Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

21May/130

“Çabuk uyandın diye ananı ağlatırlar!" – Mehmet ERYÜREK

38Çabuk uyandın diye ananı ağlatırlar!

Abi çek oradan bir ayran, köpüklü olsun. Ne oldu sana böyle bilader? Sen ayran içmezdin?

Abi artık millileştik…

Eee, ayranı biz mi icat ettik yani?

Bilmem, öyle diyorlar ya.

Ha, sende yedin yani?

Ne bileyim abi, bize ne deseler ne verseler balıklama atlıyoruz.

Oğlum sizden adam olmaz ya, ne içtiğinizi bile bilmiyorsunuz… Bri de adını milli içki koydular, şimdi sende aklın sıra kafa buluyon dimi?

Ne kafası abi estağfurullah…

Bak oğlum ayran zaten kafa buldurmaz, ayıltır… Anlayın artık… Birileri size bilmeden de olsa ayılın diyor ama siz hala uyanamıyorsunuz. Ne o geçen gün parkta seni gördüm, bunun için mi ayran içiyordun?

Yok abi, hani IMF mi ne varmış ya?

Eeeee.

İşte ona borcumuz kalmamış ya, onu kutluyordu adamlar, bende bir bardak içtim.

Eeee, Bari helal sütten miydi, ayranı içince uyanamadın mı?

Neye abi?

Ulan,IMF borcumuz 25 milyar dolardı, 11 senede ödendi de ne oldu yani? Cebinden mi ödediler? Yine senden benden ödendi.

Olsun abi, ödediler ya?

Oğlum size ayran bile az gelir ya… Sizi yayığın içine atmak lazım… IMF borcu bitince Türkiye borçsuz mu kaldı yani? Her yıl 53 milyar dolar faiz nereye gidiyor peki?

Ne faizi abi, bitti diye ayran içtik ya!

Bak koçum, bunlar siyasi seromoniler… Sen asıl ayranı içtikten sonra ayılsaydın, biraz da ülke meselelerine kafa yorsaydın o ayranı içince sarhoş olmazdın.

Abi lafını kesicem ama biz neyi bilmiyoruz… Anlat ya… Uyanalım bizde!

Bak koçum, fazla uzağa gitme… Geçen gün aynı mekânda Saadetliler de açıklama yaptı, onu bir oku, anlarsın.

Ne demişler abi?

Anlaşıldı sen okuma özürlüsün…

Şöyle yazmışlar; 80 yılda oluşan borç stoku 100 kabul edilirse, son 10 yılda buna 160 daha eklenmiştir. Bu gelişme, IMF’ye borcu sıfırlasa da dış borcun ve toplam borcun Cumhuriyet tarihinin en yüksek noktasına ulaştığını göstermektedir. IMF programı münasebeti nedeniyle bankaların %60’ı, sigorta sisteminin %75’i ve borsanın %65’i yabancı sermayenin kontrolü altına girmiştir. Telekomünikasyon ağlarımız ve en stratejik tesislerimiz özellikle yabancılara satılmıştır. Tarım ve hayvancılık çökertilmiştir. Çiftçimiz kan ağlamaktadır. Memur ve askeri ücretli bu program gereği %4+4’e mahkûm edilmiştir.

En acısı da ülkemiz şuanda sıcak parayla ayakta durmaktadır. Halkımız lehine geliştirilmesi gereken sosyal politikalardan uzak ekonomik dayatmalarıyla IMF sosyal katmanların aleyhine bir yeni siyasi ve ekonomik kültürü de ülkemize yerleştirmiştir.

Ne yani, bunlar doğru mu? Bu kadar kurumu biz sattık mı? Buradan gelen paralar ne oldu peki? Bizim eskisinden daha çok borcumuz var, bir de bize borç veren IMF bize bir şeyler dayattı da bizde 10 senedir bunları harfiyen uyguladık mı?

Daha nereye borcumuz var abi? Ne zaman biter bunlar?

Bitmez koçum bitmez… Bu borç büyür de bitmez... Bizde sürünmeye devam ederiz.

Abi sen komünist misin ya?

Değilim koçum… Ülkesini seven ve gerçekleri araştırmasını bilen bir vatandaşım.

Ne yani biz ülkemizi sevmiyoz mu?

Sevmiyorsun demem ama araştırmıyorsun… Alışmışın bir taraftan bakmaya, öbür pencerelere geçmiyorsun.

Hangi pencere abi?

Gerçeklere bakan pencere.

Biz nerden bakıyoz peki?

Siz, size açılan pencereden bakıyorsunuz ve diğer pencerelerin perdelerini sıkıca kapattıklarından sadece ışığın geldiği noktaya bakmak zorunda bırakılıyorsunuz.

Abi ya, öbür ayran beni ayıltmadı ama senin ayran biraz ayılttı… Bir tane daha versene!
Olmaaaz… Şimdi sana bi ayran daha verirsem bi daha buraya gelmezsin… Sen her gün gel… Ben sana birer bardak birer bardak hem de helalinden veririm daha iyi olur.

Hepsini birden içsem abi… Hemen uyansam?

O zamanda çabuk uyandın diye ananı ağlatırlar… Sen gel, ben seni ağır ağır ayranlıyım… Oldu mu?

Tamam abi ama herhalde ben ayrandan ayılmadım, senin sözlerin beni ayılttı gibi.

Bak iyice ayılmaya başladın sen… Keşke herkes senin gibi ayılsa…. Ben ne adamlar tanıdım, her gün 5 bardak ayran içiyo ama tık olmuyo… Sende hüner var koçum… Sen her gün gel tamam mı?

Yok yok… Ben her gün gelmiyim ama her gün araştırayım…

Ohoooo, sen aştın ya… O zaman sana bir görev.

Ne görevi abi?

“Uyandığın kadar uyandırmaya bak.”

O zaman ne yapmış olurum abi?

Bütün karanlık pencerelerin perdesini açan ve ülkesini daha çok seven adam olursun…

Bütün perdeler açılınca sana da bana da zaten ihtiyaç kalmaz, her yer aydınlanır.

O kadarına müsaade etmezler be abi? Bitirirler işimi… Ne cürmümüz var ki bizim?

Sen görevini yap… Sadece görevini yap yeter… En fazla baktığın pencereden atarlar be koçum… Unutma sakın; Cesurlar bir kere ölür.

Yani cesur ol diyorsun?

Hem de öyle bir cesur ol ki; Adının önüne HAİN sıfatını eklemeye çalışan namertlerin bile onu yazarken içini sızlatacak kadar cesur… Hem öyle bir şerefli ol ki; Evlatlarına bırakacağın o mirasla övünecekleri kadar.

Ne mirası abi? Para mara da mı var işin ucunda?

Yok, onların yaptığı işlerde iyi para var da bu işlerde para mara yok evlat… Adam olup, adam gibi yaşayıp, adam gibi ölmek var.

Bu şeref yetmez mi sana?

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.