Ortadoğu çok zengin petrol, doğalgaz ve maden yataklarına sahip bulunmaktadır. Ortadoğu’ya hâkim olan güç Dünya’ya hâkim olur. Eskiden beri Amerika, Rusya, İngiltere, Almanya ve Fransa bu bölgede hâkimiyet kurabilmek için büyük bir rekabet ve mücadele içindedirler. Bu nedenle Ortadoğu’da güçlü bir Türkiye işlerine gelmemektedir.
Bilhassa 19.yüzyıldan bu yana Amerika, Avrupa ve Rusya gibi emperyalist güçler, Türkiye içinde ve dışında yürüttükleri faaliyetlerle, Kürtlere ayrı bir devlet kurdurma yönünde yoğun bir gayret göstermektedirler.
Irak’ın kuzeyinde başkenti ‘Erbil’ olan 2005’te özerkliğini ilan etmiş olan Güney Kürdistan (Irak Kürdistanı) kurulmuş bulunmaktadır. Şimdi de Suriye’nin kuzey doğusunda başkenti ‘Kamışlı’ olan özerk Batı Kürdistan’ın (Suriye Kürdistanı) kurulmasına çalışılmaktadır. Sonraki hedefleri, İran’ın kuzeybatısında başkenti ‘Mahabad’ olan özerk Doğu Kürdistan’ın (İran Kürdistanı) kurulmasıdır. Ardından da, PKK bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı olan DEM vasıtasıyla, Türkiye’nin Güneydoğusu ile Doğu Anadolu’nun bir kısmında başkenti ‘Diyarbakır’ olan özerk Kuzey Kürdistan’ın (Türkiye Kürdistanı) kurulması tasavvur edilmektedir. Bunların gerçekleşmesinin ardından emperyalist ülkelerin nihai hedefi olarak bu dört özerk parça birleştirilerek “Büyük Kürdistan” oluşturulacaktır.
Batı bloku da, Doğu bloku da “Kürtçülük ve Kürdistan” konusunda Türkiye’ ye karşı birlikte hareket etmektedirler.
Geçmişte İran Kürdistan Demokrat Partisi Başkanlığı yapmış olan İran’lı Dr.Abdul Rahman Ghassemlou (Kasemlû), Prag’da yaşarken “Kürdistan ve Kürtler” adında bir kitap yazdı. Kitap 1965 yılında, Londra’da ve Sovyet Rusya güdümündeki Çekoslovak Bilimler Akademisi’nce Prag’da aynı anda İngilizce olarak yayımlandı. Bir İngiliz ile bir Çekli’nin editörlüğünü yaptığı bu kitap, Doğu ve Batı Bloklarının bir ortak yapımıdır. İki zıt blok olan Nato ve Varşova Paktlarının Kürtçülük konusunda Nato üyesi Türkiye’ye karşı bir işbirliği ürünüdür. İranlı Kürtçü Kasemlû kitabında, yeryüzünde “Kürdistan” adında büyük bir ülke bulunduğunu, bu ülkenin Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında bölüşülmüş olduğunu söylüyor. Irak’taki Molla Mustafa Barzani ayaklanmasının (1962), ‘Büyük Kürdistan’ı kurmak yolunda ilk aşama olduğunu savunuyor. Ve hayal ettiği toplam 410.000 km2’lik Kürdistan topraklarının ~ ; 195.000 km2’sinin Türkiye’de !, 125.000 km2’sinin İran’da, 72.000 km2’sinin Irak’ta ve 18.000 km2’sinin de Suriye’de olduğunu ifade ediyor. Bu rakamlara göre Türkiye topraklarının dörtte biri ‘Kürdistan’ sayılmaktadır. Yine yazar, 1965’te ‘Büyük Kürdistan’ nüfusunun 10 milyon’dan fazla olduğunu bunun yarısının (~5 milyonunun) Türkiye’de! yaşadığını iddia ediyor. Yani Kasemlû’nün ‘Büyük Kürdistan’ emeli, gerek toprak, gerekse nüfus bakımından en başta Türkiye’yi hedef almaktadır. Bu örnek bile İngiltere ve Rusya’nın, “Büyük Kürdistan”ın kurulması için her bakımdan nasıl bir işbirliği içinde olduklarını göstermektedir.2 (2. Bilâl N. Şimşir, Kürtçülük II, İstanbul/2011, s. 147~151.)
A.Kasemlû, 1989’da İran’lı bir suikastçı tarafından Viyana’da öldürüldü. Paris’te defnedildi. Türkiye aleyhinde bu görüşleri savunan A. Kasemlû’nün ismi 2010 yılında Diyarbakır’da HDP’li (sonra DEM oldu) Büyükşehir Belediyesi tarafından bir caddeye verildi!. Ayrıca, Kamışlo, Rojava, Mahabad. Azadî, Şeyh Said vb. isimlerle birçok cadde açıldı.