BİZE HER YER KANDIRA… / Tolga Havuç

20Tem/130

BİZE HER YER KANDIRA… / Tolga Havuç

19 Temmuz 2013

Yine bir organizasyonda buluştum hemşerilerimle...

Yerin adı her zaman ki gibi Otel Asya olmasıyla birlikte dolu dolu bir akşam geçirdik...

Kandıralılar Derneğimizin organize ettiği iftar yemeğinde bir araya gelerek bol bol hasret giderdik...

Tabi bende yerimi aldım her zaman ki gibi...

Programı yurt dışı seyahatimde öğrendim ve geleceğime dair söz verdiğim için erken döndüm Paris'den...

İyi ki de gelmişim diyorum, nedenine gelince; fizana bile gitsen Kandıra'yı ve Kandıralıyı bir kere daha bulamazsın...

Yozlaşmış hayat tarzı, kapital sermaye Avrupa topluluğunu yozlaştırmış ve bir film'de yıkılan Eiffel Kulesi gibi yıkmaya başlamış Avrupa'yı bu durum...

Avrupa'da yaşayan halkın sevgisini yok etmiş!

Ama aksine bizde çok olmayan bir durum olmakla birlikte, bu durumun en iyi örneği Kandıralılar Derneğimizin iftar organizasyonu diyebilirim...

Program birçok renklere ev sahipliği yaparken; spor, siyaset ve bürokrasiyi en iyi şekilde ağırladı...

Sporda Kocaelispor ve biz Olimpiyat Yıldızları olarak yerimizi alırken, kulübümüzün geleneksel atkısını Kandıralılar Derneğimiz adına başarılı Dernek Başkanı Harun Reşit Kocagöz'e armağan ederek, başarılar diledim...

Tabi siyaset ve bürokrasiye gelince seçim döneminin yakın olmasından kaynaklımıdır bilemem ama hemen hemen her partiden birilerini görmek mümkündü...

Özellikle de Ak Parti cephesinde aday olmaya niyetli kişilerin fazlalığı ve bizzat yer alması ilgimi çekmedi değil!

Doğmamış çocuğa don biçilmediği gibi bu isimleri buradan siz değerli okurlarıma açıklamam doğru olmaz...

Ama kimin ne kadar istekliği olduğunu ve nasıl çalıştığını çok iyi biliyorum...

Lakin her zaman ki gibi siyaset üstü bir kurum ve organizasyon olması sebebiyle herkese eşit yaklaşıldı ve gece de sadece Kandıra vardı...

Tabi gecede en önemli olay; değerli büyüğümüz Ahsen Okyar ağabeyin programı en iyi şekilde kontrol edip, aksamasını önleyerek dolu dolu bir akşam geçirmemizi sağlamasıydı bana göre...

O kadar kalabalık bir programı yönetmek hakikaten zor bir iş, bir o kadar da özen ve çaba gerektirir...

Aynı zamanda biz gençlere de önemli bir örnek; Ahsen ağabey...

Organizasyonda dikkatimi çeken diğer bir husus; 'Kandıralı sende dur!' cümlesiydi...

Tabi konuşmacılar birbirini anlamayınca anti-söylem ortaya çıktı...

Başta Belediye Başkanı Cengiz Kan ve siyasiler olmak üzere tüm Kandıralı hemşerilerime bir konuyu arz etmek istiyorum...

Bu cümlenin patenti alınarak, Kandıra tüm dünyaya tanıtılır...

Ama bu halimizle değil!

Fransızlar bile bir demir yığını olan Eiffel Kulesini bile öyle pazarlamışlar ki; yılda 7 milyon kişi Paris'e kule için gidiyor...

Gelelim Kandıra'ya...

Ne yalan söyleyeyim; ilk Ege'nin incisi Kuş Adası'na gittim ve ordan yurt dışına çıktım...

Özellikle yurt dışında Türk vatandaşlarımız içerisinde kime söylesem Kandıralı olduğumu, dönüp bana; 'Kandıralı sende dur' cümlesini kullandılar, hatta bu sözün aslı var mı diye sordular...

Tabi dünyaya açılmak kolay değil; iyi bir ekip, sağlam bir vizyon ve bir o kadarda misyon lazım...

Bilgi, yönetişim, pazarlama, halkla ilişkiler ve akademi lazım...

Bir sonra ki organizasyonda nasıl projeler yapılmalı anlatmak isterim...

Şimdi bazı kendini bilmezler diyecekler; 'Tolga sallıyor, havalarda uçuyor' diye...

Ama şunu hatırlatayım ki; 2 buçuk sene önce değerli büyüklerimin desteğiyle kurmuş olduğum taşra spor kulübü artık Paris'lere bile özel davetle çağırılıyor ve ülke spor kamuoyunu Parti Genel Başkanları'na kadar(hem de siyasi ayrım gözetmeksizin) götürebiliyor...

Derneğimizin diğer organizasyonlarında buluşmak dileğiyle...

Hayırlı ramazanlar...