Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

11Tem/120

Srebrenica gerçeği, Yugoslavya ve Türkiye…M.Tanzer ÜNAL

ilan-resim-908718287943M.Tanzer ÜNAL - Srebrenica gerçeği, Yugoslavya ve Türkiye…

http://www.kocaeligazetesi.com.tr/newpics/11357/yazar/ilan-resim-908718287943.jpg">

Bugün, önemli bir “anma günü”.
Bugün, Srebrenica katliamının 17’nci yıldönümü…
Bugün, 8 bin Boşnak’ın katledildiği gün.
Bugün, tarihin en büyük “insanlık ayıbının” işlendiği gün…
Bugün, emperyalizmin “alçaklık defterine”, alçaklığın kanlı harflerle yazıldığı gün…
Bugünü unutmayın!

Bugünü unutursanız…
Bugünü unutturursanız…
O suça sizler de “vicdani ortak” olursunuz.
Tarihten ders almamız gerekiyor.
Turgut Özakman ustanın diliyle “tarih bilincini diri tutmak” gerekiyor…
Eğer ders almazsak…
Eğer tarih bilincini diri tutmazsak, tarih tekerrür eder.
Batı, baktı ki, bizim ders alacağımız filan yok…
“Tarihi tekerrür ettirmek için”, çoktan düğmeye bastı bile…
*********
Srebrenica’ da neler olmuştu?
Bosna’da neler yaşanmıştı?
Balkanlar’da yaşanan olayların Türkiye ile ilgisi ne?
Balkanlar…
Bal ve kan…
Bal tadının ve kan kokusunun coğrafyası…
“Korku hep gece
Umut hep şafak
Sarılsam ağlasam zambaklara delice
Aşk kadar yakıcı, aşk kadar Boşnak
Şehitler binlerce, şehitler binlerce…”

Tarih, 11 Temmuz 1995.
1 Mart 1992 tarihinde başlayan Bosna Savaşı için, “Bitti” denilen günler yaşanıyor.
Bosna Hersek’te sakin bir şehir.
Srebrenica…
Halkının çoğu Müslüman…
Birleşmiş Milletler’in “güvenli” ilan ettiği altı şehirden biri.
Hollandalı Barış Gücü askerlerinin kontrolünde…
Güya “güvenli” olduğundan çevreden göç almış, 24 bin olan nüfusu 45 bine çıkmış.
İşte o gün…
Yani 17 yıl önce bugün…
Hollandalı Barış Gücü askerleri, alçakça bir tavırla, korumaya söz verdikleri Srebrenica’nın kapılarını Sırplar’a açtılar.
Evlerde ekmek kesmek için dahi bıçak yoktu.
Bir hafta önce, Hollandalı askerler hepsini toplamıştı.

Evin erkekleri birer birer toplandı…
8 bin kişi…
8 bin Boşnak…
8 bin Müslüman…
Hepsi katledildi…
Bir gecede…
Hollandalı Barış Gücü askerlerinin gözü önünde.
Ve daha sonraki yıllarda ne oldu biliyor musunuz?
Hollanda, katliama seyirci kalan askerlerine “üstün hizmet madalyası” verdi.
İşte Batı!
İşte emperyalizmin gerçek çirkin yüzü!
*******
Uzaktan gazel okumuyorum.
Savaş öncesi ve savaş sonrası bölgeye defalarca gittim.
Belki 35-40 kez…
Bu gidişlerimin üçünde Srebrenica’yı ziyaret ettim.
O “mezar kenti”…
Dünyayı dolaşın, ibret alınabilecek böyle bir şehir bulamazsınız.
Mezardakiler de ölü…
Yaşayanlar da ölü…
Bir kısmı toprağın altında…
Diğerleri toprağın üstünde…
Oradaki acıyı, oradaki zulmü, gözlerinizle görüp, kulaklarınızla duymadıktan sonra anlayamazsınız.
Algılayamazsınız, hissedemezsiniz…
Bu savaşın, bu katliamın gerçek nedenlerini anlayamazsınız.
Mümkün değil…
*******
Sizlere, Bosna’da yaşananların nedenlerini, bölgede gördüklerimi daha uzun anlatmak isterdim.
İnşallah ileride…
Bugün sadece özet vereceğim.
Biliyorsunuz…
Sözünü ettiğim bölgede Yugoslavya Cumhuriyeti vardı.
Bağımsız ve bağlantısız bir ülke…
Farklı etnik ve dinleri barındıran bir yapı…
Onlar için…
TİTO, kurtuluştu.
TİTO, birlikte yaşamaktı.
TİTO, zenginlikti.
TİTO, herkesin kırmızı pasaport alması demekti.
TİTO, öldü…
Emperyalistler, dünyaya, “bağımsız yaşamanın mümkün olduğunu gösteren” Yugoslavya’yı yok etmek istediler.
Önce borçlandırdılar…

Sonra etnik ve dinsel ayrımcılığa başladılar.
Etnik ve dini farklılıklar ön plana çıkarıldı.
Sen Boşnaksın, sen Hırvatsın, sen Sırpsın!
Sen Hıristiyan, sen Müslüman…
Hırvatlar, “Biz Hırvatça haber dinlemek istiyoruz” diye ortaya çıktılar.
Arkasından Sırplar ve diğerleri…
Topluma nifak tohumları atılmıştı.
Daha düne kadar birlik ve beraberlik içinde yaşayanlar, birbirlerine “batmaya” başladılar.
Tüm değerler kayboldu, Hırvat, Boşnak veya Sırp olmak, ön plana çıktı.
Veya Hıristiyan veya Müslüman olmak…
ABD ve Avrupa ülkeleri, kaşıdıkça kaşıdı.
Sonuçta, 15 yıllık bir süreçte Yugoslavya “sizlere ömür” oldu.
Kaç parça olduklarını saymaya çalışalım:
Bosna Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya, Kosova, Sırbistan, Karadağ…
Bitti mi parçalanma?
Daha Makedonya’nın kuzeyindeki Arnavutlar var.
Sancak bölgesi sesini yükseltiyor…
Bosna Hersek’in bu yapıyla uzun süre devam edemeyeceği konuşuluyor…
Eski Yugoslavya şimdilik 7 parça, belki yakın gelecekte 10 parça…
******
Bütün bunları neden anlattım?
ABD ve Avrupa ülkeleri, Yugoslavya’da sahneledikleri oyunun aynısını Türkiye’de oynuyorlar.
Bilmiyorum da…
Bunu görmeyecek kadar kör, anlamayacak kadar salak değiliz herhalde!
Dikkat ettiyseniz, ülkemizde artık ortak değerler konuşulmuyor.
Sabahtan akşama kadar etnik ve inanç farklılıkları konuşuluyor.
Bizzat Başbakan Erdoğan’ın dilinden “Kürtler, Lazlar, Türkler, Çerkesler, Abhazalar” diye başlayan etnik grupların sayımı hiç düşmüyor.
Kürtler piyasada.
Çerkesler ve diğerleri sırada…
Sonra?
Sonrası gözyaşı…
Ne diyeyim, Türkiye’yi bu noktaya getirenler utansın!
ABD ve Avrupa ülkelerinin, Türkiye’yi parçalama hedefi olduğunu göremeyenler, gördükleri halde gereğini yapmayanlar, konuşmayanlar utansın!
Rahmetli Ahmet Taner Kışlalı’nın sık sık kullandığı bir cümleyle yazımı bitireceğim:
“Ayrılıkları öne çıkardınız mı, buyurun TİTO’nun kurduğu Yugoslavya… Ortak yanları öne çıkardınız mı, buyurun Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye…”

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.