Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

15Oca/140

DR. KÜÇÜK ve RAUF R. DENKTAŞ…. / Hüseyin LAPTALI

Kıbrıs Mektubu 1096

DR. KÜÇÜK ve RAUF R. DENKTAŞ…. / Hüseyin LAPTALI

“Halkın Sesi Gazetesi” Kıbrıs Türk Halkı için bitmeyen özgürlük mücadelesinin yeni bir başlangıcını haykırıyordu. 14 Mart 1942’de Dr. Küçük’ün yayınlamaya başladığı gazete, Ada’nın iki özgürlük sevdalısını buluşturdu. 5 Eylül 1942’de S. Denktaş’ın “Halkın Sesi” gazetesinde ilk şiiri yayınlandı. FERYAT…

“Ayıptır günahtır ey Türk erleri,

Toplanın bir yere, hep birleşelim,

Şaşırdık yolları, kaldık geride,

Veriniz ele ele, öne geçelim,

Maziye bakarak, hep toplanalım,

Topluluk doğursun yeni bir vatan…”

Dava, Enosis’i önleme, Türk Kıbrıs’ı Yunan çizmesi altında ezdirmeme davasıydı.

Dr. Küçük’ün Kıbrıs tutkusu, Rum kilisesinin çanlarında haykırılan “Enosis” çığlıklarına “sus” demekti.

Rumlar “Enosis için ölürüz” diyorlardı.

Dr. Küçük ise “Enosis’i önlemek için biz de ölürüz” diyordu.

Dr. Küçük, Kıbrıs davasının Türkiye için de hayati önemi olduğunu düşünüyordu. Onun da ötesinde bu bir şeref ve haysiyet meselesiydi.

Doktor, Kıbrıs davasının Türkiye’nin desteği olmadan halledilemeyeceğini de düşünüyordu.

27 Kasım 1948: Rumlar iyice azıtmış “Enosis” bayrağını açmışlardı. Kıbrıslı Türklerin düzenlediği ilk Ayasofya mitingi bu gün yapıldı.

Dr. Küçük çok keyifliydi. Enosis’e karşı büyük bir halk desteği ile bayrak açıyorlardı. Başarmışlardı.

Mitingde, Dr. Küçük heyecanlı bir konuşma yaptı. Ardından yanında duran Denktaş’a “Rauf sen de konuş” dedi.

Denktaş heyecanlı ve coşku doluydu.

Kürsüden indiği zaman, meydan bravo sesleri ve alkışlarla inliyordu.

Rauf o gün yirmi dört yaşındaydı.

Ve işte o gün,

Kıbrıs’ta yeni bir lider doğuyordu…(Not: Bilgiler ve sözler “Rauf Denktaş, Yeniden Yaşasaydım, Nur Batur,” röportaj kitabından alınmıştır.)

24 Mayıs 2011: Sayın Denktaş’ın komadan çıktıktan sonra ilk sözü; “Merak etmeyin bana bir şey olmaz,” şeklinde idi. O, korku nedir bilmeyen, tartışmasız yüce bir liderdi.

Denktaş’ın vasiyeti ise; Kıbrıs’a sahip çıkınız. Türkiye ile ilişkilerinizi bozmayın…

1940’ların başında henüz genç bir delikanlı iken Sayın Denktaş Kıbrıs hakkında ne düşünüyorsa şimdi de aynını düşünüyordu.

Dr. ve Denktaş son nefeslerine kadar düşmanla olan savaşı, inatla ve ısrarla yürütmüşlerdi. 15 Ocak 1984’de Dr. Küçük’ün vefatı ile Sayın Denktaş Kıbrıs davasını bu günkü hale getirmek için bu inat ve ısrarı, canını dahi tehlikeye atarak, ölümden hiç korkmayarak, 13 Ocak 2012 tarihindeki vefatına kadar sürmüştür.

Onu son ziyaretimde bana “Biz Erenköy’e dans etmeye gitmemiştik,” demişti.

Onlar yeminlerini, 1942’de yayına başlayan Halkın Sesi’nde şöyle ilan etmişlerdi.

Rumlar “Enosis için ölürüz” diyorlarsa, bizler de “Enosis’i önlemek için ölürüz.”

Kıbrıs Türk Halkının yapıştırıcısı olan bu büyük azmin eseri; 20 Temmuz 1974, Mutlu Barış Harekatı ile noktalandı. 15 Kasım 1983, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.

Sayın Denktaş ve Dr. Küçük’ün yaşamı, Kıbrıs davamızın uzun ve dram dolu hikayesidir. “Taksim değil, Birleşik Kıbrıs” diyen bedhahlara duyurulur.

Hoşça kalınız. 15 Ocak 2014

Hüseyin LAPTALI

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.