Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

5Kas/220

TARİKAT ve CEMAATLER – Prof. Dr. Enis ÖKSÜZ

130828853_2003719039770722_3602007130691438928_n_e578bcbed616da6fb01dTARİKAT VE CEMAATLER - Prof. Dr. Enis ÖKSÜZ Ulaştırma Eski Bakanı
Herkes kafasına şunu iyice soksun! İstedikleri kadar şeyh, iste-dikleri kadar, gavs, istedikleri kadar kutup olsunlar. İstedikleri kadar takla atıp, istedikleri kadar allayıp pullasınlar. İstedikleri kadar uçup, istedikleri kadar Allah Dostu (!) palavralarıyla milleti kandırsınlar, İçinde Türk olmayan, Türkün ruhu olmayan, herşey bu millet için, bu coğrafya için, bu devlet için bir Beka meselesidir.

Bunu kafamıza küçük harflerle değil, büyük ve kalın harflerle muhakkak kazımak zorundayız. Kazımadığımız müddetçe Fetö ve türevleri ne ilk ne de son olarak bu milleti can evinden vurmaya devam edeceklerdir. Bataklık varsa sinek, sinek varsa sıtma muhakkak vardır.

Bu batağın çaresi, temiz suyun gürül gürül çağlayacağı Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletidir.

İlim için lazım olan aklın, din için de lazım olduğuna inanandanım.

Çünkü akla değer vermeyen ümmetlerin sonu cennet değil cehennemdir. Esarettir, uşaklıktır, rezilliktir, pisliktir. Bunu görmek için ille alim olmaya gerek yok. Ağzına kadar hacı, hoca, seyyit, gavs, kutup, şeyh, şıh dolu islam dünyasına bakmak yeter de artar bile.

Biliyorsunuz Türk milliyetçiliği çok sorgulandı. Özellikle de tarikatlar tarafından, ama Allah’a şükür milliyetçilik her sorgunun altından alnının akıyla çıktı. Fakat aynı şeyi tarikat ve cemaatler için söyleyemeyiz. Rezaletin biri bitmeden diğeri başlıyor. Parelellik, ihanet, ticaret, sapıklık, sahtekarlık, yobazlık, ajanlık, rüşvet, iltimas, sahtecilik…

Skandalın haramın günahın ardı arkası kesilmiyor.

Düşünebiliyor musunuz bu ülkenin insanları yıllarca kadının saçının bir tek teli görülsün mü, görülmesin mi diye birbirine düşman edilirken televizyonlarda çatır çatır, çırıl çıplak kadın mürit oynatan pezevenkler yıllarca tarikatçılık cemaatçilik cakası sattı bu ülkeye.

Ne yalan söyleyeyim çağın en aydın hareketinin, çağın en cahil insanlarıyla, çağın en temiz hareketinin, çağın en rezil insanlarıyla sorguya çekilmesi ağrıma gidiyor. Yaptıklarına bakacak olursanız demek ki boşa hedef seçmemişler milliyetçiliği.

Tarikatçı arkadaşlarıma milli ve manevi dünyamızın teminatı milliyetçiliği bir kez daha düşünmelerini öneriyorum.

15 Temmuz’dan sonra efendim biz zaten milliyetçiyiz gibi komik takiyyelere hiç gerek yok. Milliyetçi olsanız ağzına kadar ermiş, derviş, pir, dede, Alperen, veli dolu Anadolu’da üç kıtada İslamın bayraktarlığını yapan Türk ulularını bırakıp Arap bedevizminin meçhul ulularının (!) peşine düşmezsiniz.

Tarikatçı olacaksanız Ahmet Yesevi gibi, Yunus gibi, Hacı Bektaş gibi, Tapduk Emre gibi, Ahi Evran gibi Hacı Bayram gibi yerli ve milli olacaksınız yabancı değil. ‘’Gelin canlar bir olalım’’ diyeceksiniz ki sözünüz Adriyatik’ten Çin Seddine bütün bir Türk dünyasında yankılanacak.

‘’Bir kez gönül yıktın ise kıldığınız namaz namaz değildir’’ Diyemiyorsanız susacaksınız.

Halep ordaysa arşın burada. Bu iş öyle yanmaz kefen, sırattan geçiren terlik, deve sidiği, cezbe, rüya, papağan gibi eski alimlerinin sözlerini nakletmek hele hele de fütursuz ve hadsizce Allah ve Resulünü bu işe alet etmekle olmuyor. ‘’Dervişlik olsaydı taç ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka’’ Şeyhleriniz, tarikatlarınız varsa bir kerameti bizden olan kurtulur diye zümrecilikle değil, Türk tarikat ve ulularındaki gibi, millet için, insanlık için çıkacak ortaya.

Bu asil millet için ‘’Bir olalım iri olalım diri olalım’’, "Eline beline diline sahip ol’’, "bölüşerek tok, bölünerek yok oluruz’’ diyen milli şuura sahip Türk ulularını ne zaman keşfedeceksiniz acaba?
‘’İlim beşikte başlar mezarda biter’’

‘’En büyük keramet çalışmaktır’’ diyen mutasavvıflardan sonra kusura bakmayın da çalışmadan saltanat süren şeyhler pek akılcı gelmiyor insana. ‘’İncinsen de incitme ‘’

‘’Kadınlarınızı okutunuz, kadınları okumayan millet yükselemez’’ Sözünü kim niye söylemiş acaba? ‘’İslam’ın temeli güzel ahlak; ahlâkın özü bilgi; bilginin özü akıldır’’ diyen pirlerden sonra acaba aklı ipotek etmek niye nasıl ve nerden çöreklendi bu coğrafyaya?

‘’Kuvvetini mazluma değil zalime kullan’’ Sözü yerine fırıl fırıl iktidar peşinde koşmak tarikatçılık cemeatçilik Allah dostluğu mu oluyor şimdi?

‘’Hararet nardadır sacda değil, Keramet baştadır, taç da değil. Her ne ararsan kendinde ara, Kudüs de Mekke de hac da değil’’

‘’Çalışmadan geçinenler bizden değildir’’ Sözünden ders almayan şeyh şeyh olabilir mi? ‘’İslami hükümleri tam bilmeyen, tatbik etmeyen bir kimse, evliyalık yolunda bulunmaya kalkarsa, bunun imanını şeytan çalar’’ diyen Yesevi demek ki boşa dememiş bu sözleri.

Anlayacağınız bütün tarikat ve cemaatler iktidar sofrasında nimet yarışına girip bizi Ortadoğu batağına çekerken, Türkistan uluları ‘’Padişah huzurunda dahi olsanız Hakk'ı ve hakikati söylemekten çekinmeyiniz’’ diyerek hala aydınlatmaya devam ediyorlar bizleri.

Küresel güçler, gizli ve açık yürütülen Arap milliyetçiliği, Vahabi selefiyeciliği, cahillik ve yobazlıktan geçinen din tüccarları, Türkün ilelebet süren varlık mücadelesinde en büyük engellerdir, tehlikelerdir…

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.