TÜRKİYEDE ÇOCUK OLMAK – Doğa EKER

13Mar/140

TÜRKİYEDE ÇOCUK OLMAK – Doğa EKER

7 Mart 2014 Cuma / Akdeniz Üniversitesi Sosyal Tesisleri Kır Bahçesindeki toplantımızda, çalışmalarını sosyal medya üzerinden yakından takip ettiğimiz 6. sınıf öürencisi Doğa Eker’in “TÜRKİYEDE ÇOCUK OLMAK” başlıklı konuşmasını heyecanla dinledik.

7 Mart 2014 Cuma akşamı Akdeniz Üniversitesi Sosyal Tesisleri Kır Bahçesindeki toplantımızın birinci bölümünde; Anatalya’da yaşayan dostlarımız Abdurrahman Fırtına(İnşaat Müh.), Adnan Özdere(Müteahhit), Atlıhan Bozkurt(Kimya Müh. -Fabrika Müdürü), Emin Pehlivan(Antalya BB İtfaiye Daire Başkanı), Dt. Hüsamettin Aksakal(Diş Hekimi), İbrahim Tuncer(ASAT İnsan Kay. ve Pers. Daire Başkanı), Ramazan Toka(İnşaat Müh.), Prof. Dr. Mimar Türkkahraman(A.Ü. Eğitim Fakültesi Dekanı), Yrd. Doç. Dr. Süleyman Çoşkuner(21.dönem Burdur Milletvekili-Kalteli Yaşam Uzmanı) ile Kocaeli Kafilesi; Ahsen Okyar(Kocaeli Aydınlar Ocağı İlim ve İstişare Kurulu Başkan Vekili), Çetin Mut(Yönetim Kurulu üyesi-Makine Müh.), Hasan uzunhasanoğlu(Genel Sekreter-Ziraat Mühendisi), Yunus Özen(Yalova Ü. Bilgisayar Bölümü Öğretim görevlisi), Mustafa Toka(İlim ve İstişare Kurulu üyesi-Endüstri Müh.) ve eşleri ile birlikte faydalı çalışmalarını sosyal medya üzerinden yakından takip edilen 6. sınıf öürencisi Doğa Eker’in “TÜRKİYEDE ÇOCUK OLMAK” başlıklı konuşmasını heyecanla dinledik.

Babası Ayhan Eker’le birlikte toplantımıza katılan Doğa Eker(Dünya Tatlısı) kızımız ile yıllar sonra karşılaşmanın mutluluğu yaşadık ve tebrik ettik.

Doğa Eker’e plaket

Konuşması dikkatle dinlenen, sonrasında soruları başarılı bir şekilde cevaplayan Doğa Eker(Dünya Tatlısı) kızımıza 22. plaketini Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mimar Türkkahraman hocamız ile birlikte takdim ettik.

---------------

TÜRKİYEDE ÇOCUK OLMAK - Doğa EKER

Biz çocuklar 23 milyonla Türkiye’nin %30 nu Yani Kuveyt, Türkmenistan, Bulgaristan, İsrail’in toplam nüfusu kadar ülkemizde çocuk var

Biz Müslümanlar, insanların temel haklarına yaratılıştan sahip olduğuna inanan bir topluluğuz.
Bizler, ırkı, dini, siyasi düşüncesi ne olursa olsun Herkesin bir insan olarak doğuştan kazandığı bu temel hakların ihlalini bir insanlık suçu olarak görüyoruz.

Günümüzde süregiden savaşların, terörün, hak ihlallerinin en büyük mağduru maalesef kadın ve çocuklar olmaya devam etmektedir.

UNICEF in hazırladığı ülkemizce de imzalan 54 maddeden oluşan Çocuk Hakları Sözleşmesinin
1 inci maddesi derki on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır, 2 inci maddesi de derki ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetilemez

Bütün bunlara rağmen Ülkemizdeki büyük halk çoğunluğunun çocuklara bakışı nedir? Ülkemizde nasıl görülüyoruz?

Terörde töre cinayetlerinde kullanılan her beş çocuktan birimizin cinsel istismara, İki çocuktan birinin Şiddete uğradığı, İzinsiz baklava aldığı için 10 yaşındaki çocuğa 6 yıl ağır ceza verdiğiniz, İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç yılda 134 bin Çocuk gelinle,
Türkiye çocuk vakfı tarafından açıklanan 10 bin sokak çocuğuyla, UNICEF verilerine göre çalışan 16 milyon çocuktan biriyim.
Söyler misiniz siz büyüklerle aramızda ne fark kaldı…
Hiçbir fark yok.

Ülkemizdeki her şey Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, belki biride sizin ailenizden olan Binlerce şehitle alıp size verdiği özgürlüklerle başladı…

Eğitimsiz insanların sindiremediği sizin de kontrol edemeyerek bize getiremediğiniz özgürlükler…
Tarihi biraz gezersek, Osmanlıyı borçları nedeniyle esir almış biz zor şartlarda çıktık.
İngiliz’in Fransız’ın Yunan’ın ülkemize çizmiş olduğu tabloyu unutup,
Marshall planıyla cennet gibi yaşam vaat edilen projelerle kolayı seçtiler
Marshall planında neydi sonuçları ne oldu
Amerika’dan aldığımız 400 milyon borçla yine onlardan silah alınarak
Sıfır sorunla NATO’ya girdik
Kore’de savaştık,
Kıbrıs çıkartmasında yalnız bırakıldık.
Marshall planıyla istikrar gelecek sandık,
Bütün gümrükler Amerika’ya açıldı.
”Zeytinyağı yiyemem basmadan fistan giyemem” diye bir türkü çıkarıldı.
Binlerce zeytin ağacı kesildi.
Pamuk üreticisi ülkemizde basma giymek, utanılacak bir durum oldu.
Zeytin ağaçlarını kestik pamuktan kıyafetleri giymemeye başladık.
Gemiler dolusu margarin mısır yağıyla naylondan kadın giysisi çorabı
traktör lastiği aldık ıvır zıvır aldık.

