Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

MİLLİ MÜCADELEYE TÜRKİSTAN-AZERBAYCAN TÜRKLERİ ve HİNT MÜSLÜMANLARININ KATKILARI – Cengiz ARSLAN

  11 Şubat 2017 Cumartesi / Türk Dünyası ve Türklük sevdalısı dostumuz İnşaat Y. Müh. Cengiz Arslan Bey'in Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda sunduğu konferans çok faydalı ve verimli oldu.

Milli Mücadele yıllarında Türkistan ve Azerbaycan Türkleri ile Hint Müslümanlarının katkılarını tarih, edebiyat ve sosyolojik pencereden anlatan Cengiz Bey dinleyicilerde heyecan ve duygu dolu anlar yaşattı. Cengiz Arslan Bey dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bu hadiseyi anlatırken, Türk dünyasının önemli şairlerinden örnekleri kendi şiveleri ile büyük bir başarıyla okudu.

Kocaeli Gazetesi…

Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği, Türkistan, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar ve Azeri Türkleri’nin Milli Mücadele’deki fedakârlıkları anlatıldı.</DIV>

YOĞUN KATILIM

Kocaeli Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen Türkistan, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar ve Azeri Türkleri’nin Milli Mücadele’de gösterdiği fedakârlıklarının anlatıldığı konferans dün Sivil Toplum Merkezi’nde (STM) gerçekleşti. Kongreye Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ruhittin Sönmez, Sakarya Aydınlar Ocağı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Cerrahoğlu, Sakarya Aydınlar Ocağı Başkan Yardımcısı Cengiz Arslan, Türk Ocağı Başkanı Yücel Alpay Demir, Kocaeli Aydınlar Ocağı eski başkanları Ahsen Okyar ve Dr. İbrahim Kahraman, Kuruçeşme eski Belediye Başkanı Ali Kahraman ve çok sayıda üye katıldı. Kongrede açılış konuşmasını gerçekleştiren Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ruhittin Sönmez, Milli Mücadele’de Azerbaycan, Türkistan, Hint Müslümanları, Özbeklerin yaptığı fedakârlıkları anlatarak bugünlere gelmemizde büyük yardımları vardır diyen Sönmez, “Cengiz Bey, tarihi donuklukta bilgi değil, edebiyat ve şiirler ile bizim bu günlere nasıl geldiğimizi anlatacaktır” dedi.

“HEPSİNİN YERİ AYRI”

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ruhittin Sönmez’in ardından konuşan Sakarya Aydınlar Ocağı Başkan Yardımcısı Cengiz Arslan, “Sovyet İhtilaline kadar, bu günkü Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan, “Türkistan Genel Valiliği” olarak adlandırılıyordu. Stalin döneminde ise Türkistan Türklüğü bölünmek istenmiştir. Bu gün “ Özbek, Türkmen, Uygur, Tatar, Azer bir boydur”  mısralarıyla, bu bölünme aydınlarımız tarafından ret edilmektedir. Biz de bu münasebetle “ Türkistan” ibaresini kullandık. Hint Müslümanları tabirini kullanmamızın sebebi ise Hint coğrafyasında Harzemşahlar ve Babürlerden kalan Türk varlığı mevcuttur. Ancak Türk Milli Mücadelesine bu unsurlarla beraber Hintli Müslüman ve mütefekkirler de destek vermiştir. Anadolu istiklalinin kazanılmasında Can Azerbaycan’ımızın ayrı bir önemi vardır. Bu münasebetle Azerbaycan katkısı ayrıca mütalaa edilmiştir. Kısaca hepsinin ayrı bir önemi vardır” dedi.

