Geçmişten Günümüze Cahiliyye Dönemleri – NAZIM PEKER
Geçmişten Günümüze Cahiliyye Dönemleri - NAZIM PEKER
Sevgili okurlarım cahil: bilmeyen, habersiz, okumamış, öğrenmemiş, tecrübesiz, acemi, inatçı gibi geniş bir manayı kapsar. Cahiliye ise; puta tapanlar, İslam’dan önceki Arap zamanı, cahilliğe ait demektir.
Dünyamız, yaratılışından bu yana önemli cahiliyye dönemleri yaşamış/geçirmiştir.
Bu dönemler çok önemlidir. Bu dönemleri Kuran, pek çok yerde kıssa olarak bizlere anlatır. Anlatır ki, ibret alalım, pay çıkaralım, akıllanalım, inatlaşmayalım. Amma neredeeee!!
Kısaca bu cahiliye dönemlerine bir bakalım:
1-Hz. Lut dönemi: Bu dönemde Sodam isimli kabile terbiyesizlik ve ahlaksızlıkta öyle ileri gittiler ki; hanımları bırakıp erkek erkeğe ilişkiye girdiler. Livatacılık aldı başını gitti. Genç ve parlak erkek çocukları, iffetlerini koruyamaz oldular.
Sonuçta, Allah bu kepazeliğe daha fazla izin vermedi ve bu kavmi helak etti. Yani ortadan kaldırarak cezalandırdı.
2- Firavun dönemi: Kuran’da bahsedildiği ve bildiğiniz gibi Firavun, beni tahtımdan edecekler diye doğan erkek çocuklarını öldürtmekteydi. Erkek çocuklar, feryat ve figanına aldırılmadan analarını şefkatli bağrından alınarak öldürülmekteydi.
Sonuçta ne oldu? Allah bu cahilliğe fırsat vermedi. İbret olsun diye saraya alıp besleyip, büyüttüğü Musa tarafından alaşağı edilmedi mi?
3-Arapların Kız çocuklarını öldürme ve Putlara tapma dönemi: Araplar İslam öncesi o kadar cahil ve acımasızdılar ki, ilk doğan kız çocuklarını, diri diri kuma gömerek öldürmek gelenek olmuştu.Düşünmüyorlardı ki, Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır.
Sonuçta; Allah, Hz. Muhammed’i Peygamber olarak gönderdi. Arapların bu acımasız geleneklerine son verdi. Atalarımızın dini diye taptıkları Putları da yerle bir edilmedi mi? Amcası Ebu Lehep, inadı ve cehaletiyüzünden Allah’ın lanetine uğramadı mı?
Demek ki, Allah sapkınlıklara ve cahilliğe izin vermiyormuş.
4- Günümüz cahiliyye dönemi: Bu döneme üç acıdan bakmak gerekecek.
İlki günümüzde bazı ülkelerde “Eşcinselliğin” artması ve bunlara yasa yoluyla “Sosyal Statü” verilmesi çalışmaları.
Allah’ın, kesinlikle olmaz dediği, lanetlediği bu uğurda kavimleri helak ettiği bir sapkınlığa meşruiyetkazandırma çalışmaları bir “CAHİLLİK-CAHİLİYYE” değil de nedir?
İkinci önemli şeyde; insanların Allah’ı ve Peygamberi öteleyerek(haşa) kendilerine “ŞIHLAR-DERVİŞLER” peydahlamalarıdır. “ BEN SİZE ŞAH DAMARINIZDAN DAHA YAKINIM” diyen Allah’ın yanına “ŞIH- DERVİŞ, DİN BARONU” koymanın, dini farklılaştırmanın dindeki yeri nedir Allah aşkına?
Üçüncü olarak; asla bozulmaması ve hep adil tartması gereken “ADALETİN” siyasallaştırılmasıdır. Kendimize göre adalet, başkalarını “MAHVET” anlayışı; “ADALETİN KESTİĞİ PARMAĞI ACITIYORSA” orada adaletten bahsedilemez. Adaletin olmadığı yerde “DİN”den bahsetmek abes olur. Adaletsizlik, İslam’ın fıtratına terstir.
Çünkü, “ADALET MÜLKÜN ESASIDIR- El adlü esasül Mülk”
Oysa bu, tam bir cehalettir. Bilmezler mi ki, “Mahkeme kadıya mülk değildir.”
Şu asla unutulmasın; “Ayarını bozduğunuz KANTAR, gün gelir sizi de TARTAR.”
Hep beraber göreceğiz: bu cahiliyye dönemi, nereye kadar devam edecek? Öyle anlaşılıyor ki, “cehaletimizle” her geçen gün kendi sonumuzu kendimiz hazırlamaktayız.
Allah’ım sana sığınıyorum. Sen bizleri ıslah eyle, azdırma, sapıtma ve sapkınlardan eyleme. Amin!
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.