Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

30Oca/130

IRAK TÜRKMENLERİ’NİN DAYISI YOK MU?

DSCN7745

Kocaeli Şairler ve Yazarlar Birliği, Türk Eğitim Sen Kocaeli Şubesi, Kocaeli Aydınlar Ocağı işbirliği ile gerçekleştirilen konferansta Irak Türkleri’nin sorunları masaya yatırıldı

Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Kemal Beyatlı, “Barzani ‘Sam Amcasına’ güveniyor. Her türlü desteği alıyor. Türkmenler ise sadece Allah’a ve bir de ‘dayılarına’ (Türkiye) güveniyor. Ancak dayı, sadece nasihat ediyor” dedi

Kocaeli Şairler ve Yazarlar Birliği, Türk Eğitim Sen Kocaeli Şubesi, Kocaeli Aydınlar Ocağı işbirliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Kemal Beyatlı tarafından Süleyman Demirel Kültür Merkezi (SDKM) Oda Tiyatrosu Salonu’nda bir konferans düzenlendi.

Son günlerde Irak merkezi hükümeti ile Irak’ın kuzeyindeki bölgesel peşmerge yönetimi arasında ciddi bir sorun haline gelen Kerkük ve petrolleri konusu konferansta mercek altına yatırıldı.

Bilindiği gibi Kerkük Petrolleri konusunda hak iddia eden Barzani yönetimi ile Irak Başbakanı Maliki arasındaki restleşme geçen ay silahlı çatışmaya dönüşmüş ve ABD’nin araya girmesiyle fiilen ateşkes ilan edilmişti.

Ancak Barzani kuvvetleri kuzeyden ve Maliki’ye bağlı Irak ordusu ise güneyden, kenti geçtiğimiz hafta tekrar kuşatma altına aldılar.

Çıkması muhtemel bir çatışmada, kent nüfusunun yüzde 60 kadarını oluşturan Türkmenler ise en çok kayıp veren grubu oluşturacaklar. Daha önce kentteki tapu ve nüfus daireleri Barzani’ye bağlı güçlerce yağmalanan Kerkük kentinde, aynı zamanda demografik yapıyı değiştirmeye yönelik olarak da çeşitli gruplarca ciddi bir çalışmalar yapılıyor.

Irak Türkmenleri’nin daha önce silahsızlandırıldığı için, kendilerini koruma şansları ve caydırıcılıkları ise ne yazık ki yok…

Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Kemal Beyatlı düzenlenen konferansta hem mevcut durumu dile getirdi, hem de yapılması gerekenleri masaya yatırdı.

Kocaeli Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı Alptekin Cevherli’nin Türkmeneli Federasyon Başkanı Kemal Beyatlı’ya ait okuduğu Kerkük konulu şiir ardından yaptığı kısa konuşma, Türk Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Süleyman Pekin ve Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ruhittin Sönmez’in konuşmalarıyla devam etti. Konferansa Kocaeli Türk Ocağı, İzmit Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Azerbaycan Dernekleri Federasyonu, Kocaeli Kırım Tatarları, Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği, Kocaeli Kent Konseyi ile çeşitli dernek ve vakıfların başkan ve temsilcileri de iştirak ettiler.

Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Kemal Beyatlı ise yaptığı konuşmada, Osmanlı Devleti bölgeden çekildikten sonra Irak’ta yaşanan süreci ve ‘Türklerin’ nasıl bir günde ‘Türkmen’e dönüştürüldüğünü anlattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 1947’de ödenmeyen % 10 petrol hakkı nedeniyle Musul ve Kerkük’ü hukuken ilhak etme hakkı olduğu halde, “Aman şimdi sorun çıkmasın” anlayışıyla nasıl ret ettiğini ifade etti.

Bölgede yaşayan Türkmenlerin 3 milyonu aşkın nüfusu olduğu halde 36’ıncı paralelin Musul’u dışarıda bırakacak şekilde eğri çizmesi (!) ve Bağdat gibi Türkmen şehirlerinin seçim bölgesi dışında bırakılması nedeniyle ülke nüfusunun % 10’una sahip oldukları halde bunun sandığa yansıtılmadığından bahsetti. Beyatlı, Türkmen şehirlerinde seçim günleri ulaşım aracı kullanımının Peşmergelerce ve Irak Merkezi hükümetince yasaklandığını, buna mukabil, Arap ve Peşmerge bölgelerinde serbest olduğunu hatta çift oy kullanmak suretiyle Barzani ve Talabani güçlerinin gerçek nüfuslarından daha fazla temsil edildiğini dile getirdi.

