Prof. Dr. Anıl Çeçen: Virüs Pastör ve Robert Koch Enstitüsü’nde yaratıldı ABD Vuan’a uçakla götürdü!
Prof. Dr. Anıl Çeçen: Virüs Pastör ve Robert Koch Enstitüsü'nde yaratıldı ABD Vuan'a uçakla götürdü!
Prof. Dr. Anıl Çeçen kişisel bloğunda yazdığı 'Koronavirüsü ile biyolojik savaş' başlıklı uzun değerlendirme yazısında yaşadığımız salgını bir "biyolojik savaş" olarak nitelendirip bu virüsün yapay olarak yaratıldığını savlıyor.
Prof. Dr. Anıl Çeçen'in kişisel bloğunda yazdığı yazının ilgili bölümü şöyle:
(...)
Korona virüsü üzerinden gündeme gelen son Pandemi olayında her yönü ile bir laboratuvar üretimi mikrop yapılanması ile insanlık karşı karşıya gelmiştir.
Önce Paris’teki Pastör Enstitüsü daha sonra Almanya’daki Robert Koch enstitülerinde ön çalışmalar yapılmış ve daha hazırlanan yeni virüs ABD’ye götürülerek bu ülkenin laboratuvarlarında güçlendirilmeye çalışılmıştır.
Daha sonra da bir askeri ekip bu virüsü uçakla Çin’e götürerek bu ülkenin Vuan eyaletinde güçlendirmeye devam edildikten sonra yeni virüs burada bırakılarak, dünyaya dağıtım operasyonu Çin devletinin sırtına yüklenmiştir.
Son yıllardaki olağanüstü yapılanmalarıyla ABD’nin yerini almaya çalışan süper güç konumu ile Çin Halk Cumhuriyeti tam dünyanın ekonomik merkezi olmaya doğru adım atarken, bir virüs komplosu ile karşı karşıya kalarak bütün dünya ülkeleri için sakınılması gereken bir emperyalist güç konumuna düşürülmüştür.
Veba ve çeşitli virüs saldırıları ile önceki dönemlerde boğuşmuş olan dünya halkları, yeni dönemde beklenmedik bir biçimde güçlendirilmiş ve zenginleştirilmiş bir mikrop demeti olarak Corana saldırısına karşı kendisini korumak zorunluluğu ile karşılaşmıştır.
Beş kıtaya yayılmış olan sekiz milyarlık nüfusu ile dünya ülkeleri bir araya gelerek biyolojik saldırıya karşı bir dayanışma önlemi alma şansını elde edememişler, uçaklar ve diğer araçlar kullanılarak yapılan virüs dağıtımları sonucunda bütün ülkelerin halkları çok ciddi bir tehdit saldırısı ile yüz yüze getirilmiştir.
Corona 19 ismi verilen yeni virüs 2019 yılında ortaya çıktığı için adına 19 rakamı eklenmiştir. Hal böyle olmasına rağmen 2019 yılında virüs salgını öne çıkarılmamış, gereken hazırlıklar yapıldıktan sonra 2020 yılının kış ayları itibarıyla virüs açığa çıkartılarak görevli ekipler tarafından dünyanın çeşitli ülkelerine uçak seyahatları aracılığı ile yayılmaya çalışılmıştır.
İnsanlığın ve dünya düzeninin sona ermesi doğrultusunda bir kıyamet senaryosu peşinde koşan siyasal merkezler, Corona adı verilen biyolojik silah saldırısına karşı zamanında harekete geçememişler ve bu yılın başından itibaren bütün dünyaya dağıtılan mikroba karşı gerekli olan önlemleri alamamışlardır. Batı ile işbirliği içinde olan ülkelerde bu hazırlıklar bilinmesine rağmen dünya alanında bu küresel saldırıya karşı çıkılmamıştır.
Yirmi birinci yüzyılda dünya düzenini tepeden tırnağa değiştirmek isteyen emperyal merkezlerin devrede olmaları nedeniyle, virüs üzerinden biyolojik saldırı kısa zamanda küresel bir saldırı niteliği kazanarak bütün dünyayı ayağa kaldırmıştır.
Ne var ki, bu son olarak ortaya çıkarılan Corona virüsünün eskilerinden çok farklı bir yapıda hazırlandığı kısa bir süre sonra anlaşılmıştır.
Eski virüsler bir salgın olarak dünyaya dağıtılırken, belirli kesimlerin hastalanarak çaptan düşmeleri ya da bir sağlık sorunu ile halk kitlelerinin çökertilmek ya da yok edilmek üzere yönlendirilmeye çalışıldıkları görülmüştür.
