Hemşehrimiz Tolga Havuç ziyaretimize geldi..
02 Kasım 2012 Cuma / Kocaeli Olimpiyat Yıldızları Cimnastik Kulübü Başkanı ve Kandıra Turizm Derneği kurucularından 2. Başkan Tolga Havuç ziyaretimize geldi.
Erdal Baykara’nın ofisinde biraraya geldik ve Kocaeli Kandıralılar Derneği ile ilgili bilgi verdik. Tolga Havuç Turizm Derneği ve içinde bulunduğu diğer çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi.
Tanışmaktan mutlu olduk. İstikrar içerisinde sürdüreceği çalışmalarında kolaylıklar dileriz.
Ahsen Okyar, Tolga Havuç ve Erdal Baykara
Tolga HAVUÇ kimdir?
03.10.1990 yılında Tokat/Zile ilçesinde doğdu.
Henüz 1 yaşında Kocaeli/Kandıra ilçesinde bulunan Kefken beldesine geldi. Halen Kandıra/Kefken beldesinde ikamet etmektedir.
İlkokulu Kefken İlköğretim Okul’unda, lise öğrenimini Kandıra Anadolu lisesinde tamamladı. Üniversite öğrenimini ise Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okul’unda beden eğitimi ve spor yöneticiliği bölümü 3.sınıf öğrencisi olarak devam etmektedir.
Spor kariyerine eğitimci olarak 3 yıldır devam eden Tolga HAVUÇ, 2009–2010 sezonunda Üçyol doğu spor futbol kulübü, 2010–2011 yılında Kocaeli Güneşspor, 2011–2012 sezonu içersinde Derbent spor kulübünde göreve devam etmektedir.
Aynı zamanda, 2011 yılında Kocaeli’de ilk ve tek resmi jimnastik kulübü olan, KOCAELİ OLİMPİYAT YILDIZLARI GENÇLİK VE SPOR KULÜBÜN’DE kurucu başkan olarak görev yapmaktadır.
Medya çalışmaları kapsamında; www.tolgahavuç.net internet gazetesinde imtiyaz sahibi, www.kocaelihaberci.com internet sitesinde spor editörlüğü, Kocaeli gazetesinde spor yazarlığı, Nefes gazetesinde spor yazarlığı, görevlerinde bulunmaktadır. Tolga havuç, Türkiye spor yazarlar derneği’nin üyesidir.
Aynı zamanda çeşitli spor merkezlerine, şirketlere, sivil toplum kuruluşlarına spor danışmanlığı yapmaktadır.
Turizm, sağlık, sanat gibi alanları spor branşı ile birleştirmek için çeşitli projeler üzerinde çalışmaktadır.
Kocaeli Olimpiyat Yıldızları Cimnastik Kulübü Başkanı TOLGA HAVUÇ’un 1 Kasım 2012 tarihli Kocaeli Taraftar gazetesinde yayınlanan yazısı ilgi ve tetkiklerinize sunulmuştur.
Camii, Cemaat, İmam, Spor ilişkisi…
Yaklaşık olarak %90’ımız Müslüman bir ülkede yaşıyoruz…
Tabii ülkemizde Yahudi, Hıristiyan, Ermeni, Musevi gibi birçok dinlerin mensubu olan kardeşlerimiz var…
Hepimiz asırlardan beri kardeşçe yaşıyoruz, tabii aramıza nifak tohumu ekmek isteyenler de oluyor !..
Fakat biz ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyet’inde, Atamızın izinden gitmeye devam edeceğiz…
Aramıza ekilmek istenen nifak tohumlarına boyun eğmeyeceğiz…
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun…
Yıllardan beri bizi hep kandırdılar, dinden imandan soğuttular…
Futbol oynamak günahtır; ilk futbol insan kellesiyle oynanmış gibi sözlerle…
Tabii eleştirdiğim bir konu da; ‘Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma’ gibi sözler…
HHH
‘Bırakın size spor mu lazım gidin camiye’ gibi, argo tarzı konuşmalarla…
Ses çıkarıyor diye, camiden atılan çocukları da buna dâhil edelim…
Peki, diğer dinlerin mensubu olan kardeşlerimiz neler yapıyor bu konuda?..
Hıristiyanlar, kiliselerinde spora yönlendiriyor herkesi…
Ve bunu yapanlar Hıristiyan din adamları…
Din adamları yürüyüşler düzenleyerek halka hem din öğretiyorlar, hem de spor yaptırıyorlar…
Yani sporu amaç ve araç için iyi kullanıyorlar !..
Peki, biz ne yapabiliriz?..
Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’nda öğrenim görenler, cami cemaatlerine namazlardan sonra spor yaptırabilir mi?..
HHH
Camilere din eğitimi almak isteyen birçok çocuk var, bu çocuklara derslerden sonra camide yapılan bir bölümde spor yaptırıla bilir mi?
Camilerde görevli imamlar akademisyenlerden spor dersi alabilir mi?
Dinimizin bir kuralıdır; sağlıklı olmak !..
Evrenselleşen kâinatta artık sağlığın temel kuralı spor olmuştur…
Daha önce Vali Bey’e de anlattığım konuyu tekrar söylüyorum…
Biz, bir sporcuya 2,5 ya da 3 yaşından itibaren spor yaptıramazsak, sporun zihniyetini aşılayamazsak, spor geleceği kazandıramazsak gün gelir birileri isteği her şeyi kazandırır…
Umarım bu yazım Diyanet İşleri Başkanlığı’na gider…
HHH
Bu sayede terörü de sporla yenebiliriz…
Çok iyi hatırlıyorum; Adana’da bir gurup küçük yaşta çocuk polise taş atıyor ve o zamanın emniyet teşkilatından biri futbol topu getiriyor…
Ve o taş atan çocuklarla polisler futbol maçı yapıyorlar…
Sevgili okurlarım, sporun gücünü görüyor musunuz?
Gelelim akademik çalışmalara…
Destek verilsin ve bu konuyla alakalı ‘sokak çocuklarını spora yönlendirme (bu projenin adı da içeriği doğrultusunda değiştirilebilir)’ adında seminerler, paneller, sempozyumlar düzenleyelim…
Bu konu hakkında Yavuz Taşkıran hoca, Taner Kılıç hoca gibi değerli akademisyenlerden önemli bilgiler alabiliriz…
Benden söylemesi…
……………….
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.