Türkiye Türklerindir. / TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR VE İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
Türkiye Türklerindir. / TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR VE İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
Önünde engel gördüğü Türk ordusunun değerli mensuplarını, sahte delillerle tasfiye etmiş olmaktan aldığı cesaretle, Başbakan; “postal yalayıcı ve Türk düşmanlığı ile şöhretli Barzani’yi Diyarbakır’da karşılanmakla Türkiye’nin üniter yapısına yeni bir darbe daha indirilmiştir.
En ufak bir tenkit’e bile tahammülsüz kişiliğini, şiddet ve Mahkemeye şikayetle gösteren Başbakan, ”ağacın dalları nerenize battı” hakaretini yutmuş, Osman Baydemir’i ziyaretten de geri kalmamıştır.
Başbakanın muhatabı Irak Başbakanı’dır, görüşme yeri Türkiye’nin Başkenti Ankara olması gerekirken, görüşme’nin Diyarbakır’da yapılmış olması Başbakan’ın BOP eşbaşkanı olarak Kürdistan’ı kurma görevinde yol almakta olduğunu göstermiştir.!
PKK’nın tüm kamplarının Barzani bölgesinde olması, bu kamplara lojistik desteğin Barzani tarafından sağlanıyor olması, Irak Türk kentlerinin isimlerinin değiştirilmesi, Türkmenlerin ağır baskı altında oluşu, Barzani şakşakçılarının umurunda olmadığı konulardır.
Kuzey Irak Peşmerge gücünün NATO toplantısında temsili, söz konusu bile olmaması gerekirken, Türkiye’nin izin vermesi, Dışişleri Bakanlığının ABD güdümlü politikası örneğini oluşturmuştur.
Barzani’nin; bir kısmı Kerkük’den çıkartılan Petrol ve Doğalgaz’ın, Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakline izin verilmesi, Irak Kürdistanı’nın AKP iktidarı eliyle inşa edilmekte olduğunun göstergesidir.
PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde, denetim altında tuttuğu bölgede, geçici yönetim ilan ederek, bağımsızlaşma ve devletleşme sürecinde, Suriye Kürdistan’ını oluşturmakta olması, tehdit olarak algılanması gereken bir durum olması gerekirken, AKP hükümetinin umurunda değildir.
AKP iktidarı, Irak ve Suriye Kürdistan’ı oluşumunun anahtar teslim ihalesini ABD’den almış ve uygulamaktadır. Başbakan bizzat kullandığı Kürdistan ifadesiyle Türkiye’mizde de bu çabasını sürdürmektedir. Bu durum RTE nin yargılanmasını gerektirecek, anayasa suçunu teşkil etmektedir.
Önceliği Kürdistan’ı inşa etmek olan bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının varlığı, hangi akla hizmetle görevli olduğunun tespiti, çok hazin ve büyük talihsizliktir.
Terörle 30 yıldır devam etmekte olan mücadelede alınan sonuç; Başbakanın “dağdakilerin ineceği, cezaevlerinin boşaltılacağı” açıklamaları, “terörist olmamaya deymez ” noktasına getirmiş ve büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
Ziya Gökalp’ı, Ali Emiri’yi, Cahit Sıtkı Tarancı’yı yetiştiren Diyarbakır’da, Türklüğün yok sayılmak istenmesi, Başbakan’ın ağzından Kürdistan ifadesinin kullanılması, Vatan görevi, Devlet savunması yapan Şehitlerimizin “hiç uğrunda öldükleri” ifadesi, ”Yaşasın Kürdistan” çığlıkları, kendini “ Türk kültürü içinde bir bütün” Türk insanını, derinden yaralamıştır.
-Kaçakcılık hakkı,- beleş elektrik hakkı,- gecekondu yapacak beleş arsa,- beleş yaşamak,
-müdahalesiz miting,- yargılanmamak özelliği,- vergi vermemek imtiyazı, talepleri müsamaha edildikçe arsızlaşan PKK’lı güruh, Başbakanla Türk ve Türk Devleti düşmanlığı ve sözde Kürdistan kuruluşunda birleşmişlerdir.
AKP milletvekilleri Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 yıldızlı Türk devlet forsunun kaldırılması teklifinde bulunmuşlardır.
Türk insanı: “gavat” diyen valisin’den, “ananı’da al git”, ”Şehidi’ne” Kelle” demiş olan, ”Ulan“ hitabını kullanan, KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf DENKTAŞ’a “git ülkende konuş” diyerek adeta kovmuş olan, Başbakan’dan hicap duyuyor. Verdiği yetkiyi, kendi devletini tasfiyeye memur olmakla kullanan Başbakana, Türkiye’nin müstahak olmadığını düşünüyor ve AKP’yi iktidar yapmakla suç’a iştirak etmiş olduğunu anlıyor ve desteğini çekiyor.
Suriye gibi, Irak’ın toprak bütünlüğüne de indirilmiş bir darbe olan, Barzani’nin Diyarbakır’da karşılanması, “AKP ile PKK’nın toplu halayıdır”. Türklüğün Türkiye’de Başbakan eliyle tasfiye edilmekte olunduğunun yeni örneğini oluşturmuştur. Bırakın “Türk kültürü içinde bir bütün olmak “ istemeyi,Türk’e, Türk kültürüne ait ne varsa “ ismine bile tahammül etmeyen” bir düşmanlığı Başbakan sergiliyor, Türkiye’mizin tasfiyesine devam ediyor.
Türk şehirlerinin adlarının, Türkiye’den ikinci bir vatan çıkarmak için değiştirme girişimleri, Türklüğün yüreğini yakmaktadır, bu asla kabul edilemez bir durumdur.
Türkiye’yi terörle mücadeleyle meşgul ederek Barzani ve Talabani’ye zemin kazandırma kirli oyununda Tayyip Erdoğan’ın rolünü sorgulama gerektiğine inanıyoruz .
Türkiye, Başbakanı eliyle varlığına son verilmek istenen devlet olmayacaktır. RTE nin Kürdistan tanımını “tanımıyoruz, Türkiyeli değiliz”. Ne mutlu Türküm diyenler’iz.
Temelleri Atatürk tarafından "yüksek Türk Kültürü ve Türk kahramanlığı olarak atılan Türkiye Cumhuriyetimizi koruma ve kollama yönünde Bursa Nutku’nda belirtilen görevdeyiz ve Türk milletini göreve davet ediyoruz. Türkiye Türklerindir.
TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR VE İNSAN HAKLARI DERNEĞİ Başkanı Celal ÖCAL-Hanifi Çakır
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.