BAĞIMSIZLIĞINA DÜŞKÜN ANTİK KENT TERMESSOS – Bihter GÖRDÜ
BAĞIMSIZLIĞINA DÜŞKÜN ANTİK KENT TERMESSOS – Bihter GÖRDÜ
Antalya’nın 30 km kuzeybatısında, Korkuteli yolu üzerinde yer alan Termessos, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik şehirlerinden biri.
Güllük adını taşıyan Solymos Dağı’nın dorukları arasındaki vadide, Anadolu’nun en eski halklarından biri olan Luviler’in soyundan gelme Solymler tarafından kurulmuş önemli bir antikkent Termesoss.
Şehrin tarih sahnesine çıkışı dünyanın yarısını fetheden komutan Büyük İskender’in İ.Ö. 333’te kenti kuşatması ve Termessoslular’ın güçlü bir savunma yaparak kenti teslim etmemesi ile gerçekleşmiş.
O dönem Roma ile arasında “dostluk ve ittifak” bulunan Termessos’un işlerinde bağımsız olduğu ve kendi kanunlarını kendilerinin yapacakları konusunda Roma senatosunca kabul edildiği, şehrin bastırdığı sikkelerden de anlaşılıyormuş.
Antik kenti gezmeden önce yaptığım araştırmalar sonucu edindiğim bilgiler karşısında kente duyduğum hayranlık ve gördüğüm fotoğraflar arasında rastladığım tiyatro beni o kadar etkiledi ki anlatamam. O heyecanla Termessos Antik Kenti’nin yollarına düştüm.
Yenicekahve yakınında bulunan Hellenistik Devir Suru ile başlayan antik kent, Güllük Dağı’nın zirvesine kadar devam ediyor. Sizin anlayacağınız, antik kente ulaşmak için koca bir dağı tırmanıyorsunuz ama gördüklerinize fazlasıyla değiyor.
Üstelik, Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı alanındaki orman içinde korunan ören yerlerinin en çarpıcılarından biri olan Termessos Antik Kenti’ni gezerken, doğanın bizlere bahşettiği o enfes huzur ve mutluluk hissinin yanısıra, geçmişe dair duyduğunuz merak eşliğinde çılgınca hiç yorulmadan yürüyorsunuz, demedi demeyin.
Milli park alanına girip, otoparktan sonra şehre tırmanan patikayı takip ettiğinizde, sağ tarafınızda İmparator Hadrian devrinde yapılmış iyon düzenindeki Artemis-Hadrianus Tapınağı’nın basamak ve anıtsal girişi karşılıyor sizi.
Termessos Antik Kent Planı’na göre, kral yolundan kente doğru yürümeye başlıyorsunuz. Kuş cıvıltıları, mis gibi orman kokusu eşliğinde yürürken şehir surlarına rastlıyorsunuz. Gözleriniz geçmişe doğru yolculuk yaparken bir de bakıyorsunuz ki solunuzda birinci katı ayakta kalmış spor eğitim kompleksi nam-ı diğer gymnasiuma ulaştınız.
Termessos Antik Kenti’nin gençleri ve olimpiyatlar için çalışan sporcular, kimbilir kimler bu gymnasiumda fikrini bedenini eğitti diye düşünmeden edemiyorsunuz. Tarihi MÖ 776’ya kadar dayanan olimpiyat oyunları aslında bizim topraklarımızdan tüm dünyaya yayılmış sevgili okur, gezin görün araştırın bana hak vereceksiniz.
Birçok oda ve salondan oluşan Gymnasium’u görüp, geçtikten sonra az daha yürüyorsunuz bir de bakıyorsunuz ki, arkalarında dükkanlar bulunan sütunlu caddeye çıkıyorsunuz. Caddenin yakınında şehrin kanalizasyon şebekesini gösteren mükemmel kanallara rastlıyorsunuz.
Şehir kapıları, su depoları, asker mezarı, aslanlı mezar, kral yolu, sarnıç ve su kemeri, kral yolu ve şehir duvarları, gözetleme kulesi, şehir drenaj sistemi, sarnıç, termessos evlerinden örnekler, agora: Kent merkezi, pazar yeri, odeon: Konser etkinlikleri için kulllanılan müzik dinlenen özel yapı , hereon: Kahramanlar adına yapılmış tapınakları, beş bölmeli sarnıçı gezerken adeta geçmişe yolculuk yapar halde buluyorsunuz ve burada olduğunuz için kendinizi çok özel hissediyorsunuz.
Termessos Antik Kenti’nin doğusuna doğru gittiğinizde, Güllük Dağı’nın yamacına yaslanmış vaziyette Antalya Körfezi’ni görebilen konumdaki antik tiyatroya varıyorsunuz ve resmen nefesiniz kesiliyor. Çünkü hiç şüphesiz Pamphylia Ovası’nın üzerinde manzaraya hakim tiyatroya varınca, kentin en gözalıcı noktasına ulaştınız demek oluyor.
Önce tiyatronun etrafında çılgınlar gibi tur atıp, her ama her köşesinde bir kare fotoğrafınız olsun istiyorsunuz ki, sonra şöyle durup etrafınıza baktığınızda da tiyatroya varan her konuğun ilk etapta bunu yaptığına tanık oluyorsunuz. Gülümsüyorsunuz, çılgınlığınız geçip, nerede olduğunuzun farkına varınca da derhal oturacak bir köşe bulup kendinize, yaklaşık 5000 ile birlikte bir tiyatro oyunu izlediğinizi hayal ediyorsunuz.
Yok bu da beni kesmez derseniz, son önerim de, manzaraya hakim bir köşeye geçip, geleceğe dair hayal kurabilirsiniz. Karar sizin.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.