Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

24Ağu/131

PSİKOLOJİK SAVAŞ VE KÜRESEL GÜÇLER – Prof. Dr. Nurullah AYDIN

PSİKOLOJİK SAVAŞ VE KÜRESEL GÜÇLER – Prof. Dr. Nurullah AYDIN

Türkiye bölge ülkeleri üzerinde; psikolojik savaş, topyekün savaş, psikolojik savaş ve teknikleri, psikolojik harekat yürütülmektedir.

Savaş, savaş yöntemleri; farklı odaklarca ve görevlendirilen farklı kişilerce, dile getirilir. Kimisi bu psikolojik savaşın kaynağı, kimi ise hedefi, kimileri de farkında olmadan aletidir.

Psikolojik savaş; her şeyin mubah olduğu, her kesimin iddia ettiği kansız bir savaş türüdür.

Psikolojik savaş; her zaman yapılan, yapılabilen karşı tarafın sinir sistemine, düşünce yapısına yönelen mücadele yöntemidir. Çoğunlukla uzun dönemli olarak planlanır.

Psikolojik savaş; düzenli orduların ilgili birimleri, sivil emniyet güçleri, siyasi partiler, hükümetler tarafından kullanıldığı gibi tek bir kişinin olarak uygulaması şeklinde de olabilir.

Psikolojik savaş; geçmişteki örneklerinden olan işgal edilmiş veya edilecek topraklar üzerindeki yerleşim birimlerine uçaklarla atılan propaganda içerikli yazılardan günümüzdeki beyin kontrol sistemlerine uzanan geniş bir yelpazede yer almaktadır

Psikolojik savaş; özellikle barış zamanlarında yapılan, kimi zaman kelimelerle kimi zamansa tezgahlanmış eylemlerle yapılan silahsız yıldırmadır.

Psikolojik savaş; kimi zaman bir yerde patlayan bomba, kimi zaman basında çıkan haberlerle, kimi zamanda halktaki farklı görüş içinde bulunan insanların görüşlerinin sağlamlaştırılıp sıyrılması esasına dayanan savaş biçimidir.

Psikolojik savaş; kitle iletişim araçlarıyla teknolojik dijital verilere dayalı yazılı ve görsel medya ağı ile zihinlerde oluşturulan imajlarla insanları yönlendirmede en etkin yöntemdir.

Psikolojik savaş; silahlı bir harekata girişmeden, farklı araç ve yöntemlerle, bir ülkenin, rejimine, topraklarına ve kaynaklarına, ulusal kültürünün meydana getirdiği bütünlüğüne karşı, bizzat o ülkenin mensuplarını kullanarak yürütülen bir saldırı ve savaş türüdür.

Psikolojik savaş; savaşın rahat ve kolaylıkla yürütülebilmesine uygun koşullar sağlar.

Psikolojik savaş; olağanüstü durum veya savaşta, iletişim araçlarıyla düşman üzerinde baskı yaratmak ve düşman kontrolü altındaki bölgelerdeki hedef alınan toplulukların tutum ve davranışlarını olumlu veya oluşuz yönde etkilemek amacıyla kullanılmasıdır.

Amaç; düşmanın harekata devam isteğini zayıflatmak ve savaşı sürdürmekteki kapasitesini azaltmak amacı güden bütün çabaları desteklemektir.

Psikolojik savaş yönteminde; yıldırmak, bölmek, itibarsızlaştırmak ve nihayetinde etkisizleştirmek önemlidir.

Psikolojik savaşın amacında; bazen halkın etnik yapısını, bazen siyasi görüşlerini, bazen de inançlarını tetikleyerek caydırmak, yönlendirmek, kışkırtmak vardır.

Şer güç odakları; psikolojik savaşı küçümseyenlerin teşkil ettiği görüntüyü de olumlu olarak değerlendirerek, bu ortamı da güçlendirmeye çalışır. Psikolojik savaşa dikkat çekip, tehlikeyi gösterenleri de itibarsız hale düşürmek, bu savaşın mekanizmalarından biridir.

