Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

1Kas/190

GATA NEDİR ???… / Yılmaz ÖZDİL

yılmaz-gata

FETOCULAR GATA'YA SIZMIŞTI.
DOĞRU.
PEKİ… 45 BİN ÖĞRETMEN FETOCU ÇIKTI, 25 BİN POLİS FETOCU ÇIKTI, 10 BİN
İMAM FETOCU ÇIKTI, NEDEN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINI, EMNİYET GENEL
MÜDÜRLÜĞÜNÜ, DİYANETİ KAPATMIYORSUN DA, GATA'YI KAPATIYORSUN?
*
Ha askeri hekim, ha sivil hekim, ikisi de aynı diyorsan… Orduda istihkam
sınıfı var. Savaş mühendisidir, yol yapar, köprü yapar, geçit açar, bina
inşa eder, siper kazar, en önemli silahı iş makinesidir. Kapat o halde
istihkam sınıfını, ver belediyeye, aynı işi yapsın!

*
Askeri hekimliğin önemine dair ansiklopedi bile yazılabilir. Yurtdışı
görevleri ne olacak mesela? NATO hiçbir operasyonuna sivil doktor kabul
etmez. Afganistan… Sivil doktor gönderemeyeceğine göre, orada görev
yapan askerlerimize Amerikalı doktor mu bakacak?
*
Hint Okyanusu'nda fırkateynimiz var. Sivil doktor mu bindireceksin?
Savaş gemisinde doktora ayrılan yer çamaşır makinesi büyüklüğünde bir
yer, haftalarca denizin ortasında, o psikolojiyi kaldırabilir mi?
*
Garantörlük hakkımız gereği, Kıbrıs'ta kolordumuz var. Askeri hastanesi
var. Bu askeri hastaneyi Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlık bakanlığına
bağlayamazsın, çünkü, orası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, başka bir
ülke… Başkasının ülkesinde sana ait devlet hastanen olamaz, uluslararası
hukuka aykırı, Rum Kesimi itiraz eder. Avrupa Birliği'ne ne diyeceksin?
Rumlar fetocu mu diyeceksin?
*
Askeri hekimler, nükleer, biyolojik, kimyasal silaha karşı en az bir
sene eğitim alır. Bu eğitim sivil hekimlere verilmez. Türkiye'nin etrafı
diktatörler tarafından yönetilen ülkelerle dolu, biyolojik veya kimyasal
silah saldırısına uğramamız ihtimal dahilinde… Böyle bir felakete maruz
kalırsak, insanlarımızı kim tahliye edecek, kim tedavi edecek? Yoksa…
Allah aşkına patriot getirin bizi Esad'tan koruyun diye elaleme
yalvardığımız gibi, gene Amerikalılara Almanlara yalvarıp, askeri hekim
getirin, bizi kurtarın mı diyeceğiz?
*
Ve, hepsinden önemlisi…
*
Konunun hassasiyetini kavrayabilmek için tıp fakültesi veya harp okulu
bitirmek zorunda değilsiniz, “nedir bu GATA?” diye merak ediyorsanız, bu
fotoğrafa bakmanız yeterli.
*
Her ne kadar GATA olarak anılsa da, orada görev yapan hekimlerimiz,
kendilerini “Gülhaneli” veya “Tıbbiyeli” olarak adlandırır. Gülhane'deki
hekimlerin masasında, bu küçücük kavanoz vardır.
*
Gülhane Askeri Tıp Akademisi öğrencileri tarafından, yani Tıbbiyeliler
tarafından hazırlanan ve öğretim üyelerine hediye edilen kavanozun
üzerinde*“Gülhane / Askeri Tabiplerin Yuvası”* yazıyor.
*
Kavanozun içinde bir avuç toprak ve rulo halinde sarılı minik bir kağıt
bulunuyor. Toprak, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin bahçesinden alınmış…
Kağıtta ise şu yazıyor: *“Vasiyetimizdir…
Gülhaneliler olarak ilk ve son isteğimiz odur ki,
bir gün dünyanın herhangi bir yerine defnedilirken,
kefenimize düşen ilk toprak, bu mukaddes Gülhane toprağı olsun!
Bu topraklar üzerinde Gülhaneli olduk, altında da şerefyap oluruz.
*
GATA İŞTE BUDUR !!!...
İŞİNE GELSE DE GELMESE DE !!!...

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.