Her Fotoğrafın Bir Öyküsü Vardır İZMİT’TEN DEVRİMCİ BİR BAŞKAN GEÇTİ… / Adnan FİLİZ
Her Fotoğrafın Bir Öyküsü Vardır
İZMİT’TEN DEVRİMCİ BİR BAŞKAN GEÇTİ… / Adnan FİLİZ
Öykümüz Kandıra'da başlar. Kandıra siyasetçinin en verimli olduğu topraktır. Her ne kadar "bölük dur, Kandıralı sen de dur!" cümlesi, herkesin kafasına ve diline yerleşse de, Kandıra ve Kandıralıyı tanıyan bir insan olarak, bunun hiç de doğru olmadığını rahatça söyleyebilirim. Bu sözcükler Kandıralının çok durgun dış görüntüsüne gizlenmiş zengin bir zeka hazinesine sahip olduğunu anlamanın kıskançlığıyla uydurulmuş bir cümledir.
Erol Köse de Kandıra’nın yetiştirdiği ve yalnız Kocaeli'nin değil, tüm Türkiye'nin bildiği ve tanıdığı bir politikacıdır. Köse o cin fikirli, durgun görünümlü Kandıralılardan değildir. O cıvıl cıvıl, hareketli, çok konuşkan, üstelik hep heyecanla koşuşturan biridir. Sözcükleri arka arkaya sıralar. Makineli tüfeğin arada bir tutukluk yapması gibi, cümleler arasında durduğu olur, sonra sözcüklerini ardı ardına sıralar. Alışılmışın dışında mimikleriyle konuşmasını renklendirir.
Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanlarından Leyla Atakan’ın elim bir trafik kazasında ölümü ile beklenmedik bir başkanlık seçimi gündeme gelmişti. Adaylığını koydu. Gençti, çok gençti. Benim çevremde adaylar arasında çok "toy" ve "deneyimsiz" bulunuyordu. CHP’nin yerleşik yöneticileri ona fazla bir şans tanımıyorlardı.
Erol Köse benim izlediğim politikacılardan çok farklıydı. O günlerde ortanın solu, halkçılık, politik arenada en çok sözü edilen ilkelerdendi. Köse yalnız fikirleriyle değil, aynı zamanda kılık kıyafeti ile de halka yaklaşan bir görüntü içindeydi. Bu, başkan olduktan sonra da bazı çevrelerin kendisini çok eleştirdikleri bir yanıydı. Önemli meclis toplantılarına spor gömlek ve de montla katılır, kravatlı, lacivert takım elbiseli meclis üyeleri arasında şantiyeden yeni gelmiş bir mühendis görüntüsü uyandırırdı.
Erol Köse, yaşlı ve deneyimli CHP’lilerin arasında yükseldi ve de aday oldu. CHP rahmetli Leyla Atakan sayesinde İzmit Belediye Bakanlığını Adalet Partisi’nin elinden almıştı. Kısa dönemde de olsa kadın belediye başkanı olarak başarılı olması ve trajik bir kazada ölümü, halkı çok etkiledi. Erol Köse’nin bu rüzgârın yanında, halk içinden biri olma izlenimini çok iyi vermesi, CHP’nin seçimlerde yine başarılı olmasını sağladı. Böylece Erol Köse, İzmit’in Belediyecilik tarihine imza atan biri olarak yerini almış oldu.
Erol Köse’nin başkanlığı kazanması, yalnız destek verenleri değil, adaylığında karşısında duran CHP’lileri de mutlu etti. Ve artık İzmit Belediye’sinde kente hizmet vermesi zamanı gelmişti. Köse hayalleriyle yaşayan ve güçlenen bir kişiydi. Kentin geleceği ile ilgili çoğu büyük hayale dayanan düşünceleri vardı.Çok genç yaşında belediyenin sorumluluğunu üstlenince, bu hayallerini bilimsel ve teknik açıdan, nasıl gerçekleştirebileceğinin yöntemlerini araştırmaya başladı.
O belediye başkanlığına seçildikten sonra bugün de yüzlercesini gördüğümüz ‘’her şeyi ben bilirim ve ben yaparım’’ zihniyetini taşıyanlardan değildi. Belki de o dönemde ‘’danışmanlık’’ denilen bilgiye, bilime, tekniğe, en yakın olan ‘’uzmanlık’’ kurumuna başvurmayı ilk düşünenlerden oldu.
Belediyelerin en önemli sorununun yol, konut, ulaşım, olduğunun bilincindeydi. İzmit’in Kocaeli Sanayi Sergisi yeni filizleniyordu. Kartepe’de kış sporları hayali herkesi sarmıştı. Sanayileşen İzmit’in bilgili eller ve beyinler tarafından biçimlendirilmesi gereğine inanıyordu. O nedenle Ankara temasları sırasında tanıştığı ve her biri kendi dalında uzman olan kişileri İzmit’e davet etti. Onlara danışmanlık önerdi. İzmit Belediyesinin çok kısır olanakları bu uzmanları tatmin etmeye yetmezdi. Uzmanları çeken en önemli şey Erol Köse’nin içtenliği, belediyeciliğe duyduğu heyecan ve düşleriydi. Sımsıcak arkadaş ve dostluğu, hizmet heyecanı bu kişileri İzmit’e bağladı.Düşlerini, onların bilgi ve uzmanlıklarıyla yoğurdu. Ortaya o dönemde Türkiye’de adı sanı duyulmamış, toplumsal projelerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Yeni Yerleşmeler Projesi; bugün TOKİ tarafından uygulanan en büyük toplu konut projelerinin fikir babasıdır ve atılan ilk adımıdır. Erol Köse, bu projesi ile hayalciliğini ortaya koymuş, ancak proje çeşitli nedenlerle zamanında tamamlanamamış, fakat bugün dar gelirlilere konut sahibi yapmanın kurumsal yolunu açmıştır. Yeni Yerleşmeler Projesi kooperatifler aracılığıyla bir toplu yerleşim kurmayı amaçlıyordu.