Psikolojik savaşın tetikçileri; işini, kendisinden bilgili veya yetkili kişilere bırakmak gibi kolay yolu seçen insanlar, elde edilmek ve yanıltılmak bakımından en uygun haldekilerdir.

Küresel odakları; kitle iletişim teknolojilerini kullanan küresel psikolojik savaş uzmanları beyinleri sürekli kontrol altında tutmaktadır. Televizyon, bilgisayar, sinema ve basın vasıtasıyla evlerin en mahrem noktalarına kadar ulaşıp fikir ve düşünceleri yönlendirmekte ve insanları her istenileni yapacak birer robot haline dönüştürmektedirler.

Küresel güçler; kendi tank, top ve askerlerini kullanmadan Türkiye üzerindeki milli çıkarlarını işbirlikçileri kullanarak kolaylıkla elde etmektedirler.

Küresel Güçler; Anadolu’da bin yıldır bir arada yaşayarak et-tırnak misali kaynaşmış Türk Milleti’nin bütün etnik unsurlarını birbiri ile çatıştırmakta ve kardeş kanı dökmektedirler.

Küresel güçler; halk üzerinde psikolojik savaş yöntemlerini ve teknikleri uygulamaktadırlar. Psikolojik savaş tehditlerine karşı koymak için halk bilgili ve bilinçli kılınmalıdır.

Her devlet; gündelik yaşantıyı yönlendirmek, uluslararası ilişkileri şekillendirmek için, düzenli olarak savaş stratejilerine göre davranır ve psikolojik savaşın gereklerini yapar. Bilinmesi, anlaşılması ve gereğine göre hareket edilmesi gereken temel gerçekler açıktır.

Türkiye; dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yapılandırmaya çalışan küresel güçlerin doğrudan hedefi olduğunu ve çok yönlü psikolojik savaş tehdidi ile karşı karşıyadır.

Türkiye; küresel psikolojik tehditlere karşı toplumun tamamen savunmasız durumdadır. Bölgesel ve küresel devletlerin planlı psikolojik savaş tehdidi altındaki Türkiye bu saldırıları karşılayacak tarihsel birikime tecrübeye ve yetişmiş insan unsuruna sahiptir.

Milli Güçler; Türkiye’nin kendi içinde kurgulanan ve çevresinde oynanan oyunlarda bugün sadece seyirci durumunda dağınık ve şaşkınlık içinde bulunmaktadır.

Milli Güç unsurları; topyekün saldırı ile her ne kadar dağıtılmış görünse de, küresel merkezlerden aldığı ödevleri yerine getirmekten başka bir işlevi olmayan işbirlikçi şebekenin korkak olduğunu, suçluluk psikolojisi içinde rahat olmadığını bilmeli ve anlamalıdır.

Milli Güç Unsurları; kaos ortamından, şaşkınlıktan, panik halinden süratle sıyrılmalıdır.

Türk Milleti tarih boyunca; sahip olduğu milli güç potansiyeli dolayısıyla oyun kurucu ve yönlendirici dünya devletidir.

Günün Sözü: Ne yaptığını bilen insanlar, güç sahiplerinin her zaman korkusudur.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (1) Geri izlemeler (0)
  1. Psikolojik savaş konusunda Türk Milleti her zamankinden daha uyanık ve dikkatli olması gereken bir dönemden geçmektedir. Devleti idare edenlerin tepkilerinde daha dikkatli olmaları gerekir. Tepkilerini milli devlet politikaları istikametinde yönetmekte zorlanan devlet adamlarının tepkileri dış güçlerin psikolojik savaş teknikleriyle (zihin kontrolü) yönlendirilirler. Yani iddia edildiği gibi dış güçlerden emir almaları şart değildir. Bu konuda dış güçlerin elinde çok fazla psikolojik savaş tekniği bulunmaktadır. Sadece devletimizi idare edenler değil millet olarak uyanık olmak zorundayız.


Leave a comment

Geri izleme yok.