Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

22Haz/25Kapalı

Aydınlar Ocağı’nda İran ve ortadoğu masaya yatırıldı

508818229_10162563396327432_665639755467358085_n

29 Haziran 2025 Perşembe /  Alanında Uzman Askeri Stratejist Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson’un konuşmacı olarak katıldığı programa Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak, Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir, Aydınlar Ocağı’nın eski başkanlarından Ahsen Okyar, Ruhittin Sönmez ve Dr. Süleyman Pekin, Halk Kürsüleri Başkanı Ramazan Sevinç, MAYŞODER Başkanı Yaşar Polat, Başkan Yardımcısı Şair Eyüp Cüce, Tüşsad Başkanı Dilek Dila Mert, Tokatlılar Derneği Başkanı Turan Şahin, Çukurovalılar Derneği Başkanı Erdoğan Davut, Yozgatlılar Derneği Başkanı Salih Ata, Hürriyetçi Eğitim Sen Kocaeli Üniversitesi Temsilcisi Prof. Dr. Ali Talip Akpınar  ve çok sayıda dinleyici katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Yücel Alpay Demir; “İran 40 milyondan fazla soydaşımızın yaşadığı Müslüman bir ülkedir. Dinimiz de, Peygamberimiz de, kıblemiz de coğrafyamız da birdir. Şu an İran Siyonizm ile haçlı zihniyeti ile cihat halindedir. Sadece Büyük Türkiye devleti değil, tüm Müslüman olduğunu iddia eden hiçbir ülke bu duruma duyarsız kalmamalıdır. 1967 yılında haddi bildirilmeyen İsrail, Amerika’nın da desteğini alarak son iki yılda Filistin ve Gazze’de sayıları yüzbinleri geçen masum kadın çoluk çocuk yaşlı genç demeden öldürerek katliamlar yapmış, yapmaya da devam etmektedir. Bugün 7. günü olan savaşı da arsız ve haksız bir itham ile İsrail başlatmış, İran ise meşru müdafaa hakkını kullanmıştır. Mesele Amerika’nın elinde koz olarak kullandığı kimyasal silahlar, nükleer başlıklar ve teknolojik imkanlar ise, bu nükleer imkanlar kardeş ve dindaş ülkemiz Pakistan olmak üzere pek çok ülkede mevcuttur. Her şey bir tarafa biz de teknolojik anlamda kara-hava ve deniz kuvvetleri anlamında kendi kendine yeten bir ülkeyiz. Bu kıyaslamayı Amerika’yı muhatap alarak yapıyorum, yoksa bizimle final yapmayı diline dolayan Büyük İsrail Projesi kapsamında Ortadoğu’yu Ortadoğuluların korkaklığı yüzünden kan gölüne çeviren İsrail bizim dengimiz hiç değil!

Ez cümle Libya’yı, Irak’ı, Lübnan’ı, Filistin’i ve son olarak da Suriye’yi BOP projesi kapsamında kaos içerisinde bırakan emperyalist ve Siyonist zihniyet, asıl hedef olan Türkiye’den bir önceki kale olan İran’ı gündemine almıştır. Dün Gazze’yi, Bağdat’ı, Şam’ı boşaltın diyen Siyonist zihniyet bu gün Tahran’ı boşaltın diyor, yani yarın birileri Ankara’yı boşaltın diyemeden gereğini yapmalıyız. Er ya da geç olacak bir savaş öncesi her zamankinden daha fazla hazır olmalı, iç çekişmeleri, siyasi ve mezhepsel detayları rafa kaldırıp, milli bir şuur ile İslam dünyasının hamisi olan Atatürk Türkiye’sinin geçmişte yaptığı gibi tüm planları bozması gerekmektedir” diyerek sözü ev sahibi Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak’a verdi.

Kısa bir süre önce Aydınlar Ocağı Başkanlığını devralan Prof. Dr. Irmak açılış konuşmasında Ortadoğu’daki İsrail – Arap çatışmasının 1947 yılındaki Birleşmiş Milletler kararı ile başladığını, ancak 1979 yılına kadar İsrail ve İran’ın müttefik iki ülke olduğunu, hatta İsrail’in İran’a tarım ve askeri alanda teknoloji desteği verdiğini belirtti. 1947 ile 1979 arasında Soğuk Savaş’ın da etkisiyle batı yanlısı olan İran ve İsrail’in aralarında bir sorun yaşanmadığını, ancak İsrail’in Sovyet etkisinde olan Mısır ve Suriye gibi ülkelerle çatışma halinde olduğunu hatırlattı. 1979 yılında İran’da yaşanan ve ülke yönetimini din esaslı yönetime geçiren devrim sonrasında durumun tamamen değiştiğini ve bölgede artık İran – İsrail temelli bir çatışmanın başladığını söyledi. Günümüz çok kutuplu dünyasında bölgede etkin olmak isteyen ülke sayısının arttığını söyleyen Irmak, buna bağlı olarak bölgedeki gerilimi etkileyen denklemdeki parametre sayısının arttığını ve bunun da çözümü zorlaştırdığını ifade etti ve sözü Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson’a verdi.

Gürson konuşmasında Suriye’deki Al-Muhaberat, Hizbullah ve İran’daki molla rejimini, birlikte hareket ettikleri için üçü bir arada olarak tanımladı ve bu yapıların emperyalist yapıların maşaları olduğunu belirtti. Bölgede var olan diğer terör örgütlerini de aynı kategoriye alan Gürson, İngiltere’nin yeni dünya düzeninde bölgede kendine alan açmaya çalıştığını ifade etti. İran’daki Fordo Nükleer Tesisi’nin çok önemli olduğunu ve İsrail’in bu tesise istediği zararı veremediğini, bu yüzden ABD’den destek istediğini, Trump’ın da bu isteği olumlu karşılama olasılığının olduğunu; ancak ABD’nin kazanamayacağı savaşa girmeyeceğini, bu yüzden desteğin olması halinde Fordo Nükleer Tesisi’ne olası saldırının hemen sonrasında her iki tarafı da anlaşma masasına çağıracağını söyledi. Bunun dışında var olan ikinci olasılığın ise ABD’nin İsrail’e İran’a karşı taktik bir nükleer silah kullanma izni vermiş olabileceğini söyledi. Bunun İran’a destek veren güçlere – ki bunların Pakistan, Rusya ve Çin olabileceğini – bir mesaj olacağını, o zaman da bölgenin büyük bir cehenneme döneceğini belirtti. Gürson, gelinen noktada hemen olmasa da İran’ın parçalanacağının görüldüğünü ve İsrail’in de benzer bir sonla karşılaşacağını söyleyerek konuşmasını tamamladı.

Program soru-cevap, plaket verilmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

509358218_10233407416702003_1214961663523333740_n

Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson konuşmasını yaparken

20250619_200922

Stratejist Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson’a plaket takdimi

509436737_10162563396697432_8837819464673736399_n

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak bilgiverirken

IMG-20250619-WA0024

Turan Şahin, Ahsen Okyar, Av. Ruhittin Sönmez

509330635_10162563396732432_4748775586428979939_n

508818229_10162563396327432_665639755467358085_n

Konferansa katılanlar..

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Üzgünüz, yorum formu şu anda kapalı.

Geri izleme yok.