Ülkemizin siyasi içişlerine sürekli karıştırılıp istikrarsızlık sağlanarak
Atatürkçü, dinci, laik, şeriatçı, sağcı, solcu,
Türk, Kürt….. milliyetçi…. halkçı ….. Sünni, alevi…… komünist, faşist……
başörtüsü….. türban olarak halkımız ayrılıştırıldı. Milliyetçi hükümet kurulmuş ırkçı dedik…… Halkçı hükümet kurulmuş solcu dedik…
Dindar hükümet kurulmuş Atatürk ve rejime düşmanı dedik……
Sen şusun ben buyum diyerek 60 senemiz heba oldu.

Şimdi size soruyorum gelişmiş ülkelerde neden bu kavgalar yok?
Bizim gibi ülkeler onlara çalışıyor da ondan.
Bizde huzursuzluk çıkartarak onlar huzurla yaşarken,
Biz yöneten değil yönetilen ülke olmuşuz.
Biz sürekli refah seviyesi yüksek ülkelere çalışıp durmuşuz…
Avrupa birliği diye tutturdunuz Müslüman olduğumuz için tecrit edildik.
Bütün bunları görüp halkı aydınlatmak isteyen, çocuklarımızın idam edilişini seyrettik
Halkın ayrıştırılarak gruplara bölünmesini sağladınız,
Her 30 yılda bir siyasi sorunlar yaşadınız ve yaşatıyorsunuz.
Seçimlerde doğruyu değil akrabayı çıkarınız olanı seçtiniz

Çanakkale kahramanları Mustafa Kemali… Cevat paşayı…
Havran’lı Koca Seyid’i… Halime Çavuşu… Hacı Bektaşi’yi… Mevlana’yı… Yunus Emre’yi…
Görmezden gelip Amerikan kahramanı Teksas… Tommiks… Kızıl maske okuyarak büyüdük
Emrah’la ağladınız… Hababam sınıfıyla güldük

Kültürlerimizi alt üst eden bütün eylemlerde bana dokunmayan yılan bin yaşasın dediniz…
verilen vaatlere öyle alıştık ki Üretmeyi eğitimi bugün olacakları hiç düşünmedik
Otomobil fabrikası kuracak kadar Lüks otomobilleri olan iş adamlarımızla
Çift yönlü yollarımız var Biz bu özelleştirilen yolları parayla gidiyoruz
Paramızda o ülkelere gidiyor Ve o yollarda gidecek bizim otomobil fabrikamız yok.
Cebimizde en pahalı cep telefonlarımız var bize ait bir markamız yok.
Dünyanın 16 ncı büyük ülkesiyiz çiftçimiz üretemiyor
Çin’den sarımsak …. İsrail’den……. Tohumsuz…… tohum alarak…… hormonlu sebzelerle tarımı ….. hastalıkla toplumu bitiriyoruz
Büyüklermi mi çocuk küçekler mi çocuk karıştırdık, hiçbir çocuğun geleceğiyle oynanmasın
Bizler artık büyüklerin hatalarının bedelini ödeyen çocuklar olarak
Büyükler köşesinde sessizce saklanıp dururken
Büyüklerden öğrendiklerimizle çizdiği yollarından gidip Recep İvedik’ le gülen
Amerikan filmleri izleyen Kendi müziklerimizi bilmeyen Üretmeyi düşünmeyen
Genç bir toplum olduk …..

Şair demiş ki
Durup dururken unutursan geçmişini Durup dururken unuttururlar geleceğini
Ve şair haklı çıktı unuttuk…
Bayrağımızı ülkemizi halkımızı kimliğimizi başkalarının oyunlarıyla tartışmaya açtık

MUSTAFA KEMAL DİYOR Kİ
‘’Küçük hanımlar, küçük beyler.
Sizin hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.
Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şey bekliyoruz.’’

İyi de Atatürk’üm büyükler bize izin vermiyor ki..

Bugün ülkemizin 337 milyar dolarlık dış borcu var yani biz çocukların geleceği yok
Çocuk olmak büyüklerin hatasını çekmektir
Çocuk olmak önemsenmemektir. Çocuk olmak tarihi bilmemektir.
Çocuk olmak söylemek istediğimizde susturulmaktır.

Ey halkımmm Ben çocuk olmak istiyorum
Refah ülkelerin çocukları gibi.
Yarın belli olan çocuklar gibi.
Dünyayı emanet alacak çocuklar gibi.

Bunu sağlayacak olanlar sizlersiniz.
Milyonlarca çocuk adına,
Hepinizin ellerinden öperim tekrar hoş geldiniz.
Beni dinlediğiniz bir çocuk olarak ciddiye aldığınız için hepinize teşekkür ederim.

Doğa Eker’in 22. plaketi