Alzheimer Hastalığı, Özellikleri ve hasta bakımı.. / Dr. Fatma AYKAN TÜZÜN
İzmit Özel Konak Hastanesi’nden Önemli Bilgilendirme
İzmit Özel Konak Hastanesi Uzm. Dr. Fatma AYKAN TÜZÜN Nörolog; Alzheimer Hastalığı, Özellikleri ve hasta bakımı konusunda bilgilendirmede bulundu.
Alzheimer; Genellikle ilerleyen yaşlarda, beyindeki sinir hücrelerinde dejenerasyon sonucu ortaya çıkar. Bilişsel işlevlerde ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme becerilerinde azalma, davranış değişiklikleri ve psikiyatrik belirtiler ile karekterizedir. Hastaların yaşam kalitelerinin büyük oranda azalmasına ve sonunda ölümlerine yol açabilen Alzheimer hastalığının sıklığı günümüzde giderek artmaktadır.
Çoğu kişide Alzheimer sadece aile üyelerinin fark edebileceği silik belirtiler ile başlar. Bu belirtiler başlarda hafif olduğundan çok sık gözden kaçabilir.
Hafıza, yargılama ve düşüncede bozulmalar izlenebilir. Hatırlamakta ve yeni şeyler öğrenmekte zorluk çekerler. Erken dönemde; gündelik hayatı etkileyen unutkanlıklar, özellikle yakın dönemi ilgilendiren randevu, toplantı, alışveriş listesi ve diğer her türden bilgiyle ilgili unutkanlıklar sık olur. Hastalığın ileri aşamalarında uzun süreli hafıza da etkilenir, yani kişi doğum yerini, mesleğini veya aile üyelerinin isimleri gibi kişisel bilgilerini anımsayamaz. Bu durum kişinin çalışmasını ve günlük hayata katılımını zorlaştırır.
Yön duygusu yitimi ve zamanla ilgili kafa karışıklıkları olabilir. Hastalar kendi başlarına dışarı çıktıklarında her zaman gittikleri dükkanları, camiyi, işyerini karıştırabilir, kaybolabilir. Nerede olduklarını veya oraya nasıl geldiklerini hatırlamayabilirler. Daha önceden bildikleri yerleri ve olayları anımsamayabilirler. Tanıdıkları insanları, saatin kaç olduğunu günleri ayları veya hangi yılda olduklarını bile hatırlamayabilirler.
Çok sık eşya kaybederler. Günlük hayatlarında her gün kullandıkları gözlük, işitme cihazı, cüzdan veya anahtar gibi eşyaları koydukları yerleri unuturlar. Ayrıca eşyalarını olağan yerlerinden farklı garip yerlere koyabilirler, örneğin gözlüklerini buzdolabına koymak gibi.
Soyut düşünme bozulmuştur. Şekillerin, sayıların anlamını ve onlarla ne yapmaları gerektiğini algılamada, yazıları okumada zorlanabilirler. Bazı görüntüler çok önceleri görülmüş başka mekanlarla karıştırılabilirler. İnsanların birbirine benzer yüz ifadelerinden farklı anlamlar çıkartılabilirler. Trafikte sorun yaşanabilir. Alzheimer hastalarına banka hesabını tutmak, alışverişte para hesabı yapmak, harita- kroki gibi şekillerin anlamını çözmeyi gerektiren işler eskiye göre daha zor gelmeye başlayabilir.
Rutin günlük işleri yapma becerileri azalmıştır. Yeme, giyinme, kendine çekidüzen vermekte zorlanırlar. Bu tip rutin günlük işleri de planlayamazlar. Faturalar, yemek tarifleri, işlerin sırası ve süresiyle ilgili zorluklar yaşarlar. Daha önce sorunsuz yapılan ev işlerinde aksamalar, evin düzeniyle ilgili karışıklıklar, eşyaların nasıl kullanıldığıyla ilgili bilgilerin hatırlanmasında zorluklar yaşanabilir. Konuşma ve anlamada zayıflama, kelime sayısında azalma, anlam kaymaları görülebilir. Kişilik ve davranış değişiklikleri olur. Eli açık bir kişiyken cimri birisine, tersi biriyken savurgan birine dönüşebilir. Cinsel eğilimlerde abartı ve çok üzerinde durma, hiçbir şeyden zevk almama gözlenebilir. Düzenli olarak yapılan sosyal birlikteliklerden vazgeçme, sosyal aktivitelerden çekilme, buna karşılık eve kapanma ve tek düze yaşantıya geçiş sık gözlenir.