Bu kez insanlığın karşısına ABD ve Çin gibi iki süper gücün ortak organizasyonu olarak uzaysal bir durum çıkartılmak üzere Corona virüsü düzenlemesine gidildiği gibi bir yeni durumla karşılaşılmıştı. Özellikle tam bu aşamada Microsoft’un kurucusu ve dünya bilgisayar ya da internet yapılanmasının kilit adamlarından birisi olarak Bill Gates’in kurucusu olduğu şirketi bırakarak yeni bir vakıf kurması ve bu vakıf aracılığı ile de bütün dünyayı elektronik kontrol altına almak için harekete geçmesi çeşitli söylentilere ve tartışmalara zemin hazırlamıştı.
Çeyrek yüzyıldır bütün dünyaya yayılan internet sisteminin gelinen yeni aşamada elektronik yapılanmasının güçlendirilmesi ve bu doğrultuda 5-G ismini taşıyan yeni yapılanmanın internet sistemine monte edilmesi gibi yeni bir durum ilgili çevreler tarafından empoze edilmeye başlanmıştır.
Ortaya çıkışı itibarıyla bir uzay teknolojisi olan internet ve cep telefonları, insanlığın ve dünyanın geleceğinde uzaysal kaynaklı yeni bir yapılanma dönemini de beraberinde gündeme getirmiştir. Bu çerçevede internet sisteminin 5-G sistemi ile yeniden düzenlenmesi ve bu doğrultuda internet kullanıcısı olan insanlara cip takılması gibi yeni bir durum yaratılmıştır. İnsanlara çip takılabilmesi için insan bedenine ilgili maddelerin önceden zerk edilmesini sağlayacak bir aşının yapılması zorunlu olarak dayatılmıştır.
Robert Koch
İnsanlara durduk yerde aşı yapılması mümkün olmadığı için, cip takılması için gerekli olan maddelerin bir aşı aracılığı ile insan bedenine sokulmasına karar verilmiştir. İnsanların robotlar ile birlikte yeni elektronik düzene bir kukla olarak bağlanması doğrultusunda gerekli olan 5-G sisteminin monte edilmesine yarayacak biçimde aşıların yapılabilmesi için, Corona mikrobuna karşı aşılanmak zorunluluğu tamamlanacak ve ondan sonraki yeni aşamada insan bedenlerine mikro cipler monte edilerek, insanlar da tıpkı robotlar gibi 5-G sistemine bağlanacaklar ve bu doğrultuda kurulacak olan elektronik sisteme bağlanarak, bir anlamda yeni elektronik düzenin monte edilmiş parçaları biçiminde diğer robotlar ile birlikte yeni kuklalar durumuna getirileceklerdir.
İnsanlık böylesine bir zoraki yapılanma ile insanlıktan çıkacağı için, bu duruma açıktan karşı çıkacak ve hiçbir biçimde çiplenmeyi kabul etmeyecektir. İşte böylesine bir büyük dönüşümün yapılabilmesi için insanların aşı ile cip takılmasına uygun hale getirilmeleri gerekmektedir. Bu amaçla da insanların aşı üzerinden çiplenmeye yönlendirilmeleri sürecinde, ilk aşama olarak bir virüs mikrobu ile insanlık karşı karşıya getirilmektedir. Tıbbın birçok alanında kullanılan cip sistemi ile insan bedeninin çeşitli bölümlerinde birçok yenilenme yapılabilmektedir.
Çiplenme sonucunda internet üzerinden elektronik sisteme bir kukla olarak bağlanacak insanoğlunun bir aşı ile çiplenmeye hazırlanabilmesi için, Corona virüsü çıkartılmış ve yayılan mikroplara karşı aşı zorunluluğu getirilmeye çalışılmıştır. Tam virüs sorunu ile insanlığın karşılaştığı aşamada mikroptan kurtulmak üzere aşılanma konusu tartışılırken, ABD bilgisayar teknolojisinin kilit adamının şirketinden istifa ederek vakfının başına geçmesi ve aşılanma sonrasında insanlığın çiplenmesi ile ilgili projeler doğrultusunda çeşitli hazırlıklara kalkıştığı görülmüştür. Virüsü kaldırmak için önerilen aşının çiplenmeye giden yolun ikinci adımı olması bu iki gelişmenin aynı aşamada ortaya çıkması üzerine tartışılmaya başlanmıştır.
Bir uzay teknolojisi olan internet sistemine gene uzaysal boyutlu bir dünya yapılanmasının gerçekleştirilebilmesi için çiplenme projesi öne çıkarılınca, bunun için aşılanmanın gerektiği ve insanların da aşıya ikna edilebilmeleri için Corona isimli bir virüsün laboratuvarlarda hazırlanarak biyolojik savaş teknikleri aracılığı ile insanın başına bela edildiği anlaşılmaktadır. Virüs’ün bir yıl önce hazırlanmasına rağmen bir yıl boyunca beklemede tutulması da çiplenme projesi ile virüs salgınının birlikte yürütüldüğünü açıkça gözler önüne sermiştir. Bu arada İsveç’te örnek olarak elli bin kişinin beyinlerine cip bağlantısı takılmıştır.
