ÇÖZÜM SÜRECİNDEN DE ÖTESİ – Ruhittin SÖNMEZ
ÇÖZÜM SÜRECİNDEN DE ÖTESİ - Ruhittin SÖNMEZ
“Bir Şeyler Pişiyor” başlıklı yazımda “PKK ile yeniden müzakere” veya “yeni bir Çözüm Süreci mi geliyor?” sorularına karşı düşüncemi açıklamıştım: “Bana göre mutfakta pişen şey yeni bir çözüm sürecinden de ötesi” demiştim.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te DEM milletvekillerinin elini sıkması, bu eyleminin sebebini “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” diye açıklaması bir işaret fişeği idi. Bahçeli’nin açıklamasının CB Erdoğan’ın “tek yapmamız gereken iç cephemizi sağlam tutmaktır” sözünden hemen sonra yapılması ortak bir planın
uygulamaya konulduğunu gösteriyor.
Cumhur İttifakının en küçük ortağı Hüdapar’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun
“Anayasa’nın 4. Maddesi kaldırılmalı” ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Anayasa’nın 3. Maddesinin değişmesi gerekir” beyanı tesadüf değildi. Yoklanan nabızlardan sonra “anayasanın ilk dört maddesi değişmeyecek” mesajlarıyla kamuoyu tepkisinin büyümesi önlendi. Ama bu niyetlerini birilerine ulaştırmış oldular.
Bu arada “AKP ile ilişkileri normalleştirme politikası” uygulayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de önce hapisteki Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edeceğini ve sonrasında Diyarbakır’dan Van’a altı ilde program düzenlediğini açıkladı. Bunlar projenin unsurlarının sadece Cumhur İttifakı, DEM, Öcalan, PKK’dan ibaret olmadığının işareti.
Özgür Özel’in daha Diyarbakır’a gitmeden “Kürtler” ben eşit hissetmiyorum” diyorsa onlar hissedene kadar hep birlikte mücadele edeceğiz” mesajı vermesi de bu defa projenin
paydaşlarından birinin CHP olacağını gösteriyor.
CHP’nin ulusalcı/ milliyetçi kesimi de iyi bilir ki, Türkiye’de bütün vatandaşlar anayasal haklar yönünden eşittir. Uygulamadaki sorunlar her kesim için çeşitli boyutlarda vardır. Bunlar iktidarın siyasi tercihlerinin veya uygulamacıların hatalarının sonucudur. Ama görünen o ki Özgür Özel yeni süreçte iktidara destek verecek.
***********************************
ERDOĞAN’IN HEDEFİ VE ABD- İSRAİL PROJELERİ
“Yeni bir çözüm sürecinden ötesinin” planlanmakta olduğuna dair analizimin gerekçelerini, ABD/İsrail planlarını ve geleceğe dair tahminlerimi sizlere sunmak istiyorum.
1- “Yeni Anayasa” bu sürecin kilidi. CB Erdoğan’ın kendisini en zayıf hissettiği dönemdeyiz. Erdoğan, süresinde yapılacak seçimde Cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Erken seçim olması halinde aday olabileceği için birazcık erkene alınmış bir seçimle bu engeli aşabilir. Özgür Özel’in bu konuda kolay ikna edilebileceği açık. Ancak ekonomi o kadar berbat, adaletsizlik korkunç, niteliksiz ve liyakatsiz
siyasetçi ve bürokratlar işleri o kadar kötü yönetiyor ki Erdoğan’ın yüzde 50’nin üstünde oy alabilmesi mümkün görülmüyor. Bu bakımdan Erdoğan’ın daha az oy oranı ile seçilebileceği ve gücünü koruyabileceği bir anayasa istiyorlar. Bu yüzden “yeni Anayasa” talebinde ısrarlı
olacaklar.
2- Yeni anayasaya DEM partililerin oy verebilmesi için ilk çözüm sürecinde dile getirilen PKK taleplerinden bir kısmını “yeni Anayasaya” sokabilirler.
