TÜRKLER’DE VATAN TELAKKİSİ – Dr. Şahin CEYLANLI
TÜRKLER’DE VATAN TELAKKİSİ - Dr. Şahin CEYLANLI
Türklerde vatan anlayışı, atalarından miras kalan bir yadigar, şehitlerin kanıyla kazanılmış, tarihi zenginlikleri sinesinde saklayan, sınırları belirlenmiş kutsal topraklardır. Bu konuda ünlü şair Mithat Cemal Kuntay şunları söylüyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!“ ,
Konumu itibarıyla; dünyanın en güzel yerinde olan Türkiye üzerinde oynanan oyunlar, tertiplenen tezgahlar henüz bitmemiş ve bitmesi de mümkün görünmüyor. Onun için milli eğitim müfredatlarında, televizyon yayınlarında, gazete sayfalarında, yapılacak filimlerde v.s. yerlerde vatanın ne anlama geldiğini, vatan sevgisini ve vatan anlayışını sürekli gündemde tutarak beyinlere nakşetmek gerekmektedir.
Bu ülkede vatan için canını çekinmeden veren şehitler, yüzünü, gözünü, ayağını, kolunu feda eden gaziler vardır. Her zaman şehitlere ve gazilere şükran duygularıyla bağlı kalınmalı ve saygı gösterilmeli. Şahin Beyler, Nene Hatunlar, Kara Fatmalar, Şerife Bacılar gibi pek çok erkek ve kadın kahraman acaba ne için düşmanla mücadele ederek şehit oldular. Elbette üzerinde yaşadıkları vatanı kutsal bildikleri için mücadele ederek şehit düştüler. Vatan bayraktır, şereftir, namustur. Bu kutsal değerler için savaşarak, mücadele ederek şehit olanlar da birer vatan kahramanıdır. Bir zamanlar Orta Asya Türklerin Ana Vatanıydı. Çinliler Asya Hun Devletiyle savaşmak için çeşitli bahaneler ileri sürmüşler, buna karşılık Mete Han “ benden eğerimi isteyin vereyim, atımı isteyin vereyim, çadırımı isteyin vereyim demiş, fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin vermem, veremem “ diyerek Çinlilere yolu göstermiş. Daha sonra Kurultayı toplayarak savaş kararı almış. Düşman yerle bir edilmiş ve tehlike ortadan kaldırılmıştır. Asya Hun Devletinde de vatanın kutsiyeti vardı. Vatan onlar için her şeydi. Vatan anlayışı, diğer Türk Devletlerinde de kutsiyetini korumuştur.
Her toprak parçasına vatan olarak bakamayız. Toprak üzerinde yaşanan, mücadele verilen bir yer olunca kutsallaşır, anlam kazanır ve vazgeçilmez olur. Bir yerin veya coğrafyanın vatan olabilmesi için o yer üzerinde belirli kültürlerin ve medeniyetlerin doğmuş ve yaşamış olması gerekir. Türkiye üzerinde de irili ufaklı Türk devletleri ve başka devletler kurulmuş ve yaşamıştır. Mesela Hititler bir Türk devletiydi. Rahmetli Prof. Dr. Erol Güngör şöyle söylüyor: “Nerede bir evliya mezarı varsa orası bir Türk toprağıdır.” Savaşların yaşandığı, medeniyetlerin, kültürlerin doğup büyüdüğü topraklar kutsiyet kazandıkları için her zaman vatan olmuştur. Türklerde vatan anlayışının tarihi dinamiklerini; Anadolu’nun Türkleşmesi ve vatanlaşması sürecinde bütün unsurlarıyla görmek mümkündür. Anadolu’nun tarihi ve kültürel gelişimi oldukça eskiye dayanıyor. Eski medeniyet ve kültürlerin izi vardır.
Büyük sosyolog Ziya Gökalp’de vatanı şöyle yorumluyor :
“ -Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan. Vatan büyük ve müebbed bir ülkedir: TURAN…”
Bu yorum en büyük özlem olmalı ve gönüllerde ilelebet yaşamalıdır.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.