Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

17Ağu/130

Bu Nasıl Yönetim? – Feyzullah BUDAK

13Bu Nasıl Yönetim? - Feyzullah BUDAK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi çok iyi yönettiğini iddia ediyor. Her hali ve her söylemiyle ”bugüne kadar hiç kimsenin onun kadar başarılı bir yönetim ortaya koyamadığını” ifade ediyor. Dahası bazı saf diller de buna inanıyorlar.

Bunun ne kadar doğru olduğuna şöyle kısaca bir bakalım mı?

AKP iktidarından sonra Devletin mali yapısını alt üst  eden yasal değişikliklerle bu ülkede kamu harcamalarının denetlenme imkanı kalmadı. Son on yılda yapılan mali mevzuat değişiklerinden dolayı harcamacı kurumlar neredeyse tamamen Maliye Bakanlığı kontrolünün dışına çıktı. Maliye Bakanlığı harcamaları denetleme ve harcamaların yasalara uygun yürütülmesini sağlama imkanını kaybetti. Kendilerine uyum sağlama adına devlet yapımızı bozduğumuz Avrupa devletlerinin uzmanları bu halimizi şaşkınlıkla izliyorlar ve bize “bunu sizden kim istedi? Nedir bu kendi devletinize kastınız?” diyorlar. Bu mudur iyi yönetim?

Kamu İhale Kanunu’na o kadar çok istisna konuları eklendi ki adeta istisnalar esas haline geldi ve Devlet İhale Kanunu anlamını kaybetti. Kanunun istisnaları belirleyen maddesine her istisna bir harf başlığı altında eklenirken alfabede harf kalmadı, hatta bu karmaşa içerisinde zavallı “k” harfi arka arkaya iki ayrı istisna için iki ayrı bendin iki defa madde başlığı olarak kullanıldı ve bu durum aynıyla resmi gazetede yayınlandı da hiç kimsenin haberi olmadı. Bu mudur iyi yönetim?

Ha bire vizyon, misyon, stratejik yönetim lafları edilen bir dönemde Çorum Belediyesi’nin 2006-2011 Stratejik Planında (15. Maddede) Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları” belirlenirken, sanki Çorum’da deniz derya varmış gibi, bu maddenin “j” bendinde “İlgili mevzuata göre yat limanı ve iskele kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek veya bu yerlerin gerçek ve  tüzel kişilerce açılmasına izin vermek” hususu da sayıldı, iyi mi? (Hani bir gün olur da Çorum’a deniz gelirse, yat limanı ve iskele kuracak, kurduracak,  işletecek ve işlettirecek yandaşlar mağdur olmasınlar, bu imkandan mahrum kalmasınlar diye) Bu mudur iyi yönetim?

Sayın Başbakan bu çok iyi yönetimine başlayalı beri her ağzını açtığında Türk’ü ve Türklüğü o kadar aşağıladı ve tokatladı, gayrıyı o kadar yüceltti ve tıpışladı ki,sonunda bazı belediye meclisleri “çok dilli belediyecilik kapsamında işyerine Türkçe dışındaki bir dilde tabela asan esnafa ruhsat ve işlemlerinde %50 indirim kararı alabildi. (Diyarbakır – SUR Belediyesinin 9 Mart 2012 tarihli kararı) Üstelik bu iş tüm devletlerin, özellikle de o kendilerine pek çok özendiğimiz Avrupa devletlerinin resmi dillerini kanunlarla koruyup, yaygınlaşmasını teşvik ettikleri bir dünyada oluverdi. Bu mudur iyi yönetim?

Dış politikada “komşularımızla sıfır sorun” deyip dururken, İran, Irak ve Suriye başta olmak üzere tüm komşularımızla kanlı-bıçaklı olduk. Daha önceki hükümetler Ege Denizindeki Kardak Kayalıklarına dikilen Yunan Bayrağını kararlı bir tavırla anında oradan kaldırarak yerine Türk Bayrağını dikmişken, Didim’im birkaç kilometre açığındaki Bulamaç Adası ile Söke-Akköy’ün birkaç kilometre açığındaki Eşek Adası Yunanistan tarafından işgal edildi. Bu adalara önce bir askeri karakol, sonra villalar ve en sonunda da bir kilise inşa edildi. Halbuki 2003-2004 yıllarına kadar, yani AKP’nin henüz yeni iktidar olduğu yıllarda Egeli Türk insanı bu adalara basit sandallarla mangal yakmaya ve piknik yapmaya gidiyordu. Çünkü Lozan Barış Anlaşmasının 12. Maddesine göre bu adalar Türkiye’ye verilmiş ve Türkiye 2004 yılına kadar bu adalara sahip olmuştu. Böylece “sıfır sorun” ninnileri arasında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa toprak kaybetmiş olduk. Bu mudur iyi yönetim?

Türkiye’ye girişinden günlerce sonra ortadan kaybolduğu anlaşılan sıradan bir turistin (ABD’li turist Sarai Siena’nın) nasıl ortadan kaybolduğu akıllara ziyan bir takip ve araştırma ile önce İstanbul’un sonra da Türkiye’nin tüm kamera kayıtları incelenerek belirlenip, katili de yakalanıyor ama 17 Aralık 2010 günü Mersin’deki bir türkü barda istenen Kürtçe şarkıyı söylemeyen sanatçı Sarp Öztürk, Kürtçe şarkıyı isteyen kişi tarafından yüzlerce kişinin arasında kurşunlanarak öldürülüyor ve katil elini kolunu sallayarak çekip gidiyor, ancak bu katil bir türlü yakalanamıyor. Bu mudur iyi yönetim?

Uzun yıllar boyunca Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından biri ÖSYM (TC. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi) idi.  Ama AKP iktidar olalı beri neredeyse her yıl Türkiye bu sınavlarda soruların çalındığı, birilerine sorular satıldığı, bazı soruların yanlış hazırlandığı haberleriyle sarsılıyor ama bu işlerin sorumlularının belirlendiği ve cezalandırıldığına dair, bu işlerin düzeltildiğine dair hiçbir haber duyulmuyor. Bu mudur iyi yönetim? 

Üniversitelerdeki öğretim görevlisi kadrolarına atamalar yapılırken birilerinin kayırıldığını hep duyardık.  Ama öğretim görevlisi kadrolarına yapılacak atamalar için yayınlanan ilanda işe alınacak olanların adlarının da yanlışlıkla yer aldığını ilk defa AKP hükümeti döneminde ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde gördük. Bu mudur iyi yönetim?

Ve nihayet Elazığ’da yakalanan ayağı halkalı bir kerkenezin İsrail casusu olduğu düşünülerek sınırı nasıl geçtiği araştırılıyor, vücudunda bir gizli kamera veya cihaz olup olmadığını anlamak için kerkenezin röntgeni çekiliyor (Bakınız: 24-31 Temmuz 2013 tarihli tüm gazeteler) ama yıllardan beri Türk insanının kanını döken PKK militanları sayın Başbakanın izni ve hoşgörüsü ile güneydoğu sınırlarımızı kevgire çevirmiş, giren-çıkan, giden-gelen belli değil, ne gam… Bu mudur iyi yönetim.

Bu örneklerden daha yüzlercesini vermek mümkün. Ama köşemiz sınırlı… bu sınırlılık çerçevesinde bizbu kadar örnekle yetinelim ve tekrar başa dönüp sorarak, bir başlık da yazımızın sonuna atalım.

BU MUDUR İYİ YÖNETİM?

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.