Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

27Oca/140

TARİHİ BİR BELGE – Guzide Filiz Tuzcu

TARİHİ BİR BELGE

Türklere "Avrupa Birliğine Girme Süreci" olarak empose edilen süreç, aslında adım adım "Sevres Antlaşmasını" uygulama sürecidir.  "Türkiye Avrupa Birliği İlerleme Raporlarını" orijinal halinden - yani İngilizce olarak okuyan, bunları "İngilizce Sevres Anlaşması Maddeleri" ile kıyaslayan herkes bunu rahatlıkla görebilecektir. 

Emperyalist Batılılar söz konusu "Sevres Antlaşması'ndan" hiç bir zaman vaz geçmemişlerdir; onlar, sadece pusuda bekleyerek Büyük Atatürk'ün bu dünyadan ayrılmasını, kendileri için zaman ve mekan şartlarının olgunlaşmasını beklemişlerdir. Onlar "balık hafızalı değildirler", onlar gayet sabırlı, kurnaz, kararlı, planlı ve programlıdırlar ve onlar istediklerini koparmadan asla - kesinlikle vaz geçmezler.

1938 sonrası adım adım gelişen siyasi ve askeri olaylar da bunun en büyük kanıtlarıdır... Elbette görmek isteyene...

Şimdi sizinle "1919 tarihli tarihi gizli bir belgeyi paylaşarak" emperyalist Batılıların "Türkler için öngördükleri gelecekten" bir örnek sunuyorum:
"Llyod George ve M. Clemenceau, İngiltere ve Fransa olarak tam bir anlaşma ve uzlaşma içindedirler. Söz konusu bu anlaşma "Dünya Barışı ve Avrupa'nın Geleceği" için elzem sayılmalıdır. Sadece Türkiye ile ilgili olarak aramızda ufak tefek fikir ayrılıkları mevcuttur ancak bunlar aşılmayacak sorunlar değildir. Her iki tarafta Türk Ordusunun bastırılmasına, hatta Türk Ordusunun tamamen yok edilmesine karar vermişlerdir. Türklerle yapılacak olan anlaşmada, İngiliz ve Fransız çıkarlarına saygı duyulacak ve bunlara öncelik verilecektir.

Türklerin İstanbul'u kaybetmeleri, Türkleri, bütün dünya Müslümanlarının gözünden düşürecek ve Türklerin Muhammed'e dayanan esrarengiz büyük güçlerinin artık bittiğini, Türklerin Fransa ve İngiltere'nin boyunduruğu altına girdiğini ve bundan böyle onlara bağımlı olacağını gözler önüne serecektir. İstanbul'un Türkler tarafından ele geçirilmesi "Orta Çağları" sonlandırmıştı,  Türklerin  İstanbul'dan topluca atılmaları ise "Yepyeni Bir Çağı" başlatacaktır...

Türkiye'den geriye kalan beş şehrin - Konya, Kayseri, Ankara, Sivas ve Erzurum - Türk ırkının ülkesi olarak yeniden yapılandırılması belki kabul edilebilir. Padişah Konya'ya yerleştirilir. Ancak padişah, çok sıkı bir adli ve mali denetim altında tutulmalıdır. Ermenistan denize Trabzon'dan erişmelidir diye düşünülmektedir. Grek Eyaleti yapılacak olan Pontus Bölgesi (Karadeniz Bölgesi) de Ermenistan'a bağlanabilir. (çünkü ABD başkanı Vilson bunu talep etmiştir.) Ancak Trabzon nüfusu ile ilgili yapılan dikkatli analizler, Greklere oranlar bölgedeki nüfusun % 80'ni Müslümanların teşkil ettiğini ortaya koymuştur. Bu açıdan Trabzon Türk Eyaleti olarak kalmalıdır.  Ermenistan'ın  doğal deniz çıkışı Batum'dur... Vs..."

12 Aralık 1919 Tarihli Gizli Belge, British National Archives/CAB/24/95 - Reference No: 0094 

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.