Alzheimer hastalığının gelişmesine neden olan risk faktörlerinden en önemlisi yaştır. Alzheimer bir yaşlılık hastalığıdır. 65 yaşın üzerinde her on yılda bir görülme oranı ikiye katlanır. 90’lı yaşlarda en az % 50 oranında görülmektedir. Ancak buradan, yaşlanan herkeste Alzheimer hastalığı ortaya çıkacağı anlamı çıkarılmamalıdır. Hastalığa yakalanmayı arttıran etkenler arasında sık kafa travmaları, uzun süreli depresyon varlığı, kronik alkol kullanımı ve damar risk faktörleri denilen hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı sayılmaktadır.
Hastalığın başlangıç evresi hasta yakınları ve hekimler için son derece kafa karıştırıcıdır. Hasta yakınlarının yaşadığı en önemli problem hastalarının davranışını yaşıyla ve kişilik yapılarıyla açıklama eğilimidir. Bir kişide daha önce olmayan ve giderek dikkati çeken tekrarlayıcı unutkanlıklar eğer başka bir nedenle açıklanamıyorsa Alzheimer başlangıcı söz konusu olabilir. Alzheimer hastalığından şüphelenilmesi için kişide hastalığın tüm semptomlarının olması gerekmez. Bu belirtilerin hepsini taşıyan insanlarda büyük bir olasılıkla ilerlemiş hastalık söz konusudur. Hastaların çoğu yakınmalarını kabul etmezler ama bunun nedeni onların farkında olmamalarıdır. Onun dışında genellikle rahat konuşurlar, yüzleri gergin değildir ve sorulara cevap verme yanlısıdırlar. Alzheimer hastalarının çoğunda somatik dediğimiz bedensel şikayetler ya çok azdır ya da yoktur.
Alzheimer hastalığının tedavisinde halen kullanılan ilaçlar, beyinde bellekle yakın ilişkisi olan asetilkolin maddesinin azalmasına karşı kullanılan ve bu maddenin beyindeki kullanımını arttıran ilaçlar ve beyinde hücre ölümünün hızlanmasına neden olduğu gösterilen glutamat maddesinin bu etkisinin giderilmesine yönelik ilaçlardır. Kullanımları, hastalığın başta bellek bozukluğu olmak üzere dil, dikkat ve yönelim bozuklukları gibi etkilerine yöneliktir. Bu ilaçların etkileri, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve etkilerini sınırlamak yönündedir. Yapılan araştırmalar bu ilaçların bu tür etkilere sahip olduğunu ancak etkilerin en çok 2 yılla sınırlı olduğunu göstermektedir. Alzheimer hastalığının seyri sırasında sık biçimde depresyon ve çeşitli davranış bozuklukları da görülmektedir. Bu şikayetlere yönelik tedaviler kişinin ihtiyaçlarına göre düzenlenir ve uzun süreli uygun cevap alınmasına izin veren tedavilerdir.
Alzheimer hastalığı kişide bir yandan bellek, dikkat, dil gibi işlevlerde bozulmaya yol açarken diğer yandan da kişinin kendisiyle ve etrafıyla ilgili algısını bozar ve davranış bozuklukları için zemin yaratır. Hasta yaşananları aklında tutamaz, kendisine söylenilenlere dikkat edemez ve derdini tam anlatamaz. Ayrıca sosyal norm ve kurallardan uzaklaşabilir ve kendi davranışlarını değerlendiremez ve denetleyemez. Çoğu zaman da yaptığı uygunsuz davranışları normal kabul eder. Bu nedenle Alzheimer hastası yakınının ya da bakıcısının hastalarına sevgiyle, anlayışla ve sabırla yaklaşması, onunla empati kurması gerekir.
