4 Temmuz 2003 Cuma günü ne oldu?.. KAFAMIZA GEÇEN ÇUVAL!..
4 Temmuz 2003 günü ne oldu? Kuzey Irak'taki Süleymaniye kentinde görev yapan 11 Türk askerinin başına çuval geçirildi…
Süleymaniye timi, 1 yüzbaşı, 2 üsteğmen ve 8 astsubaydan oluşuyordu.
Saat 14.50-15.00 sıralarında timimizin bulunduğu binanın da yer aldığı sokağın girişi iki zırhlı araç tarafından kapatılıyor. Bununla eş zamanlı olarak tüm muhaberat (haberleşme) olanakları Amerikalılar tarafından etkisiz hale getiriliyor.
60 ila 90 arasında Amerikan askeri, 150-180 civarında KYB (Talabani'ye bağlı) peşmergeleri ve yine onlara destek için oraya gelen 300 kadar peşmerge üç halka halinde binayı sarıyor. Talabani'nin oğlu Bafel de olay yerine beyaz bir ciple geliyor. Mayville'in tabur komutanı olan yarbay rütbesinde bir Amerikan askeri bizim binamıza yöneliyor. Bu sırada dışarıdaki peşmergelerin bir bölümü kontrolsüz şekilde havaya ateş açıyor.
Bu gelişmeler yaşanırken tim silahbaşı yapıyor ve tim komutanı yüzbaşı daha önce istihbarat paylaşımı yaptığı, çay içtiği bu yarbaya kapıyı açıp, içeri davet ediyor. "Hoş geldiniz" derken Yüzbaşımızın üzerine çullanıyorlar. Yüzbaşımız bunun üzerine "Ateş etmeyin" diyor.
Bu olay Talabani'nin sarayına 150, kentin belediye başkanının evine 5 metre uzaklıkta yaşanıyor.
11 tim mensubu, 2 aşçı, 9 yaşında bir çocuk ve 4 Türkmen ziyaretçiyle kapıda duran 3 kişi, toplam 21 kişi gözaltına alınıyor.
Çuvalcı albay ne oldu? Ne olacak; yıllar sonra ülkemizde özel ilgi ve itibarla karşılandı..
Çuvalcı albay Türkiye ile çalışmaya başladı.
Türk askerinin başına çuval geçiren Mayville, Türkiye'nin de bağlı olduğu NATO birliğine atandı.
Kuzey Irak'taki Süleymaniye kentinde görev yapan 11 Türk askerinin başına çuval geçirerek iki ülke arasındaki ilişkilerde kötü bir iz bırakan ABD’nin "çuvalcı albayı" William Mayville, 2005 Ağustos’unda generalliğe yükseltildi ve Türkiye'nin de bağlı olduğu NATO Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi’ne yönetici olarak atandı.
TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR VE İNSAN HAKLARI DERNEĞİ Başkanı Celal ÖCAL’ın açıklaması
DEGERLİ ARKADAŞLARIM,
4.7.2013 günü Hürriyet Gazetesinde 2 Ekim 1923 günü Atatürk’le yapılmış bir röportaj yayımlandı. Atatürk büyük bir açıklıkla Batı’ya hakim düşünce olan Türk düşmanlığı zihniyetini ortaya koyuyordu. Günümüzde bu anlayışının sadece Batı’da değil, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın şahsında AKP iktidarında da görüyoruz.
Yüzyıllardan beri düşmanlarımız tüm ellerinde olan imkanlarla Türklere karşı kin duyguları ve aşağılama hisleri beslemeyi alışkanlık haline getirdiler. Bu beyinlerinde kök salan duygu ve düşünceler, bizim yorulmadan mücadele ettiğimiz bir Batı mantalitesini oluşturuyor… Ama biz Türk Milliyetciler çevremizi, içte ve dışta olanları açık ve net bir şekilde gözlüyoruz.
4.7.2013 tarihli Hürriyette Irak’ın kuzeyinde ABD li askerler tarafından Türk askerlerinin başına çuval geçirilme hadisesinin yıldönümünde ABD’lilerin bir kısım resmi evrakları yayınladığı haberi yer aldı.
ABD’li dostlarımızı kapıda karşıladım birden üzerime çullandılar. Hiç böyle şey olacağını tahmin etmemiştim. Çünkü daha önce birlikte çay içmiş (konuşmuştum).Askerlerime “Ateş etmeyin” dedim. -Bnb. Aydın ESER Tim Komutanı
Adam demek istiyor ki… Biz ölürdük ABD lilerden çok kişiyi de öldürürdük. Ateş emri vermemekle Türkiye-ABD arasında sorun çıkmasını önledim. Verdiğim karar doğrudur.
Allah belanı versin Aydın Eser, sen ne biçim askersin, devlet belindeki silahı yere yatırılman için mi verdi?
Özel Kuvvetler Komutanı Köksal Karabay’da aynı şekilde düşündü. Askerlerimizin rehin alındığı 60 saat içinde Türkiyedeki ABD’li askerlerden bir kısmını rehin olarak misilleme yapabilirdi, yapmadı. İnsiyatif kullanabilirdi, kullanmadı.
MGK bu durumu görmüş olmalı ki Köksal Karabay’ı terfi ettirilmedi.
Başbakan’dan milli izzeti nefis beklenemezdi. ABD ye Nota verilmesi teklifine- Ne notası? Müzik notası mı? cevabı verdi.
Kendi başına Çuval geçirilmesini önleyemeyen bir Türkiye, Irak’daki Türk varlığını koruyamazdı. Bu durum Türkiye için yüz kızartıcı, Irak Türkleri için de hayal kırıklığı oldu. Irak’da Türkiye’de Kürtler daha çok şımardı.
Önceliği, Türkiye’nin menfaatleri olması gerekirken, İşgalin ortağı olan, dışarısının isteklerini Türkiye’ye hazmettirmeyi misyon edinmiş Başbakan istemiyoruz.
Celal ÖCAL TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR VE İNSAN HAKLARI DERNEĞİ Başkanı
04 Temmuz 2013, 09:27
“Çuval’ını Sevdiğimin Türkiyesi” yada benzer adlı bir kaitabı tedai ettirdi. Çuval’dan sorumlu GKB ne der, ne düşünür aceb?