“KALPLERDE AYNI DUYGU VAR”

Altay’lardan Tuna’ya kadar uzanan bu devasa coğrafyada yaşayan bir millet olmanın haklı gururunu taşıyoruz diyen Arslan, “Aradaki binlerce km. uzaklığa rağmen farklı bölgelerde, farklı zamanlarda, farklı ozan, şair ve mütefekkirler birbirlerinden habersiz aynı konuyla alakalı aşağı yukarı aynı türkü, mani, hikâye ve ilahileri söyleyip yazmışlardır. Kalpleri aynı duygu, düşünceler dolu olduğu içindir ki birinin başı sıkıştığında diğeri imdada koşmuştur. Türkistan Türklerinin Türkiye’ye yaptığı yardım ve desteklerin maddi boyutları, belki milli mücadelenin başarısına büyük etkiler yapacak ölçüde görülmeyebilir. Ancak onların o devirde içinde bulunduğu şart ve durumlar göz önüne alındığında büyük fedakârlıklar içinde ifa edilmiş olduğu muhakkaktır” şeklinde konuştu.

“MİLLİ ŞUUR KUVVETLENMİŞTİ”

Arslan, “1917 yılında Çarlık Rusya’sını yıkan Bolşeviklerin estirdiği hürriyet havasında kendi milli devletlerini kurma sıkıntısı içinde olan Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Tatar ve Azeri Türkleri başlangıcından itibaren Anadolu’da yürütülen mücadeleye de olağanüstü büyük ilgi ve yakınlık göstermişlerdir. Bu dönemde Türkistan Türkleri arasındaki siyasi faaliyet, dergi ve gazete yayınları artmıştı. Milli şuur kuvvetlenmişti. 1908 İkinci Meşrutiyet’ten sonra Türkiye ile Rusya’daki Türk aydınları arasında fikir alış verişi de hızlanmıştı. Bu durumu Türkistan Türklerinin Türkiye’ye Balkan Savaşı’ndan Kurtuluş Savaşı’nın sonuna kadar olan sıkıntılı dönemde yardımcı olma ve onun hayatta kalmasını sağlama gayretlerinden açıkça görmek mümkündür” açıklamalarında bulundu. Milli Mücadeleden on sene önceki Balkan savaşından başlayıp Türkistan, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar ve Azeri Türkleri yardımlarını anlatan Arslan, Kurtuluş Savaşı ile ilgili mektupları ve şiirleri de katılımcılara okudu.

Cengiz Arslan Kimdir?

01-01-1959  Yılında Sakarya ili, Hendek ilçesi, Çobanyatak Köyü’nde doğmuşum. İlkokulu aynı köyde, Ortaokul ve liseyi Adapazarı’nda okudum.  Ocak 1979 yılında Almanya Saarbrücken Üniversitesinde Yüksek tahsilime başladım. 1985 yılı Aralık ayında İnşaat Yüksek Mühendisi olarak mezun olup, 1986 yılında Türkiye’ye döndüm. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında idareci olarak çalıştım. Uzun yıllar Milliyetçi Hareket Partisinde yöneticilik yaptım. 1999 seçimlerinde Sakarya’ dan Milletvekili aday oldum. Halen Sakarya Aydınlar Ocağında yönetim kurulu üyesi olarak bulunmaktayım. Sakarya Üniversitesi tarafından yılda iki kere gerçekleştirilen “Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongrelerine” (biri Balkanlar, diğeri Türkistan)  davetli konuşmacı olarak katılıyorum. Halen Adapazarı’nda serbest inşaat mühendisi olarak çalışmakta, plan-proje ve müteahhitlik işleri ile iştigal etmekteyim. Evli, Hilal ve Ertuğrul adlarında iki çocuk babası ve Cengizhan adında bir torun sahibiyim. Selin BECER

Cengiz Arslan “MİLLİ MÜCADELEYE TÜRKİSTAN-AZERBAYCAN TÜRKLERİ ve HİNT MÜSLÜMANLARININ KATKILARI” konusunda bilgi verirken

Av. Ruhittin Sönmez ve toplantıya katılanlar

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Ruhittin Sönmez

Günay Gülcü soru sorarken

Toplantıya katılanlar

Yrd.Doç.Dr. Emin Sezer

İsmail Yıldızdoğan, Cengiz Arslan, Ahsen Okyar, Doç.Dr. Kenan Acar, Dr. Ali Değirnmenci