Akşener’den siyaset dersi – Galip ATAMAN
Akşener’den siyaset dersi - Galip ATAMAN
Pazartesi günü Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken 22 Mart 1997’de İzmit’te Aydınlar Ocağı toplantısında anlattıklarını yazmıştım.
O tarihlerde çalıştığım Özgür Kocaeli Gazetesinde yazdığım köşe yazımı paylaşmış, Başkan Erdoğan’ın 22 yılda hiç değişmediğine dikkat çekmiştim.
Bugün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, İçişleri Bakanı iken Kasım 1996 tarihinde İzmit’te Aydınlar Ocağı konuğu olarak yaptığı “21. Yüzyıl Organizasyonları” konulu konuşmasını yazacağım.
O toplantıda Akşener’in ne anlattıklarından, 20 Kasım 1996 tarihli “Akşener’den Siyaset Dersi” başlıklı yazımda ben ne yazmışım ondan bahsedeceğim.
20 KASIM 1996
10 EKİM 1996
İzmit’ten hiç kopmayan, İzmit’i ve İzmitlileri hiç unutmayan Akşener ile o toplantıdan 10 gün önce 8 Kasım 1996 tarihinde atandığı İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturmadan milletvekili lojmanında konuşmuştuk.
Sabah çaylarımızı yudumlarken sohbetimizi “Hocam, Türkiye’deki tüm gazeteleri ve televizyoncuları atlattınız. Benimle ilk röportajı yapan gazeteci siz oldunuz. Ben bakan olarak kapımı ilk size açarken ilk konuşmamı da sizin ile yaptım” diyerek noktalamıştık.
Gündoğdu’da doğan, köyde tütün çapalayan, Bursa Kız Öğretmen Okulu ve İstanbul Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü bitiren Akşener, öğretmenlik yaptı, akademisyen olarak çalıştı.
İzmit Büyükşehir Belediye Başkanı olamadı ama milletvekili seçildi, İYİ Parti’yi kurdu, Cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan ile yarıştı, 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerinin kaderini belirleyen lider oldu.
23 YIL ÖNCE SÖYLEDİ
Türkiye’nin ilk kadın içişleri bakanı Meral Akşener, lise ve üniversite Hocası olarak yüzlerce öğrenciye ders verirken, siyasetçi kimliğiyle meydanlarda on binlere hitap ederken, başkanlık kürsüsünde TBMM’yi yönetirken sakin ve otoriterdi.
Ama 23 yıl önce annesi Sıdıka Hanım ile ablaları karşısına geçip doğup büyüdüğü kentte salonu dolduran konuklara seslenirken gururlu olduğu kadar heyecanlıydı.
“Gönül borcum dışında kimseye borcum yok. Köyümü, arkadaşlarımı, öğrencilerimi hiç utandırmadım. İddialı konuşuyorum. Alnım ak, başım dik” derken bugün olduğu gibi o tarihte de haksızlıklara meydan okuyacak kadar cesur, ilkeli, kararlı, özgüveni yüksek siyasetçiydi.
23 yıl önce “Dün politikacılar toplumu yönlendiriyordu. Bugün oy verenler politikacıları yönlendirir hale geldi. Eski seçmen kitlesi yok. Seçmen farklı politikacı tipi görmek istiyor. Eskiden siyasi partiler üye çokluğuyla övünür, seçim kazanırdı. Bugün sivil toplum örgütleriyle ne kadar çok diyalog kurulursa başarılı olunuyor. Sivil toplum örgütlerinin sayısı arttıkça yaptırım gücü de artacaktır. Sivil toplum örgütleri güçlendikçe siyasi icra üzerindeki baskı artıyor, etkili oluyor”“derken Mevlana’nın ünlü “Dün dünde kaldı cancağızım bugün yeni bir şeyler aramak lazım” sözlerini hatırlatıyordu.
“Artık rastgele seçim kazanmak yok. İnsanları tek tek ikna etmek gerekecek, çok kişiyle konuşmak gerekecek. Seçmen bizim müşterimiz. Şeffaflık, açıklık, korkmamak ön plana çıkacak”cümlelerini 23 yıl önce sanki 23 Haziran’da İstanbul’u kazanmak için yarışan Yıldırım ve İmamoğlu mesaj verir gibiydi.
Meral Akşener’in 23 yıl önce söyledikleri sadece o tarihte Türkiye’yi yöneten ve yönetmeye talip olan siyasetçilere değil bugünkülere de mesaj olduğu için yazımda 23 yıl önceki “Akşener’den Siyaset Dersi” başlığını kullandım.
SONUÇ: İzmit’in kızı, İzmitlilerin bacısı, ablası Meral Akşener 23 yıl da hiç değişmemiş, değişecek gibi de görünmüyor. Bedel ödeme pahasına doğru bildiklerini söylemekten korkmayan, inandıklarını yüksek sesle haykıran Akşener her dönem makam ve mevki uğruna ilkelerinden vazgeçmedi. Siyasetçilere ders verirken siyasete sadece renk getirmedi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ezber bozdu, 31 Mart seçimlerinde oyun kurdu. Umarım bugünün siyasetçileri, Meral Akşener’in 23 yıl önce söylediklerinden, siyasi mesajlarından yeterli dersi almışlardır.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.