Dünyasal bir varlık olan insanların yeni dünya düzeni görünümü altında elektronik sistemle bütünleşmeye yönlendirilmesi ile başlayan bugünün insanlığının bütünüyle cep telefonları ve bilgisayarlar üzerinden elektronik sistemin bir parçası konumuna getirildiği yeni aşamada, bu gelinen yeni durum ile yetinilmeyerek daha da ileri aşamada bir yapılanma doğrultusunda insanların robotlarla birlikte çiplenerek elektronik sistemin bir parçası haline getirilmesiyle, artık insanın insan olmaktan çıktığı bir yeni dünyada yaşama mücadelesinin yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Çok gelişmiş robotların fabrika müdürü ya da kamu kuruluşlarında üst düzeyde yönetici konumlarına getirilebileceği ve böylesine yapılanmalarda insanların kendi yaptıkları robotların emrinde onların esiri olmalarına giden yol kendiliğinden açılmaktadır.
Böylece insan dünyasal bir varlık olarak insanlıktan uzaklaştırıldığı bir aşamada, elektronik sistem üzerinden uzaysal bir varlık olmaya doğru yönlendirilmektedir. İkinci dünya savaşı sonrasında iki atom bombasının patlatılmasından sonra dünyaya gelerek incelemeler yapan ve bu arada sahip oldukları teknikleri n insanlar tarafından öğrenilmesini sağlayan uzay gemileri, I947 yılında Rosswell olayı ile uzay teknolojisini bu dünyaya getirerek insanlığa aktarmışlardır.
ABD’de 51. Bölge çalışmalarında bu teknolojiler geliştirilerek ve dünya koşullarına uyumlu hale getirilerek, yirminci yüzyılın ikinci yarısında dünyada geniş biçimde kullanılması sağlanmıştır. 5 G teknolojisi ile elektronik sisteme bağlanmak istenen bir grup Avrupalı Corana virüs sorunu ilk patladığı aşamada, Londra’da 5-G teknolojisinin bazı merkezlerine saldırarak buraları çiplenmeye tepki çizgisinde yakmışlardır. İnsanlığın robotlaşmasına ya da makineleşmesine karşı çıkan insancıl birikim, bu yeni düzen zorlamasına karşı tepki olarak patlama noktasına gelmiştir.
Teknik uzmanların açıklamalarına göre 5-G teknolojisi bulunduğu ya da kullanıldığı yerde oksijeni yok ederek insan için nefes alamaz bir ortam yaratmaktadır.
Ayrıca cep telefonları ve bilgisayarlar üzerinden maruz kalınan elektronik ışınlar, insan bedenindeki hücre yapısını bütünüyle sarsmakta ve insan bedeninde çok ciddi hücresel hastalıklara ve beyin kanamalarına meydan vermektedir.
İnsan bedeni bütünüyle elektronik sistemden kaynaklanan birçok sağlık sorunu ile uğraşırken, var olan tehlikeleri birkaç misli artırarak insanlığı havasızlığa ve bedensel hastalıklara sürükleyen 5-G ya da 6-G gibi çok güçlü elektronik sistemlerle insanlığı karşı karşıya getiren yeni tür yapılanmaların neler olduğu ve bu doğrultuda yapılacak aşıların içinde ne gibi maddeler bulunduğu, çiplenme ile birlikte insanları nasıl bir düzenin beklediği öncelikle bilinmelidir. 5-G ya da 6-G gibi elektronik sistemlerin güçlenmesine yol açacak yeni yapılanmaların sonucunda, insanların nasıl bir sağlık düzeni içinde yaşamaya zorunlu kılınacağının açıkça ortaya konulması ve her yönü ile insanların bilgilendirilerek kendilerinin hak ve özgürlüklerinin sağlık açısından korunmaları gerekmektedir.
Elektronik sisteme monte edilme aşamasında insanlığın aşılanmaya yönlendirilmesi için çıkartılan Corono isimli virüs biyolojik savaşının bir sorun olarak öncelikle ortadan kaldırılması gerekmektedir. Dünyanın bütün devletleri ve uluslararası kuruluşlarının bir araya gelerek insanlığın bu ortak biyolojik saldırıdan kurtulmasını sağlayacak bir acil kurtuluş planını öncelikle uygulama alanına getirmeleri gerekmektedir.
Bu sorun çözüldükten sonra uzay teknolojileri üzerinden yepyeni bir düzene doğru sürüklenmek istenen dünyanın ve insanlığın geleceğini güvenli bir çizgiye getirecek yeni yaklaşımlarla, uzay teknolojileri üzerinden insanlığın rahatsız edilmesinin önlenmesi gerekmektedir.
Aya ve uzaya gitmiş olan insanlığın dünyanın güvenliğini uzay istasyonları ve uzay komutanlıkları aracılığı ile kesin olarak gerçekleştirmesi gerekmektedir.
ABD’nin artık fotoğraflarla oynamayı bırakarak elindeki bilgileri açıklaması dünya ve insanlığın geleceği için zorunludur.
Prof. Dr. Anıl Çeçen
Gercekedebiyat.com
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.