İftihar edeceğimiz bir kuruluşumuz, Türk Kızılay’ı: Dr. H. İbrahim KAHRAMAN
İftihar edeceğimiz bir kuruluşumuz, Türk Kızılay’ı: Dr. H. İbrahim Kahraman
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1868 kurulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde bizzat kurucu Devlet Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk tarafından himaye edilen ve daha sonra “Türk Kızılayı” adını almış bir kuruluşumuzdur. Kuruluş maksadı başlangıçta harp yaralı ve malullerine hizmet vermektir. Daha sonra yeni görev tanımlamaları ile hizmet sınırları genişletilmiştir.
Resmi Adı Türkiye Kızılay Derneğidir. Eski adı Hilal-i Ahmer Cemiyetidir. Temel ilkeleri ‘insanlık, ayırım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik’ çerçevesinde çalışan bir yardım kuruluşudur. Logosu açıklığı sola bakan beyaz zemin üzerinde kırmızı hilaldir. 1868 de Mektebi-i Tıbbiye nazırı Marko Paşa başkanlığında, dahiliye hocası Dr. Abdullah Bey sekreterliğinde, 11 Haziran 1968 yılı, kuruluş tarihi olarak kabul edilir. Örnek aldığı Kızılhaç teşkilatının sembolü haç olduğu için başlangıçta sembolü yoktur. Harp yaralılarına bakmak üzere kurulmuştur. Daha sonra Kırımlı Aziz Beyin çalışmaları ile kırmızı hilal amblemi uluslararası alanda kabul edilip onaylanmış ve cemiyetin adı 1877 de Osmanlı Hilal-ı Ahmer Cemiyeti olarak değişmiştir. 1922 de Türkiye Hilal-ı Ahmer Cemiyeti adını almış, 1935 de Türkiye Kızılay Cemiyeti, 1974 de ise Türkiye Kızılay Derneği olarak şu anki adını almıştır.
Kızılay milli mücadele döneminde İstanbul’dan Anadolu’ya geçişlerde önemli görevler yapmıştır. Kurtuluş Savaşı cephelerinde de yaralılara hizmet noktasında çalışmaları vardır. Daha sonra görevleri arasında afetlerle mücadele hizmet üretmek, gençlerin eğitimine gençlik kamplarıyla katkı yapmak, kurulan şubeleri vasıtası ile muhtelif yardım faaliyetleri yürütmek de girmiştir. Bazı şubeleri önce yoksul ve muhtaçlara yönelik daha sonra toplumun her kesimine hizmet veren poliklinik şeklinde sağlık hizmeti vermekte olmuştur. İlimizdeki İzmit Kızılay şubemizin de böyle bir poliklinik hizmeti mevcuttu. Sağlık hizmetindeki birleştirmeler sırasında Sağlık Bakanlığına devredilmiştir.
1980’li yıllardan itibaren Sağlık Bakanlığımız kan bağış hizmetlerini Kızılay’ın sorumluluğuna vermiştir. Bu tarihten önce kan bağışı hizmetlerinde büyük bir boşluk ve kontrolsüzlük vardı. İhtiyaç olan sağlıklı kanın temini hususunda vatandaşlarımız ciddi zorluklarla karşılaşmaktaydı. Bu alanda özellikle son on yılda çok önemli gelişmeler olmuştur. Bölge kan merkezlerimiz kurulmuş, sağlık sistemimizin ihtiyacı olan kanın kayıtlı donör sistemine dönmesinde önemli mesafeler kaydedilmiştir. Bu donör sistemimizin sivil gönüllü bağışçılardan oluşmasına yönelik ciddi çalışmalar ortaya konulmuştur. Daha önceleri askeri kurumlar üzerinden, birazda zoraki olan bağışçı sisteminden gönüllü bağışçı sistemine geçilmektedir
2000’li yıların başında %10’larda olan gönüllü bağışçılardan alınan kan şimdi %80’lere çıkmıştır. Sağlık kurumlarımızın şu anda yılda 2 milyon üniteye yakın kan ihtiyacı vardır. Bunun 1 milyon 600 bin ünitesi halen bu bağış sistemi ile karşılanır hale gelmiştir. Yapılacak çalışmalarla bu 2 milyon ünitenin üzerine çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bir önce ki Kızılay şube başkanı Sn. Tekin Küçükali zamanında başlayan bu gönüllü bağışçı sistemi çalışmaları, şuan ki yönetimce de önemsenerek geliştirilmiş. Futbol kulüplerinden siyasi partilerimize kadar bir çok sivil toplum kuruluşumuz bu gönüllü bağışçı sistemi ile Kızılay’ımıza yardımcı olmaktadır. Bağışlanan kanlar, kanla bulaşan hastalıklar yönünden de taranmakta, uygun olanlar bağışçı sistemine dahil edilmektedir. Sorunu olan vatandaşlarımız konu hakkında bilgilendirilmektedir. Bu sayede Hepatit B, Hepatit C, HIV gibi kanla bulaşan bazı önemli hastalıklardan da korunulmuş olunmaktadır.
Diğer önemli bir husus Kızılay’ımızın kandan üretilen tedavi edici ürünler üretimine yönelik çalışmalarıdır. Halen bu ürünlerin önemli bir kısmı ithal edilerek temin edilebilmektedir. Bu çalışmalar sayesinde bağışçılarımızın kanlarından elde edilecek bu ürünler önemli bir ihtiyaca cevap verecektir. Bu durum ülke ekonomisine de önemli bir katma değer de sağlayacaktır.
Kızılay’ımızın afet çalışmaları da özellikle 1999 Kocaeli Gölcük depreminde sonra gözden geçirilmiş ve bu konuda da önemli iyileştirmeler yapılmıştır. Hem ülkemizde hem diğer ülkelerdeki afetlerde oldukça yeterli ve yerinde çalışmaklar ortaya konulmaktadır. Kızılay’ımız bu konuda da yeterli bilgi ve donanımla müdahaleler yapmakta ülkemizi en iyi şekilde temsil etmektedir.
İzmit Kızılay şubemizin 146. Kuruluş yıl dönümü münasebetiyle katıldığımız toplantıda verilen şehrimiz için sevindirici diğer bir bilgi de yer temini sağlandığında Kızılay Kampüsünün kurulacağı sözüdür. Kızılay Genel Başkanı Sn. Ahmet Lütfi Akar Beyin verdiği bu söz dikkate alınmalı ve bu kampüsün şehrimize kazandırılması sağlanmalıdır. Bu vesile ile İzmit Kızılay şube başkanımız Sn. Muzaffer Şişmanoğlu ve yönetimdeki arkadaşlara başarılar dilerim.
İşte bu özellikleriyle 146. Kuruluş yılını kutlayan Türk Kızılay’ı iftihar edeceğimiz bir kuruluşumuzdur.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.