Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

30Tem/130

EŞBAŞKANLIK!.. / Mustafa Küpçü

imagesEŞBAŞKANLIK!.. / Mustafa Küpçü

Ne diyordu Başbakan Erdoğan;

“Biz, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanıyız!”

Kısaca BOP diye kodlanan bu projeneydi?

Küresel güçlerin çıkarları doğrultusunda, Ortadoğu ülkelerinin siyasal düzenlerini değiştirmek ve zengin petrol kaynaklarına el koymak!

ABD Dışişleri eski bakanı Condoleezza Rice ne diyordu? “Ortadoğu’nun haritasını değiştirme zamanı geldi!”

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti dahil, kimse sormadı; “Neden, nasıl, ne hakla?” diye!

Küresel dev şirketler, özellikle petrol, silah ve ilaç tekeleri, otomotiv sektörünün büyükleri, “Güçlü Ulus Devletler” istemiyorlar!

Küçük küçük devletler ve başlarına da kendileriyle her konuda işbirliği yapacak yöneticiler olsun istiyorlar.

“Arap Baharı” denilen kargaşalar bunun içindi.

Güçlü bir ULUS DEVLET olmasını önlemeleri gereken ülkelerden Irak, Suriye, İran ve Türkiye’yi küçültmek ve küresel düzenle uyumlu bir “tampon devlet” kurarak, Ortadoğu petrollerini kontrol altına almak gerekiyordu.

Bunun planları 1918’de ABD Başkanı Wilson zamanında yapılmıştı!

Bölünmüş Türkiye haritaları NATO karargahlarında bile masaya çıkarılıyordu. Bu haritalara tepki gösteren ve ABD emperyalizmi ile işbirliği yapılmasına karşı çıkan Türk subaylarının başına bu nedenle çuvallar geçirildi, CİA ve Pentagon uzmanlarının dijital ortamda hazırladıkları sahte belgeler, bir kısmı ajan bazıları terör suçlusu olan gizli ve açık tanıklarla Türk ordusunun onurlu üst düzey subayları bu nedenle cezaevlerine tıkıldı.

Ve ardından, PKK terörüne son vermek gerekçesiyle “Açılım Planı” yürürlüğe kondu! Anayasa değişikliği bu nedenle isteniyor!

Barzani ve PKK yöneticileri, Türkiye’nin güneydoğusunu “Kuzey Kürdistan” olarak tanımlıyor!

Bu nedenledir ki, komşumuz Irak’ın Müslüman halkı camilerde bile katledilirken AKP iktidarı sesini bile çıkaramadı!

Irak’ı bombalayan ABD uçaklarının İncirlik Üssü’nden kalktıklarını ve yüzlerce sorti yaptığını eski Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıkladı. Şimdi kızakta!

Bu nedenledir ki, komşumuz Suriye’ye düşman ve saldırgan bir tutum izlendi. Emperyalistlerin para ve silah desteği verdiği muhaliflere kucak açıldı.

Peki sonuç?

Suriye’nin kuzeyinde, “ayrılıkçı Kürt örgütü PYD” hakim oldu.

Bugün, “Açılım Planı” çerçevesinde, Erbil’de “Kürt Ulusal Konferansı” düzenleniyor!

Kimler katılıyor bu konferansa? Irak, Suriye, İran ve Türkiye’li Kürtler.

Ne amaçlanıyor?

Apo’nun “Demokratik Konfederalizm” diye tanımladığı, dört ülkedeki Kürt toplumunun önce “Özerk Yönetimlere” sonra da ortak bir federasyon çatısı altında bütünleşmesi!

Bu süreç, Kürt halkına da “insanca bir yaşam” olanağı getirmeyecek. Dört ulus devlet küçültülüp güçsüz ve küresel düzenin egemenlerine

bağımlı “devletçikler” olacak. Kürt halkı da bu kez küresel düzen ve işbirlikçileri eliyle sömürülecek!

Belki bu kirli amaç uğruna komşularımızla kirli bir savaşa sürükleneceğiz.

İşin acı gerçeği işte bu.

Yurttaşlarımız uyanıncaya ve “eşbaşkanlık nedir?” sorusunun yanıtını buluncaya kadar bu küresel oyundan kurtuluş yok!

Allah sonumuzu hayır etsin…

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.