Kerkük’ün 1000 yıllık bir Türk şehri olduğunun altını çizen Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Kemal Beyatlı, Kerkük için Türklerin yazdığı yüzlerce şiir ve türkü olduğuna işaret etti. Beyatlı, “Bir toprak üzerine türkü yakılmamışsa toprak mıdır? Bizim ‘Kerkük’ üzerine nice yakılmış türkülerimiz var... Peşmerge’nin ise tek bir şiiri veya Türküsü yoktur. Kerkük nasıl olur da peşmerge kenti olur” dedi.

Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Kemal Beyatlı, “Irak Türkleri bugün itibarıyla takriben 3 milyonluk bir nüfus. İstanbul dışında İstanbul şivesine en yakın Türkçe’nin konuşulduğu bir toplumdur.

Türkmen nüfusun yoğunluklu olarak yaşadığı Kerkük ise müthiş stratejik bir şehir. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 4’ü Kerkük’te. (Irak petrol rezervinin de yüzde 40’ı) Üstelik buradaki petrol yüzeye çok yakın ve en üst kalitede.

Kerkük’ün Kürtleştirilmesi için çok yoğun ve sistematik çalışmalar yapılıyor. Daha önce tam bir Türk şehri olan Erbil’in Kürtleştirilirken uygulanan metotlar bugün aynen Kerkük’e tatbik edilmekte. Bir yandan çoğunluğu okumuş ve işadamı olan Türkmenlerin ekonomik açıdan zayıflatılması için ekonomik baskılar sürüyor. Türkiye’den iş adamlarının da Türkmen şehirlerine yatırım yapmaması en büyük sorun. Kürt bölgesinin zenginleştirilmesi için her şey yapılıyor. Diğer taraftan hileli nüfus sayımları, hileli seçimler, Kerkük’e Kürt nüfusu yerleştirme faaliyetleri, doğumları gelip Kerkük’te kaydettirme, nüfus ve tapu kayıtlarının yakılması, Türkmenlere fiziki saldırı ve cinayetler devam ediyor.

Bunlar olurken Barzani ‘Sam Amcasına’ güveniyor. Her türlü desteği de alıyor. Türkmenler ise sadece Allah’a ve bir de ‘dayılarına’ (Türkiye) güveniyor. Ancak Türkiye, bütün bunlar olurken Türkmenlere sadece nasihat ediyor.

Bir yandan Kürt bölgesi, diğer taraftan bunlarla zıtlaşan ve Merkezi Irak Hükümetinde etkin olan Şii kesim. Bunların her ikisi de silahlı. Buna karşılık Türkmenler silahsızlandırılmış durumda. Ve hâlâ da silahsızlandırılıyor. Evlerdeki ekmek bıçaklarını bile peşmergeler topladı. Muhtemel bir çatışmada Türkmenlerin ezilmesi kaçınılmaz.

Irak Türkmen Büyüklerinden İzzettin Kerkük’ün feryadı içimizi yakmakta. ‘Sık sık, yaratılanı severiz Yaratandan ötürü’ diyorsunuz. Bizi niye sevmiyorsunuz? Bizi de Allah yarattı. Kerkük Türklerini de Allah yarattı. Bizi niye sevmiyorsunuz? Biz de Müslüman’ız, bizi niye sevmiyorsunuz?’

Filistin’de bir Müslüman’ın burnunun kanaması bizim de içimizi yakar. Somali ve Arakan’daki Müslüman kardeşlerimizin derdine de dertleniriz. Mali’deki işgal bizim de canımızı yakar.

Ancak hem Müslüman ve hem de Türk olan Irak’taki Türkler için ne yapılıyor? Filistin’e gösterilen alakanın onda biri gösterilse hem Irak denkleminde Türkiye daha güçlü söz sahibi olur, müthiş ekonomik ve siyasi kazançları olur, hem de Kerkük’ün ‘bizi niye sevmiyorsunuz?’ feryadına muhatap olunmaz” dedi.

DSCN7745

DSCN7701

250120132561

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.