Sana mı inanayım, yaşadıklarıma mı? – Nazan YAVUZ

9Ara/130

Sana mı inanayım, yaşadıklarıma mı? – Nazan YAVUZ

Sana mı inanayım, yaşadıklarıma mı? - Nazan YAVUZ

http://www.kocaeligazete.com/yazar/nazan-yavuz/2284/sana-mi-inanayim-yasadiklarima-mi.html

Bu Türkiye‘de inanılmaz bir değişimin ayak sesleri yaşanıyor.
Toplum Mühendisleri milli ve manevi ne kadar değerlerimiz varsa birer birer erozyona uğratmak için her türlü girişimi yapıyorlar.
Kıpkırmızı çizgilerimizin yerinde artık yeller esiyor.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk‘e her yerden planlı, kapsamlı ve oldukça ciddi bir saldırı var.
Dört bir yanı işgal edilmiş,
Orduları dağıtılmış
Halkı esir edilmiş,
Fakrü zaruret içindeki ülkemizde,
Tarihi yeniden yazan efsanevi komutan Mustafa Kemal Atatürk ile birilerinin aleni bir hesaplaşması var.
Ayyaş diye aşağılanarak halkın gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılan Atatürk‘ün
Velev ki sarhoşken yarattığı mucizeyi
Hangi ayık akiller yapacak bir görelim.

Düne kadar bizim verdiğimiz pasaportla saklandığı ininden dışarıya çıkabilen,
Aşiret reisliğinden Devlet başkanlığına terfi ettirilen Barzani,
Hayaldi gerçek oldu sözünün tam da göbeğindeki kişidir.
Dün korkudan tir tir titreyen bu sözde lider,
Türkiye Cumhuriyetinin hafızası ile adeta alay ediyor.
Daha doğrusu etmesine müsaade ediliyor.
Kırmızı halılarla karşılanan bu çapulcu,
Sözde barışı temsil ediyor.
Güneydoğuda akan kanların hesabının vebalini sanki üzerinde hiç taşımıyor.
Başında poşusu,
Üzerinde terörün üniforması ile şehit kanları ile sulanmış topraklarımızı kirletmesine seyirci kalınıyor.
Dün Habur‘da yaşanan rezaletin acı izlerini çok çabuk unuttuk.
Kan akmıyor yalanları ile kandırılıp,
Ölümü gösterenlerin sıtma hastalığına razı olduk.
Bugün Güneydoğu şeklen ve kağıt üzerinde bizim ise de,
Türkiye Cumhuriyeti nerelerde belli değil.
Aylardır için için kaynıyor Güneydoğu…
Taviz üstüne taviz verilen terör yandaşları,
Yol kesiyor, baş kaldırıyor, Devletin polisinin görevini üstlenip sözde asayişi sağlıyor.
Birkaç gündür Yüksekova‘da tansiyon daha da yükseldi.
Çıkan olaylarda 2 kişi öldü.
Bu yazıyı kaleme aldığım akşam saatlerinde Yüksekova‘dan gelen bilgi kanımı dondurdu.

Yüksekova'da Son durum: ’‘Şehir hala karışık, çıkan olaylarda bir vatandaş ağır yaralandı. Toki Polis Lojmanları taciz ateşi aldı. Lojmanlar dışında şehir merkezinde oturan meslektaşlarımız tedbir amaçlı olarak evlerini boşalttı ve Polis lojmanlarındaki arkadaşlarının yanlarına yerleşti. Gelen istihbaratlar Polis lojmanlarına roket saldırısı olacağı yönünde. Şu anda lojmanlarda oturan arkadaşlarımız ile eşleri ve çocukları olası saldırılara hedef olmamak için karanlıkta oturmak zorunda kalıyorlar. ''

Hakkari‘de, Diyarbakır‘da, Kars‘ta ve daha bir çok kentte terör yandaşları sokakları ateşe vermekten çekinmedi.
Daha da acısı polis ve askerlerin teröristler tarafından kaçırıldığı bilgileri geldi.

İktidarın barış sürecine zarar gelmesin diye kelam etmediği Güneydoğu kaynıyor.
Hemen her gün yalaka ve yandaş basının barış türküleri ile kandırdığı millet gerçekleri görmüyor.
Kör olmaya,
Dilleri tutulup lal olmaya dünden razı olmuş gibiler.
Başbakan Erdoğan çok kızmış…
MGK belgesi yayınlamak Vatana ihanet demiş,
Eğer bu ihanet ise Güneydoğu‘da devletin katledilmesine seyirci kalmak ne demek?
Bizim Kürtlerle,
Çerkezlerle,
Lazlarla,
Bu ülkenin tüm etnik ama aynı zamanda gerçek sahipleri ile hiçbir derdimiz yok.
Buna rağmen bizim sorunumuz var diyenler varsa…