Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

6Ara/230

Unutulmasın: Dilimiz yurdumuzdur! – Atilla AŞUT

dilimiz-kirlenirken
Unutulmasın: Dilimiz yurdumuzdur! - Atilla AŞUT

Dilimiz Kirlenirken…

Emekli öğretim üyesi Fazıl Sağlam’ı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrencilik yıllarından beri tanırım. Anayasa Profesörü olan Fazıl Sağlam, bilge hukukçu kişiliğinin yanında entelektüel birikimiyle de saygıyı hak eden bir insandır. 2003-2005 yılları arasında Anayasa Mahkemesi Üyeliği yapmıştır. Kültür-sanat konularına ilgisi üst düzeydedir. Aynı zamanda usta bir kalemdir. Duru Türkçeyle yazmaya özen gösterir. Geçmiş yıllarda Cumhuriyet gazetesinde önemli makalelere imza atmıştır.

Sevgili dostum ve hemşerim Fazıl Sağlam’la zaman zaman yazışır, ülke sorunları üstüne söyleşiriz. Geride bıraktığımız günlerde kendisinden uzun bir mektup aldım. Kurucularından olduğu “Kamu Hukukçuları Platformu”nun yıllık geleneksel toplantısından söz ederken dil konusuna da değinerek şöyle diyordu:

“Yazılarınızı topluca okuduktan sonra bende uyanan ilk çağrışımdan söz edeyim. Son yıllarda hayli yaygınlaşan ve benim tüylerimi havaya kaldıran bir başka dil yozlaşması var: Türkçeyi yabancı alfabeyle yazma heves ve gayreti! İlk kez Çeşme’de dikkatimi çekmişti. Çeşme sokaklarındaki tabelalarda sık sık görebilirsiniz ‘Cheshme’ yazılışını. Başkaları da var: ‘Eskiji’, ‘Efendy’… Bunlara koşut olarak özellikle tatil beldelerinde gördüğümüz, yansıtmaya çalıştığı dili de çarpıtan yabancı sözcüklü tabelalar…

Bu eğilimin bir de başka boyutu varmış. Bunu da Türkiye Barolar Birliği’nin oteli dolayısıyla öğrendim. Ankara / Balgat’taki bu otelin adı ‘Litai’. Önce otelin işletmesini bir Uzakdoğuluya vermişler diye düşündüm. On yıl kadar önce TBB’de düzenlenen bir toplantıda bu konuyu yönetim kurulundaki meslektaşlara açtım. Güldüler. ‘Uzakdoğu ile hiçbir ilgisi yok. Biz TBB Oteli ya da Konukevi gibi bir ad koymak istedik ama Turizm Bakanlığı, 5 yıldızlı otel statüsü alabilmemiz için uluslararası alanda geçerli bir ad koymamızı şart koştu. Biz de hiç olmazsa avukatlık mesleği ile bir bağlantısı olsun diye ‘Litai’ adını önerdik, kabul ettiler’ demez mi? Litai, Yunan mitolojisinde savunma görevini ilk üstlenen kadınların adı…

Bir de ‘viyadüklerimiz’ var, karayollarında sık sık görebilirsiniz. Gördükçe sinirlerim bozuluyor. Hele adıyla birlikte yazıldığında iğrenç bir görüntü veriyor: ‘Karasu Viyadüğü’, ‘Eğiste Hadimi Viyadüğü’ (Türkiye'nin en uzun ve en yüksek dengeli konsol viyadüğü imiş). Sanki ‘Eğiste Hadimi Köprüyolu’ dense yapının yüceliği kalmayacak!”

Fazıl Sağlam’ın yakındığı “Cheshme”, “Efendy”, “Eskiji” saçmalıklarının yanı sıra “Donerchi”, “Yemekchi” gibi örneklerle de karşılaşmıştım daha önce. Ama bu hafta bir de “İçkijii” zıpırlığı çıktı karşıma! Meğer Muğla / Bodrum’da ve Çanakkale / Biga’da bu adı taşıyan mekânlar varmış!

İşin artık suyunu çıkardılar! İşte bir dil böyle kirlenir! İlgililer bu duruma nasıl göz yumuyor?

Türk Dil Kurumu’na, Kültür Bakanlığı’na ve yerel yönetimlere bu konuda büyük görev düşüyor…

Unutulmasın: Dilimiz yurdumuzdur!
∗∗∗

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.