BAYRAK SEVGİSİ (Arif Nihat Asya Anısına)

11Oca/210

BAYRAK SEVGİSİ (Arif Nihat Asya Anısına) – Cafer GENÇ

1975 yılında Yozgat Lisesi’nden mezun oldum. “BAYRAK” şairimiz Arif Nihat Asya, 5 Ocak 1975 tarihinde (46 yıl önce bugün) vefat etti.
Şiirlerinden çok etkilendiğim birkaç şairimizden biri olan A.N. Asya’yı, 1974 yılında tanıma imkanım olmuştu. Yozgat Lisesinin daveti üzerine, okulumuzun pansiyonunda seminer vermişti. Hastaydı, halsizdi. Yanına gittim, elini öptüm, şiir yazdığımı ve kendisi gibi bir şair olmak istediğimi söyledim. Gençlik duygularımla milliyetçi, ülkücü olduğumu, ben de “BAYRAK” şiiri yazacağımı söyledim. Gösterdiğim birkaç şiirime baktıktan sonra, “yazmalısın” diyerek takdir ve teşvik etti. 20 yıl sonra “BAYRAĞIM” şiirimi yazdım. Sözünde durdum. Şiir kitabım 10 bin adet basıldı.

Şairimize rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun, ruhu şad olsun inşallah. Haykırdığı milli duygu ve manevi ruh ile millete ve memlekete çok hizmeti oldu, hakkını helal etsin...

Bir milletin bağımsızlığı bayrağının, istiklal marşının ve meclisinin olması ile mümkündür. Konumuz “bayrak” olduğuna göre;

Bayrak, bir milletin bağımsızlığının sembolüdür.

Bayrak, milli birlik ve beraberliğin ifadesidir.
Bayrak, vatanın varlığı için CAN, milletin yaşaması için KAN demektir.
Bayrak, namustur, şereftir, onurdur, gururdur...

Bayrak, istiklal ve istikbal demektir.

Bayrak, bayrak ve bayrak demek...

Arif Nihat Asya’ın "BAYRAK” şiirinde, İstiklal Marşı’mızda ve adına yazılmış yüzlerce şiirde övgü, sevgi, ruh ve duydu ile sahiplenme demektir...

Bu duygularla ve düşüncelerle yazdığım "BAYRAĞIM" şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum..

BAYRAĞIM
Göklerde ay yıldızım, sen gururla dalgalan,
Kanımız sana renk , canımız mukaddes vatan,
Elimdesin, dilimde, duamdasın her zaman,
Sen, karanlıkları aydınlatacak güneşsin,
Sen, gözümüzde ışık, gönlümüzde ateşsin.

Sessiz durma, yüksel yükselebildiğin kadar,
Üç kıtanın şahini… Dünya bile sana dar,
Adalet, hürriyetsin; sensin insanlığa yar,
Sen, esaret duvarını yıkacak güneşsin,
Sen, gözümüzde ışık, gönlümüzde ateşsin.

Barış için savaşsın cephelere koştukça,
“Bir Türk Cihana Bedel” hep birlikte oldukça,
İnancımsın, azmimsin…güç verirsin coştukça,
Sen, zulüm zincirini eritecek güneşsin,
Sen, gözümüzde ışık, gönlümüzde ateşsin.

Destansın dilden dile; Sakarya’da , İzmir‘de,
Yiğitlere türküsün “Çanakkale İçinde”;
Muhteşem abidesin bu yurdun her yerinde,
Sen, Türk tarihinde hiç sönmeyecek güneşsin,
Sen, gözümüzde ışık, gönlümüzde ateşsin.

Yaban eller kıskansın, kini olan kudursun,
Zalimler hükmedemez, medeniyet yolusun,
Şanımsın, şerefimsin, zaferlerle dolusun,
Sen, şehitler üstüne ilk doğacak güneşsin,
Sen, gözümüzde ışık, gönlümüzde ateşsin.

Al rengin kanımız, ak rengin fikirlerimiz,
İçimiz iman dolu, Turan’dır hedefimiz,
İste de hiç bitmesin o kutlu seferimiz,
Sen, sapık fikirleri söndürecek güneşsin,
Sen, gözümüzde ışık, gönlümüzde ateşsin.

Dalgalan sen bayrağım, bu vatan bize ocak,
“Kumaşın tenim olsun”, adın andım olacak,
Her gün şafak vaktinde Ulubatlı doğacak.
Sen, bu nesil var oldukça batmayacak güneşsin,
Sen, gözümüzde ışık, gönlümüzde ateşsin.