Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

10Kas/110

Mustafa Kemal Atatürk’e binlerce rahmet diliyorum

Av. Özcan Pehlivanoğlu bugünkü “ATATÜRK’E KARŞI SAMİMİ OLMAK” başlıklı makalesinde;

“Çünkü günümüzde de devam etmek suretiyle bu güne kadar Atatürk konusunda, bilerek ve kasten kafamız karıştırılmıştır.

İlk önce Atatürk’ü kimlerin sevmediğini söyleyelim. Birincisi Türk milletinin ve devletinin varlığını istemeyen dış güçler ile onların yerli işbirlikçileri, onu hiç sevmezler.

İkincisi, hainler ile onların çocuk ve torunları Atatürk’ten nefret ederler. Kimdir bu hainler?

Devlete, parayı ve silahı dış güçlerden almak sureti ile isyan edenlerin tümü haindir. Dünyanın her yerinde ihanetin cezası ölümle karşılanmıştır. Elbette hainlerin sırtının sıvazlanacak hali yoktur. Bu sebeple hainlerin ve onların çocuklarının Atatürk düşmanlığı had seviyededir.

Ancak tarif etmeye çalıştığımız bu hainler, ihanetlerini bu günkü nesillere “demokrasi, özgürlük, insan hakları” gibi allı pullu kavramlar altında sunmaya çalışıyor ve işi döndürüp Atatürk’e laf söylemeye getiriyorlar.

Bunları yapanların çoğu Dersim, Şeyh Sait, Pontus gibi olayların kalıntıları ile İslam’a dönmüş gibi gözüken sahtekarların çocuklarıdır. Devletin elinde bu konulara ilişkin her türlü belge ve isim bulunmaktadır. Kendine güvenen varsa hodri meydan! Bunlar Türk milletine açıklansın. Hatta kimlerin dedeleri cepheden kaçmış bunlar da Genelkurmay arşivlerinde var. Atatürk’e laf söylemek kolay olabilir ama gerçeklerle yüzleşmek çok zordur.

Atatürk’ün yaptığı en önemli iş, bunların dedeleri karşısında Türk milletini galip getirerek hükümran unsur yapmaktır. Onun için tek hedef aslında Atatürk değil, Atatürk’ün manevi şahsiyeti yolu ile Türk milletidir. Günümüzde yaşanılan tartışmalarda bunun en büyük delilidir.”

Demektedir. Yaşananları görüp, bu değerlendirmelere katılmamak mümkün mü?

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.