Yalan Rüzgarı’nda savrulan garip şehrimiz – İsmet ÇİĞİT
Yalan Rüzgarı’nda savrulan garip şehrimiz - İsmet ÇİĞİT
Kocaeli Türkiye’nin en önemli şehri.
Hani Türkiye haritasını önünüze koyun, Trakya yukarı gelecek şekilde dik çevirin.
Kocaeli Türkiye’nin kalbi olur.
En çok ihracat, en çok vergi geliri, Türkiye Cumhuriyeti Devletini besleyen hemen her şey, bu kentin üretimidir.
Ayrıca bu kent, 2002’den beri iktidarda olan AKP’ye, iktidarda olduğu sürece en çok destek veren kenttir.
Bu kent, AKP ile birlikte, kimliğini, karakterini değiştirmiş; daha çok kirlenmiş, daha kalabalık, sorunlu hale gelmiş, sorun ve sıkıntıları katlanarak artmıştır.
Ne yazık ki, bu kentte neredeyse 20 yıldan beri yalan rüzgarları esiyor.
Bu yalan rüzgarları da bu kentte yaşayan herkesi oradan oraya savuruyor. Bu kent insanlarının aklını karıştırıyor.
Hava alanımız olacaktı.
Türkiye’nin ve dünyanın her yerine, Uzuntarla’dan uçağa binip hoop gidecektik..
Banliyö trenimiz, metromuz, teleferiklerimiz, mono ray taşıtlarımız, Körfez’de vızır vızır vapurlarımız olacaktı.
Bu şehir, iktidara istediği her şeyi verdi.
Hiç hak etmeyen insanları adam sınıfına soktu.
Ama bu kent kendine vaad edilenlerin onda birini, yüzde birini bile alamadı.
Yalan rüzgarının etkisinde, kullanılıp hoyratça sokağa atılmış naylon poşet gibi, oradan oraya savruldu.
Mutsuz. Bereketsiz, tatsız tuzsuz bir şehir haline geldi.
………………………
Bugün size, bu kentte esen yalan rüzgarları konusunda yeni bazı bilgiler aktarmak istiyorum.
Birinci konu, Büyükşehir Belediyesi’nin ortaya attığı “Tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştirme“ projesidir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, görevdeki 1.5 yıla varan süre içinde “Yapay ve yapmacık” Kocaelispor sevgisi ile durumu idare etmeye çalıştı.
İstediği kadar dava açsın, beni süründürsün.
Kocaelispor konusunda samimi olmadığını, konuyu tamamen siyasetin içine çektiğini ve aslında uzun vade için Kocaelispor’a zarar verdiğini düşünüyorum.
Bu bir buçuk yıllık süre içinde Tahir Büyükakın’ın ilan ettiği bir tane güzel ve özel proje var: Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Yetiştirme projesi…
Kandıra bölgesinde uygulanması söz konusu olan bu projeyi, Sanki Başkan Büyükakın ve ekibi kendisi keşfetmiş ve hazırlamış gibi sunmaya çalışıyorlar.
Oysa bu konu, bu kentte 2008 yılında gündeme gelmiştir.
2008 yılında bu kentte çok güçlü, çok önemli, sözü her kesim tarafından dinlenen bir şehir gazetesi, ÖZGÜR KOCAELİ gazetesi vardı.
O gazetenin genel yayın müdürü olarak çalışan ben, kenti ilgilendiren her konuda herkese kapıları açık, orijinal fikirlere önem veren bir gazeteci olarak görev yapıyordum.
Bir gün odama, ben yaşlarda, bana göre çok daha iri yapılı, benim gibi kılığı kıyafeti pek düzgün olmayan, “Köylü üretici” kimliği adeta üzerinden akan bir adam girdi.
“Ben Ali Aynagöz” dedi, “Kandıra’dan geliyorum. Sen İsmet Çiğit misin?”
Elinde kalın dosyalar var.
Oturdu benim küçük odamda.
Elindeki dosyaları açtı, “Ben yıllardır Kandıra bölgesinde tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda çalışıyorum. Bu çok önemli bir konu. Ama kimseye anlatamadım. Sonunda birileri gelip seninle konuşmamı tavsiye etti. Bu nedenle geldim.”
Ali Aynagöz Kandıralı.
Toprak ve toprağın yetiştirdiği her türlü bitkinin uzmanı.
Kandıra bölgesindeki toprak yapısının, tıbbi ve aromatik bitki yetiştirme konusunda Türkiye’nin en önemli bölgesi olduğunu söyledi.
Özellikle bira imalatında kullanılan ve Türkiye’de yeterince yetiştiremediği için yurt dışından ithal edilen şerbetçi otu bitkisinin bu bölgede çok yaygın olarak yetiştirilebileceğini, Türkiye’nin bu bitki sayesinde çok önemli gelir elde edebileceğini anlattı.