Erol Köse’den önce, İzmit’in yukarı semtlerine motorlu araçlarla ulaşmak mümkün değildi. Vatandaş kışlık yakacağı odunu at, eşek marifetiyle evine götürebiliyordu. Köse, devrim sayılacak bir iş yaptı. Yolları açtı, tepelerde çok uzun istinat duvarları yaptırdı ve artık kentte yukarı mahallelere motorlu araçlarla ulaşmak mümkün oldu. Bugünkü şartlarda bu hafife alınacak bir hizmet gibi görünür. O günleri yaşayanlar; bu işin bir yol devrimi olduğunu kabul ederler.
Yolların açılmasıyla eskiden yürünerek ulaşılan İzmit’in yukarı mahallelerine dolmuş taksiler işlemeye başladı. Köse’nin bir düşü de kamu ulaşım araçlarının kent içi ulaşımda yer almasıydı. Bunu başardı. İzmit’te ilk Otobüs İşletmesini kurdu. O günkü olanaklarla sağlanan birkaç otobüs, bugünkü toplu taşımacılığın yolunu açtı…
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, bugün büyük kentlerde uygulanan ‘’tercihli - tahsisli yollar’’ uygulamasının fikir babası Erol Köse’dir.
Köse’nin Fuar ile Kartepe arasında teleferik kurulması hayali bugün de gerçekleşmedi. Ama o günün İzmit Ticaret ve Sanayi Odası yöneticilerinin büyük destek verdiği, hatta Köse’yi çok zorladığı Uluslararası Fuar Projesine genç başkanın harcadığı emek çok büyüktür. Köse, Ankara’yı çok zorlayarak çok ciddi bir yarışma açılmasını sağladı. İller Bankası Uluslararası Kocaeli Sanayi Fuarı Projesi için Türkiye çapında yarışma düzenledi. 40’dan fazla mimarın katıldığı projede birinciliği İstanbul’dan iki genç mimar kazandı. Köse zamanında maddi olanaksızlıklar, sonrasında da anlayışsızlıklar nedeniyle bu proje tozlu raflarda kayboldu gitti. Erol Köse’nin başkanlık ömrü vefa etseydi, Uluslararası Sanayi Fuarı ideali, geri dönülmez bir yola girebilirdi.
Erol Köse, akıllı bir belediye başkanı olarak hangi parti iktidarda olursa olsun Ankara ile ilişkilerini hep çok iyi tutmuştur. Belediye Başkanlık makam aracının bağışla alındığı, belediyenin olanaksızlıklar içinde kıvrandığı dönemde, İzmit’in belediyecilik tarihine geçecek hizmetlere sahne olması Köse’nin insani sıcaklığından, devlet yöneticilerine ve bürokratlara saygı ve sevgisinden kaynaklandığını düşünürüm.
Erol Köse, vatandaş arasında da ayrım yapmazdı. Hangi siyasi partiden olursa olsun, herkesin derdi ile ilgilenir, çözüm bulmaya çalışırdı. O nedenle halk onu çok severdi. Ama o bir politikacıydı ve parti içinde hasımları vardı, onlara karşı dik duruşu vardı.
Parti içindeki mücadeleler sonunda belediye başkan aday adaylığı seçiminde yıllarca birlikte siyaset yaptığı arkadaşına yenik düştü. Partisi de bu yüzden belediye seçimlerini kaybetti.
Siyaset bırakılamayacak bir tutkudur bizim ülkemizde. Başarılı, halkın sevgilisi eski belediye başkanımız milletvekilliğine soyundu. Kazandı, Ankara’ya gitti. Milletvekilliğinin kaderi bu… Sanırım belediye başkanlığını aradı. Seçmenleri de onu aradı. Ama buluşamadılar. Bu Türkiye siyasetinin kaderiydi. İki taraf da sessizliğe büründü.
Erol Köse’nin, İzmit’te görev yapmış belediye başkanları arasında eser veren bir kişi olarak anılacağına yürekten inanıyorum. O örnek aile yaşamı, halkını ve ülkesini seven gerçek bir yurttaş, seçilmişliğin kibrine kapılmayan bir siyaset adamı olarak hep gönüllerde yer alacaktır. Ona yıllarca Erol Ağabey diyebilmenin, su katılmadık sevgisine layık olmaya çalışanlardan biri olmanın mutluluğunu yaşayanlardanım.
Fotoğraf altı: Onun fotoğraflarını habersiz çekerdim. Fark edince bana “ Aman Adnan, beni profilden çekmedin umarım” derdi. Söylediği şey, gönlüne karşın fiziki burnunun büyüklüğüne işaret etmesiydi. — Erol Köse ve Adnan Filiz ile birlikte.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.