Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

2May/132

ERMENİNİNDE Mİ ANASINI DÜŞÜNÜYORSUNUZ? –Halil ALTIPARMAK

imagesERMENİNİNDE Mİ ANASINI DÜŞÜNÜYORSUNUZ? - Halil ALTIPARMAK

29 Nisan 2013 tarihli Hürriyet gazetesinin orta sayfasında başlık:

“Soykırım deyin, biz de affederiz.”

Kim diyor bunu?

Ermeni diasporasının en önemli ismi:

Aleksi Gövciyan…

Fransa’da 2005 yılında çıkarılan soykırım yasasının mimarı.

Türkiye’de 2007 yılına kadar istenmeyen adam ilân edilmiş.

Ama, 2007 yılında, Hrant Dink’in ölümünden sonra ülkemize gelmeye başlamış.

Artık, ülkemizin çok rahat olduğunu söylüyor. Son derece özgür bir ortam oluşmuş ve soykırım yapıldı toplantıları yapabiliyorlarmış ve bu toplantılara Ermeni olmayanlar da geliyormuş.

Değerli okurlar, artık ne hallere düştüğümüzün bu kadar açık göstergesi olabilir mi?

Peki, PKK ile kol kola girmenin nedenini, analar ağlamasın diye yutturmaya çalışıyorsunuz da, Ermenilerle bu kadar kol kola girmenin nedenini ne olarak açıklayacaksınız?

Tarihçiler bas bas bağırıyor.

Ermeni soykırımı olmadı diye.

Bu Ermeni, kendi ülkemizde, bu konuşmaları nasıl yapabiliyor?

Bu Ermeni, kendi ülkemizde bizi nasıl tehdit edebiliyor?

Söyleşi bir sayfa ve bu bir sayfanın içinde o kadar çok hakaret ve tehdit var ki, inanılmaz, inanılamaz.

Sayın yöneticilerimiz(!) bu konuyu ne ile açıklayacaksınız?

Akdamar Kilisesi açılırken, emirle açıldı dedik ise, yalan mı imiş?

Türkiye, artık ABD ve hempalarının tamamen, tereddütsüz, şüphesiz emrine girmiş bulunuyor derken boşuna mı debeleniyoruz?

Bir ülkenin haysiyeti, onuru yok mudur?

Bu haysiyet ve onuru kim koruyacaktır?

Bitmedi.

Bir hafta evvel de, BDP Ermeni soykırımı yapılmıştır diye bir önerge veriyor.

Bitmedi.

Akil adamlar denen kimliksizlerin arasında Ermeni soykırımı yapılmıştır diye toplantılar yapan birçok isim var.

Bütün bu olanların hepsi tesadüf mü?

PKK ile kol kola girerken yöneticilerimiz, aynı tarihte, yine PKK ile sözde Ermeni soykırımı konusunu da aleyhimize olmak üzere çözme emri mi almış?

Ama, bir de başka bir pencere var.

Aynı gazetenin, aynı gününde, yukarıdaki haberin hemen yanında bir haber daha var.

ABD’de Ermeni yalanlarına son mitingi başlığıyla verilmiş bir haber.

ABD Genç Türkler Dernekleri Federasyonu tarafından yapılan mitingde, artık Ermeni yalanlarına karşı açık ve sert tavırlar alacaklarını söyleyenler var.

Bu aslanlar, dönüp de “biz ABD’de bu yalanlara son vermek için gayret sarf ederken, siz ülkeyi yol geçen hanına çevirmişsiniz, bu ne rezalet, bu ne kepazelik, bu ne gayrı millilik” derlerse ne cevap vereceksiniz?

Ey yöneticiler! Rahatladınız mı?

İstediklerinizi elde ettiniz mi?

Devlet ve Millet değerlerinin ayaklar altına alınmasını sağladınız mı?

Yoksa, daha yapmak istedikleriniz var mı?

Ey yöneticilerden bir fırt koparmak isteyenler, hâlâ gözleriniz kapalı, kulaklarınız duymuyor ve ağızlarınız bağlı mı?

Peki, nereye kadar?

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (2) Geri izlemeler (0)
  1. Türküm ben oğul, sor beni sen Tanrıdağı’ndan
    Bağrımda yanan hangi ateş, hangi yavuz kan.

    Heybetli denizler gibi coşmuş büyük ordu.
    Yetmiş yedi serdâr, yedi koldan yürüyordu.

    Dur ! Şöyle kulak ver, yine seslendi : Doğan Bey..!,
    Dağlar yine ses verdi, civâr inledi : Lebbey..!.

    Bak dinle şu bozkırları boşluktaki hey hey…,
    Deryâ gibi bir şey, ebediyyet gibi bir şey !…

    Emin Bülent Serdaroğlu

  2. Türküm ben, Oğuz nesli, benim nesli vakurum.
    Altaylara bağlar beni alnımdaki nurum.

    Parlak güneşin doğduğu yerlerde doğan ben,
    İlk ateşi içdimdi bir aslan memesinden.

    Şahin gibi cenk atları kişnerken, uyandım.
    Ejder gibi kaplanları boğdum, oyalandım.

    Yalçın döşeğim vardı küheylan yelesinden.
    Aldımdı bu ismimi gök gürlemesinden.

    Türküm ben, Oğuz nesli benim nesli vakurum.
    Altaylara bağlar beni alnımdaki nurum.

    Emin Bülent Serdaroğlu


Leave a comment

Geri izleme yok.