3- Yeniden tasarımlanan Ortadoğu’da Büyük Ortadoğu Projesi ve Büyük İsrail Projelerinin yeni bir aşamasına geçilecek. ABD seçimlerinden sonra ABD askerinin Suriye’den çekilmesi planlanıyor. Çekilme olmadan önce (Irak’ta Barzani Kürdistan’ının devletleşme sürecine benzer
şekilde) Suriye’de halen ABD himayesinde yapılanan PKK/PYD devleti kurulacak. Devletleşen PYD’nin, gelişme sürecinde, Türkiye tarafından düşman kabul edilmemesi önemli. Türkiye nasıl ki önceden kurulmasını istemediği Barzani Kürdistan’ı ile sonradan sıkı ilişkiler geliştirdi ise
PKK/PYD devleti ile de çatışmayan, onu geliştiren bir rol oynasın isteniyor.
4- PYD/PKK devletinin Türkiye tarafından tanınması ve desteklenmesi için kamuoyunun ikna edilmesi lazım. Bunun için “Türkiye’deki PKK’nın tasfiyesi”, “iç cepheyi güçlendirmek”, “analar ağlamasın” sloganlarıyla beyinler yıkanacak. “PKK’nın tasfiye süreci” içinde, Türkiye Suriye’deki operasyonları durduracaktır. Suriye içindeki PKK/PYD devleti meşrulaşacaktır.
Bunun için CHP’nin projeye paydaş yapılması işleri kolaylaştıracak. Gelecek ve Deva Partileri de bu projeye ideolojileri gereği destek olurlar. Geride muhalif olarak sadece İYİ Parti ve Zafer Partisi kalacak. “Bu cesametteki muhalefetin önleyici etkisi olamaz” diye hesaplanıyordur
sanıyorum.
5- BOP ve Büyük İsrail Projesinin ana amacı İsrail’in güvenliğini artırmak ve enerji kaynaklarını kontrol etmektir. Bu ana projelerin bir bölümü olan Büyük Kürdistan Projesinin ilk iki aşaması olan Irak ve Suriye’den sonra Türkiye ve İran içinde birer Kürt Devleti kurmaktır. Bunlar
sağlanabilirse İsrailli fanatiklerin hayali olan Nil’den Fırat’a kadar olan bölgede İsrail doğrudan veya garnizon Kürt devletçikleri aracılığıyla hakimiyet sağlamış olacaktır.
6- Türkiye ve İran cephe savaşlarıyla işgal edilmeleri imkansıza yakın ülkelerdir. Parçalanmanın iç dinamiklerle olmasına çalışacaklar. Türkiye’nin en zayıf tarafı içimize aldığımız 10-13 milyon arası sığınmacı ve kaçaklardır. Bunlar içindeki terörist unsurları kullanarak iç savaş çıkarmak veya
biraz zamana bırakarak demografik yapıyı değiştirerek “Türkleri azınlığa düşürmek” planı devreye girebilir.
7- Almanya Başbakanı ile görüşen CB Erdoğan’ın “Suriye’den ve Lübnan’dan gelecek sığınmacılara kapımız açıktır” demesi ve “AB’den suç işlemiş Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye kabulü anlaşması” yapması O’nun “millet” anlayışına uygundur. “Millet-i İbrahim’den” olduğuna inandığı kitleleri Türkiye’ye alması, “Türkiye’de Türkleri azınlığa düşürmek” planı ile örtüşüyor.
8- “Yeni Anayasa’da” ilk dört madde değişmeyebilir ancak 66. Madde gibi öyle maddeler değiştirilir ki ilk dört maddeyi işlevsiz bırakabilirler. Erdoğan’ın, “MİLLETİN ÇEŞİTLİLİĞİNİ
YANSITAN BIR ANAYASA HEDEFLİYORUZ” sözü ile kastettiği devleti kurması, ABD ve İsrail gibi, Ortadoğu’daki oyun kurucuların planlarını kolaylaştırır. ABD, O’na “BOP Eşbaşkanı” unvanını verirken inançlarını, karakterini ve tutumlarını çok iyi analiz etmiştir. Bu bakımdan ABD/ İsrail
devletleri Erdoğan’ın Türkiye Cumhurbaşkanı olmasından mutludur sanıyorum. Çünkü O’nun ideolojik yapısını ve iktidar hırsını kullanarak projelerini yürütmeyi tercih ediyorlar.
21.10.2024