Asla fiziksel bir zorlama içine girmeyin. Anlayışlı olun ve tartışmayın. Hastanızın anlatılanlar ya da ondan istedikleriniz konusunda kolaylıkla kafası karışabilir. Bu durumda isteklerinizi onun anlayabileyeceği daha farklı ve basit şekilde anlatmaya çalışın. Bunu yaparken iyi niyetli olsanız bile bazen onun tarafından kendisini zorladığınız şeklinde algılanabilir.
Girdiğiniz bir tartışma sonrasında hastanızın aklında; konunun ne olduğu, kimin haklı olduğu veya tartışmanın sonucunun ne olduğu kalmaz. Onun sonradan tek hatırladığı, ^Bu kişi hep bana zıt şeyler söylüyor, bana karşı çıkıyor, o benim karşımda, o zaman onun dediği şeyleri yapmayacağım.^olur. Alzheimer hastalığında kayıt zorluğu olduğundan siz ona doğruları söylemiş olsanız da o bunları aklında tutamayacaktır. Hastanıza kabul etmekte zorlandığı şeyleri ısrarla kabul ettirmeye çalışırsanız söylediklerinde ısrarcı olacak ve sizin neden ona böyle söylediğinizi anlamayarak belki de kızacaktır. Bu durumda hastayla iletişiminiz başarısız olacaktır. Bu nedenle hastanın yanlışlarının düzeltilmesinin ve bunlar üzerinden hastayla tartışmanın bir yararı yoktur. Hastanızla zaman ve mekan kavramlarını gündeme getirmeden rahatlıkla konuşmaya çalışın. Eğer o eskilerden bugünmüş gibi söz ediyorsa onunla o konuşmanın içine girerek sürdürün. Konuştuğu konunun bütünlüğünü bozmayın. Zaman zaman espriler yapın. Hastanızı onun yapmaktan hoşlanmadığı şeyler konusunda zorlamayın. Günlük yürüyüş tarzında hafif egzersizler, müzik dinlemek yada onun ilgisini çekecek konularla vakit geçirmek hastalığın seyrine daha iyi gelecektir.
Hastanızın ilaçlarını alıp almadığını mutlaka kontrol edin. Hafif-orta evrede bulunan çoğu hasta ilaçlarını düzenli alabileceği iddiasında bulunabilir. Bu bir kısım hasta için doğru da olabilir. Ancak genel olarak unutkanlık ve dikkat azlığı yakınmaları olan hastaların kendi ilaçlarını kendilerinin alması sakıncalıdır. Bunun dışında bazı hastalar ilaçlarını aldıklarını söyleyerek onları halıların altına saklar ya da çöpe atarlar. Hastalığın erken evresinde günlük ihtiyaçlarını kendi başına görebilen hastalar, orta ileri evrede kendi güvenlikleri için 24 saat süreyle gözetim altında tutulabilecekleri bir refakatçi ihtiyacında olurlar.
Yine aynı sebeplerden ilerleyen evrelerde hastayı rahat ettirmek ve güvenliğini sağlayabilmek için ev içinde de bazı düzenlemeler yapmak gerekebilir. Bunları hastanın ihtiyaçlarına göre saptayıp onu rahatsız etmeyecek şekilde yapmak onun günlük yaşamını kolaylaştırır. Böylelikle bakım veren kişilerin yaşayabileceği güçlükler de azaltılmış olur.
Alzheimer hastalığı kısmen tedavi edilebilen, sadece hasta ile değil hasta yakınları ile de işbirliğini gerektiren, düzenli aralıklarla doktor kontrolünde olunmasını gerektiren bir hastalıktır. Bunu yaparken hastanıza karşı sabırlı ve anlayışlı olun. Alzheimer hastasının bakımı yedi gün yirmidört saat süren bir mesaidir. Bakım veren kişide fiziksel ve ruhsal yorgunluğa neden olabilir. İhtiyaç duyduğunuzda yakınlarınızdan ve yardım verebilecek profesayonellerden yardım almaktan çekinmeyin.
http://www.tekkocaeli.com/izmit-ozel-konak-hastanesinden-onemli-bilgilendirme/
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.