KÖTÜ YÖNETİM AFETİ – Ruhittin SÖNMEZ
KÖTÜ YÖNETİM AFETİ - Ruhittin SÖNMEZ
Bakanlığın son açıklamasına göre, “5 gün önce çıkan yangınlardan Manavgat ve Gündoğmuş ile Muğla'da Marmaris, Köyceğiz, Milas, Kavaklıdere yangınları devam ediyor.” Yangın felaketinin görüntülerini izlemeye bile ruhum dayanmıyor.
Yangınların sebebi ne olursa olsun yangın söndürme konusunda devlet yönetiminin bir zafiyet içinde olduğu ortaya çıktı.
Yangınlar terör saldırısı, otel yeri açma niyeti, orman içinden geçen elektrik hatları ve trafolar, vatandaşların bıraktığı cam şişeler veya tamamen sıcaklar ve düşük nemden kaynaklanmış olabilir. Ama devletin görevi bütün bunlara hazırlıklı olması ve en az zararla yangınları söndürmesidir. Bu yapılamamıştır.
Çünkü on milyon nüfuslu komşu Yunanistan’ın bile 39 adet yangın söndürme uçağı varken bizde sadece kiralanmış üç uçak vardı.
İspanya’nın 17'si kendilerine ait, 57'si kiralık, 74 adet; Fransa’nın 32 adet, İtalya’nın 19'u kendilerine ait, 88 yangın söndürme uçakları varken “yeni Türkiye’nin” yangın söndürme uçağı olmamasını neyle açıklayabilirsiniz?
“Türk Hava Kurumu uçak filosunu yenileyemedi” diyerek THK’yı suçlamak, devleti yönetenleri sorumluluktan kurtarmaz. THK’nun onursal Başkanı Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’dır. THK yönetimine iki sene önce AKP’li eski bir Bakanı kayyum olarak tayin ettiren aynı makamdır.
Kaldı ki, THK görevini yapmamış olsa bile, devletin ister Bakanlık, isterse TSK bünyesinde faal bir yangın söndürme uçağı filosu olmasını sağlamak devleti yönetenlerin görev ve sorumluluğundadır.
Kanaatimce, Rize ve Artvin’de yaşanan sel felaketlerinde, ülkemizin sınırlarının kevgire döndüğü kanaati uyandıran Afgan göçünde ve orman yangınları esnasında yaşadıklarımızı tek cümle ile özetleyebiliriz: KÖTÜ YÖNETİM AFETİ YAŞIYORUZ.
Bu bir siyasi tespit değildir, tamamen teknik bir değerlendirme sonucudur.
****************************
KÖTÜ YÖNETİM NEDİR?
Prof. Dr. Emin Akçaoğlu “İyi Yönetim- Kötü Yönetim” başlıklı makalesinde diyor ki, “Yönetim becerisi” bir firmanın veya kurumun içindeki en önemli kaynaktır.”Bu hüküm kamu yönetimi için de aynen geçerlidir.
“Daha iyi, daha tecrübeli, daha yetenekli, daha becerikli olan yönetici aynı malzemeyle ve hatta daha azıyla daha iyi iş çıkarır.”
Yöneticinin kurum/firma içindeki en önemli işlevi karar vermedir. Yönetici karar veren kişidir. O halde “iyi yönetici doğru karar veren yönetici” iken “kötü yönetici yanlış karar veren yöneticidir.”
Orman yangınları yöneticilerimizin “yönetim beceriksizliğini” bir kere daha ortaya çıkardı.
****
“Türkiye büyük devlettir.” Şüphesiz doğrudur.
Sadece Suriyeli sığınmacılara 80 milyar dolar harcayabilmiş bir ülkeyiz.
Cumhurbaşkanlığı sarayımız dünyanın süper gücü ABD Başkanının sarayından daha büyüktür. Başkanımızın 1.150 küsur odalı sarayı, 300 odalı yazlık sarayı, Ahlat'a göl manzaralı sarayı var. Osmanlı’dan kalan saraylarımız da O’nun kullanımında.
Cumhurbaşkanımızın son makam uçağı ABD Başkanının uçağından daha ileri modeldir. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı envanterinde 13 uçaktan oluşan çok modern bir uçak filomuz var.
Kamudaki araç sayımız bırakın Almanya’yı, bütün Avrupa’nın kamu araç sayısından çoktur.
Başkent Ankara’da Eski Belediye Başkanı bir parka 750 milyon dolar gömmüş hakkında soruşturma bile açılmamıştır.
Ziraat Bankamız Demirören Grubuna geri dönüşü sağlanamayan 750 milyon dolar kredi vermiştir.
****
Mesela Anka Park’a gömülen 750 milyon dolar ile Türkiye Avrupa’nın en güçlü yangın söndürme uçakları filosunu kurabilirdi.
Devleti yönetenlerin önceliğinin yangın söndürme uçakları almak veya kiralamak olmadığı ortadadır. İtibarı sarayda, makam uçakları ve araçlarında gördüğü, merkez medyayı yandaş hale getirmeyi çok önemsediği için öncelik sıralaması böyle olmuştur.
Yöneticilerin görevi kamunun kıt kaynaklarını en doğru yerlerde ve en verimli bir şekilde kullanacak kararları vermektir.
İşte bu ve benzeri konularda karar vermede isabetli davrananlara “iyi yönetici”, isabetsiz kararlar verenlere “kötü yönetici” denir.
****************************
TÜRK HAVA KURUMU SÖNDÜRME UÇAKLARI
Orman yangınlarını söndürme işi, 2018’e kadar Orman Genel Müdürlüğü tarafından THK’na verilmekte iken, daha sonra dışarıdan uçak kiralama yöntemi tercih edilmiş.
2019’da ihaleyi THK kazanmış ama teklif ihale bedelini sadece 1.000 dolar aştı diye ihale iptal edilmiş.
2020’de THK’nın uçaklarının 4.900 kg olan su kapasitesi bilindiği için, ihale şartnamesinde istenen su taşıma kapasitesi 5.000 kg olarak değiştirilmiş.
THK ihaleye girememiş. Pilotları işten çıkarmış.
Türk Hava Kurumu’nun başına, 2 sene önce, AKP’li eski bakan Cenap Aşçı Kayyum olarak atanmış.
Aşçı’nın bir açıklamasına göre, orman yangınlarını söndürme hizmeti veren THK’nun elinde 9 uçak varmış. Bunun 3 tanesi hurdaya ayrılmış.
Kayyum Başkan geçen sene “bir Kanada firmasına bakımlarını yaptırdım, sertifikalarını yenilettim, 7 senelik yedek parça garantisi de aldım. 6 adet faal uçağımız var, hizmete hazırız” mealinde açıklama yapmış. 3 gün önce yaptığı açıklamada ise “4 milyon dolar harcanarak bakım yapılırsa 6 uçağımız görev yapabilir” dedi.
Orman Bakanı ve Cumhurbaşkanı ise “THK’nun uçabilecek uçağı yok” diyor.
Birileri hem görevini yapmıyor hem de doğruyu söylemiyor. Halktan gerçekleri saklıyor.
Ve tek sorumlu ve en yetkili kişi, Cumhurbaşkanı afetzedelere çay paketleri fırlatıyor…
Ormanlarımız ve içimiz yanmaya devam ediyor…
02 Ağustos 2021
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.