Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

30Kas/230

Av. Abdurrahman KAYMAK demiş ki!…

404241958_1787414285018297_2070807140164923002_n

Av. Abdurrahman KAYMAK

Benim ayaklarım toprağa değdi çocukluğumda,

Gözlerim yeşili ve maviyi öyle çok hapsetti ki,

Tutsaklığı siz onlara sorun.

Yüzmek, bisiklete binmek mi, yoksa saklambaç mı

İçinde çocuk geçen tüm cümlelerin yüklemiydim ben.

Babannem yaz başında çilek reçeli yapar,

Dedemin yeşil 504'ünde Müzeyyen Senar çalar,

Babam sezon sonu sandalyeleri beyaza boyarken,

Annem fırını yakar mancarlı pide yapardı

Ramazan da her gece farlı bir sofrada iftar açılır,

Konu komşu kim bilinir,

Yaşlı teyzelerin kışlık odunları taşınır,

Otobüste yer verilir, utanma nedir iyi bilinirdi

Kandıra görece küçüktü ama kendi içinde bir derya,

Bakmasını bilene çok şey anlatan bir seyyah gibiydi.

Kışın kömür kokusu odun kokusuna karışırdı

Henüz doğalgaz gelmemiş ve mertlik hüküm sürmekteydi

Diyorum ya çok şanslıydım ben.

Akıllı telefon, doğalgaz, internet, bilgisayar, onlarca TV kanalı yoktu

Gün başlarken bitmez,

Zaman ağır başlı bir delikanlı gibi yavaş yavaş yol alırdı.

Suya para vermezdik örneğin, Asım Pınarın'dan alırdık,

Ekmek komşu fırında pişen bir şeydi ve asla yalnız pişmezdi

Büyük marketler yoktu, araba ile bakkalın kapısına kadar gidilmez,

Yürümenin erdemli bir davranış olduğu düşünüldüğünden değil...

Bugünden bakanlar hiçbir şey yokmuş diyebilirler,

Oysa komşuluk vardı, yardımlaşma vardı, saygı vardı, sevmek gizlidendi.

Neyse boş verin "bu dünya kimseye kalmaz,... hiçbir kitap yazmaz"

Şanslı olduğumu söylemiş miydim?

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.