Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

20Ara/190

PROVOKASYON MU, PİŞMAN MI OLDU, KORKTU MU? – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sPROVOKASYON MU, PİŞMAN MI OLDU, KORKTU MU?  - Ruhittin SÖNMEZ

Şimdi benim de içinde bulunduğum bir grup arkadaşıma sosyal medya üzerinden yapılan tehdit ve hakaretin hikâyesini anlatacağım.

İstanbul Belediye seçimlerinin hemen öncesiydi. Millet İttifakı'nın İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'na destek veren bir grup arkadaşımız, 'Demokrat Ülkücüler' imzalı bir bildiri ile görüşlerini kamuoyu ile paylaştılar. Bu bildiriye Kocaeli’den kamuoyunun çok yakından tanıdığı üç saygın arkadaşımız, Ahsen Okyar, Zekai Kahyaoğlu, Halil Konuşkan ve ben imza verdik.

Bu bildirinin açıklanmasından sonra, Ahmet Yiğit Yıldırım adına kayıtlı Twitter hesabından, bizim isimlerimizin de bulunduğu, içinde çok sayıda değerli ismin yer aldığı bir liste “hainler listesi”  tanımlamasıyla yayımlandı.

Devamında da, bu listede bulunanlar şu ifadelerle tahkir ve tehdit edildi:

“Milliyetçi- Ülkücü hareketin ismini kullanarak pkk işbirlikçilerine destek arayan bu HAİNLERİ unutmayacağız. YA TAM SUSTURACAĞIZ, YA KAN KUSTURACAĞIZ.”

Yetmedi.

Aynı şahıs, aynı hesaptan ve aynı tarihte ikinci bir tweet mesajında da hakaret ve tehditlerini sürdürdü:

Sözcü Gazetesinde yayımlanan bir haber resminin üzerine,  “Kendisini ülkücü olarak tanımlayarak PKK SEVİCİ EKREM PAPAZOĞLU’NA destek arayanlar er ya da geç ÜLKÜCÜ ADALETLE TANIŞACAKTIR. Demokrat Ülkücüler adı altında namussuzluğa imza atanların sonu bellidir. Çakallara haddini bildiren Bozkurtlara bin selam…” yazarak paylaştı.

Bu paylaşımın altında verilen resimde, “İYİ Parti’nin kurucularından Metin Bozkurt İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde 8 kişilik bir grubun saldırısına uğradı” metni ve saldırıya uğrayan Metin Bozkurt’un darp edilmiş, kan revan içindeki hali vardı.

Yani şahıs bu cümlelerle aynı zamanda işlenmiş olan suçu ve suçluları alenen övdü.

Bu hakaret, tehdit ile suçu ve suçluyu öven ifadelerin yayımlanmasından iki gün sonra da 22 Haziran 2019’da, şüphelinin “hainler listesi” diyerek tehdit ettiği listede yer alan isimlerden biri daha (Zihni Pamukçu) saldırıya uğradı.

**************************************

AHMET YİĞİT YILDIRIM KİM?

Bu hakaret, tehdit, suçu ve suçluyu övmek suçlarının işleyen twitter hesabının sahibi kimdi?

Twitter hesabı Ahmet Yiğit Yıldırım adına kayıtlı idi. Araştırınca öğrendik ki, Ahmet Yiğit Yıldırım, Ülkü Ocakları İstanbul Şube Eski Başkanı ve Milliyetçi Hareket Partisinin halen MKYK üyesiydi.

Twitter hesabında profil resmi olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir resmini tercih etmiş ve “mhp.org.tr” ye link koymuştu.

Kanaatimizce bu şahıs mensubu olduğu bu organizasyonların gücünden faydalanarak, korkutmaya yönelik tehdit ve hakaretler yapıyordu. Bizleri bu organizasyon üzerinden korkutma amacını taşıdığı ve kullandığı “ülkücü adaletle tanışacaklardır” ifadesi ile “korkutucu bir suç örgütü” gibi gösterdiği ülkücü organizasyonların gücünden yararlanarak tehdit suçunu işlediği kanaatine vardık.

Ve hukuk devletine inanan her vatandaşın yapması gerekeni yaptık. Haziranda Savcılığa suç duyurusunda bulunduk.

Dün de Savcılığın kararı bana tebliğ edildi.

**************************************

BEN DEĞİLİM DEMİŞ !

Kocaeli C. Başsavcılığından gelen “Karar”da, hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz Ahmet Yiğit Yıldırım “atılı suçu kabul etmediğini, adına kayıtlı twitter hesabının kendisi dışında birden fazla kişi tarafından kullanıldığı, yorumları kendisinin yapmadığını beyan ettiği” yazıyordu.

“Mevcut teknoloji ve imkânlar dâhilinde internet üzerinden yayın yapan sitelere kimin hangi IP numarasını kullanarak ulaştığının tam olarak takip edilemediği, Twitter şirketinin de, öldürme ve çocuk pornografisi gibi suçların dışında, bilgi paylaşımında bulunmadığı” gerekçeleriyle “Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına” karar verilmişti.

Öncelikle şüpheli şahsın dediklerinin doğru olmasını temenni ediyorum.

Çünkü MHP gibi köklü bir partinin MKYK üyeliğini yapmakta olan bir şahsın külhanbeyi ve hatta mafya tarzı bir üslupla siyaset yapması bana ancak üzüntü verir.

Çünkü siyasetçilerin mücadelesini hukuk ve ahlak normları içinde yapması gerekir.

**************************************

MHP’NİN GÖREVİ

Eğer şüphelinin ifadesi doğru ise, toplum kesimlerini birbirine düşürmek için yapılmış profesyonel bir provokasyon/ kışkırtma olayı söz konusu olmalıdır ki, bu şahsımıza yapılan hakaret ve tehditten daha önemlidir.

Bu olay “provokasyon” ise bunu yapanı bulmak her şeyden önce şüpheli şahsın ve MHP’nin görevi olmalıdır.

Bu konuda MHP yetkililerinin bir araştırma/ soruşturma yaptığına dair hiç bir duyum almış değilim.

Adı geçen “şüphelinin” hesabı kendi bilgisi dışında kullanılmış bile olsa, yapması gerekenler vardı:

Ya hesabından, ya basına bir açıklama yapar, bu çirkin paylaşımların bilgisi ve iradesi dışında yapılmış olduğunu kamuoyuna duyurabilirdi. Veya en azından bizleri arar, kendi adının böyle bir “provokasyona” karıştırılmış olmasında duyduğu üzüntüyü paylaşabilirdi.

Bunu yaptı mı? Hayır!

Peki, kullandığı ve ele geçirildiğini iddia ettiği Twitter hesabını kapattı mı? Twitter şirketine şikâyetini iletti mi? Hayır!

Bu hesaptan hala “MHP’nin ilkeli, sorumlu, ahlaklı siyasi duruşundan taviz vermediğinden” bahsediyor. Bu mu ilkeli olmak, bu mu sorumlu olmak, bu mu ahlaklı siyaset?

Acaba korkmuş olabilir mi? Bir “ülkücünün”, hele de adı “Yiğit” olan bir “ülkücünün” korkmuş olacağına da ben ihtimal vermek istemem.

Peki, size göre ne oldu?

19.12.2019

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.