COVİT 19 BÜYÜK SALGINI VE GÖRÜNMEZ KAHRAMANLARI – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
COVİT 19 BÜYÜK SALGINI VE GÖRÜNMEZ KAHRAMANLARI – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
2020 yılı başında Çin’de başlayıp tüm dünyayı saran Covit-19 (taç virüs 19) büyük salgını DOĞAL Afetler karşısında insanların günümüzde de çaresiz kalabildiğini göstermiştir. Yine gördük ki bu tür durumlarda sistemin iyi çalışması, imkanların yeterli olması yanında hizmeti yürütenlerin bilgi, beceri ve gayretinin başarıda en önemli etken olduğudur.
Bu bulaşıcı hastalık salgınının insanlara gösterdiği,hatırlattığı bir durum hekim ve hakimliğin, sağlık hizmetinin ne kadar önemli olduğudur. İnsanların hastalanıp, çaresizleştiği o zayıf anında hekimin ve sağlık hizmeti kurumlarının ne kadar önemli ve vazgeçilemez hizmetler yaptığıdır. Böyle bulaşıcı bir hastalığın varlığında herkes birbirinden kaçarken sağlık çalışanlarının canları pahasına, çaresizliğe düşmüş o insanlara hizmet verip sağlıklarına kavuşmaları yönündeki gayretlerinin bir kahramanlık olduğunu hep beraber görmekteyiz.
Hekimlik ve sağlık hizmetleri son yıllarda daha çok kolay para kazanma ve bunun karşılığı yapılan bir hizmet şekli olarak görülmekte idi. Halkımız da hekimleri, kolay ve çok para kazanan insanlar olarak görmekte idi. Halbuki bu meslek ve sağlık alanı insanlık tarihinden beri hep kutsallıklarla iç içe olmuş bir hizmet şeklidir. Bu işi yapan insanlar ise toplumun en saygın, itibar edilen, sevilen, aranan insanlarıdır. Kur’an dahil kutsal kitaplarda da Lokman Hekim gibi isimler üzerinden önemsenmişlerdir.
Bu salgında ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin bazı gelişmiş ülkelerdeki çok yetersiz durumlara düşmemesinin en önemli sebeplerinden biri başta hekimlerimiz olmak üzere sağlık çalışanlarımızın fevkalade özverili çalışmalarıdır. Sağlık çalışanlarımızın bu özverisi, evlerine bile gitmemek, çoluk-çocuklarını bir müddet görmemek gibi büyük fedakarlıkları bile kapsar. Bu kahramanlıklar derin bir saygıyı gerektiren durumlar olup alkışla karşılanamıyacak kadar büyüktür. Ama halkımızın o alkışları derin bir mutluluk ve sağlıkcılarımız için itici güç olmuştur. Bu mücadelenin başarısında bilim kurulu gibi günlük siyasetin dışındaki bir kurulun yol göstericiliği ile ülkemizdeki sağlık alt yapısının yeterliliğinin önemi çoktur. Özellikle son 20 yılda özel ve kamu hastanelerimizin teknik alt yapıları ile otelcilik hizmet imkanları çok iyileşmişti. Tüm bunlar bu salgında halkımızın mağdur olmasına fırsat vermemiştir. Bunlar başta Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız Dr.Fahrettin Koca ile tüm yöneticilerimiz ve ülkemiz için yüz aklığı sağlamıştır.
2020 yılının ilk yarısında dünyamızı etkileyen ve tüm insanların günlük hayatını değiştiren bu Covit19 (Taç virüs19) salgını insanlığın hayata bakışını etkilemiş, günlük hayatında birçok değişime sebep olmuş ve olmaya devam edecektir. Bu salgın ayrıca koruyucu aşının ve uygun tedavilerin bilinmemesinin ne kadar ciddi sıkıntılar yaşattığınıda göstermiştir. Bilim insanlarının ve bu alanda yapılan çalışmaların önemini yeniden göstermiştir. Ülkemiz bu salgında ilk 2 ayı doldurmuştur. Bu güne kadar çok şükür başarılı bir mücadele ortaya konulmuştur. Ama bu enfeksiyonun tehlikesinin henüz geçmediğini unutmamalıyız. Dolayısıyla günlük temizlik şartlarında dikkatli olmaya, kalabalıklara karışmamaya, diğer insanlarla belirtilen koruyucu mesafeyi sağlamaya, gerekli durumlarda maskeli olmak gibi gerekli koruyucu tedbirleri dikkatle uygulamaya devam etmeliyiz. Tüm bu tedbirlerin sağlığımızın korunmasında çok önemli olduğunu unutmamalıyız.
Dileriz ki bu hastalığın aşısı biran evvel bulunurda salgının insanlığı daha fazla esir almasına son verilir. Yine dileriz ki ülkeleri yönetenler bu ve benzeri sağlık hizmetlerinin önemini görüp halklarının bu ve benzeri yeni salgınlara karşı hazırlıklarını ihmal etmeyerek insanlarına daha güvenli yaşama imkanı sağlarlar. Savaş sanayii, lüks tüketime yönelik çalışmalar, ulaşım ve turizm alanındaki çok büyük yatırımlar yanında özellikle koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik çalışmaları ihmal etmezler. Bu salgın bize bunu da göstermiştir.
Ayrıca sağlık hizmetlerinde hekimin başat özelliği yeniden görülmüştür. Hekimlerin ve bu alanda çalışanların hizmetlerinin aşırı fedakarlık ile özveri gerektiren, kahramanca yapılan çalışmalar olduğunuda göstermiştir. Onun için bu alanda çalışanların saygınlığını artırıp, pekiştirecek davranışlar ile ek düzenlemeler yapılmalıdır.
Yazımı 1070 yılında Yusuf Has Hacip’in yazdığı Kutatkubilig kitabındaki şu tespitle bitirmek istiyorum.
‘’Hastalık insana ölüm rehberidir, ölüm ise insana hayat arkadaşıdır.
Hekimi kendine yakın ve iyi tut, onun haklarını koru’’
Sağlık ve mutluluk dileklerimle...
Not:Bu hastalığa yakalanan ve çok iyi bir insan olan değerli arkadaşımız Mehmet Şenoğlu’nun yoğun bakım hizmetini yapıp kök hücre tedavisini de uygulayan Seka Hastanesi’nin hekim ve çalışanlarını tebrik ve teşekkür ederim. Kök hücre temininde yardımını esirgemeyen Sn. Meral Akşener Hanımefendi ve her türlü desteğini gördüğümüz Macit Haldız beye teşekkür ederiz. Kök Hücre tedavisini bu alanda uygulayan Prof.Dr. Ercüment Ovalı ve ekibine de ayrıca tebrik eder ve takdirlerimizi bilmelerini isteriz.
13 Mayıs 2020, 10:34
Hafızam beni yanıltmıyorsa, 1970’lerde, ortalıkta daha kök hücrenin adı bile geçmezken, değerli Dr. H. İbrahim Kahraman, Ankara Maltepe’de, bir doktor büyüğümüzün yanında, Türkiye’de İLK, bugünkü adıyla kök hücre çalışmasında bulunmuştu. Kendisi bu konu hakkında bilgi verebilir mi?
14 Mayıs 2020, 01:09
Sevgili Hocam, Dr. H. İbrahim Kahraman ağabeye mesajınızı ilettim. Sizi teyit etti.. Muhtemelen Ankara dönemi çalışmaları ile bilgi verecek.. İlgi ve hassasiyetinize teşekkür ederim. Sağolunuz..