Şerbetçiotu nereye ekilmeli, ne kadar ekilmeli, bütün araştırmalar yapılmış.
Şerbetçiotu bitkisinin yanında Kandıra bölgesinde, ilaç ham maddesi olarak kullanılacak hangi bitkiler ekilebilir. Ne kadar gelir getirir, hepsini dosyalamış.
Ali Aynagöz, bünyesinde Efes Pilsen birasının da bulunduğu Anadolu Holding Grubu ile de yakın temas kurmuş bir uzmandı.
Kandıra bölgesinde şerbetçiotu tarımı yapılırsa, bütün ürünü Anadolu Grubu’nun en iyi fiyatla satın almasını da şimdiden garantilemiş.
Uzun uzun anlattı. Dosyaları bıraktı.
Kendisine Başkan Karaosmanoğlu ile görüşmesini önerdim.
Aynagöz, Sanayi Odası Başkanı, Büyükşehir Başkanı, Ziraat Odası, Tarım Müdürlüğü, Kandıra Belediyesi, bu konuda etkili ve yetkili kim ve hangi kurum varsa konuştu.
Dosyalarını, araştırmalarının sonuçlarını bıraktı.
Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu, konuyla ilgilenmişti.
O dönemde Büyükşehir’de danışman olan Nermin Tol’u bu konuda araştırma yapmakla görevlendirmişti. Geçenlerde Ali Aynagöz benimle yeniden temas kurdu, “O Yıllarda Tahir Büyükakın Genel sekreter yardımcısıydı. Kandıra bölgesinde tıbbi ve aromatik bitki yetiştirilmesi önerisine burun kıvıranların başında geliyordu” dedi.
Ali Aynagöz bu konuda çok çalıştı. Elinde bilimsel raporlar var. 2018 yılında, bu kentte kimsenin bu konuyla yeterince ilgilenmediğini görünce, Cumhurbaşkanlığı’na, CİMER aracılığı ile projesinin detaylarını göndermiş…
Yani, Kandıra bölgesinde tıbbi ve aromatik bitki yetiştirilmesi konusundaki bütün detaylar, hem Büyükşehir’de, hem Cumhurbaşkanlığı’nda mevcut. Şimdi Tahir Büyükakın, çok önemli bir keşif yapmış gibi bu projeyi ilan edip, arkasına sığınıyor, projeyi Cumhurbaşkanına falan anlatıyor.
Ali Aynagöz, geçen gün yine beni aradı, “Bu konuya yıllarımı verdim. Çok değerli bilgilere sahibim. Şimdi kendi projeleri gibi bu konuyu ortaya attılar. Gelin bana bir danışın. Benim elimdeki raporlardan yararlanın diye bekliyorum. Ama bu konuda en küçük bir çabaları yok” dedi.
Büyükşehir Belediyesi’nin tıbbi ve aromatik bitkiler projesinin mutlaka hayata geçmesini diliyorum. Kandıra bölgesi, Karadeniz fındığının da Diyarbakır karpuzunun da yetiştiği çok özel bir iklim ve toprak yapısına sahip.
Şerbetçiotu başta olmak üzere pek çok tıbbi ve aromatik bitkiyi bu bölgede yetiştirip hem üreticinin hem ülkenin kazançlı çıkmasını sağlamak mümkün.
Ama işi iyi yapmak lazım. İnanarak yapmak lazım.
Bu işi bilenleri bulmak, onlara danışmak, onları işin içine çekmek önemli.
Ali Aynagöz, Kandıra’da yaşayan, toprak işleriyle ilgilenen bir emekli vatandaş.
Büyükşehir yetkilileri biraz kibirden kurtulup, başlarını kaldırıp, bu projede Ali Aynagöz’den yararlanmak istiyorlarsa, kendisine kolayca ulaşabilirler.
Bugün bu yazı içinde, 2016’dan beri gündemde olan tam anlamıyla “Yalan rüzgarı” haline gelen Güney Marmara Otoyolu projesi ile ilgili olarak da bildiklerimi yazacaktım.
İlyas Şeker hazretleri buyurmuşlar; “2021’de Güney Marmara otoyolu projesinde kazma vurulacakmış.”
Bu da bir yalan rüzgarı biliyor musunuz.
İlyas Şeker önce şu Kandıra yolu işini çözsün. Bu yazı çok uzadığı için yalan rüzgarının Güney Marmara Otoyolu bölümünü yarın yazmaya çalışacağım.
https://www.seskocaeli.com/makale/5106518/ismet-cigit/yalan-ruzgarinda-savrulan-garip-sehrimiz
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.