Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

28Oca/170

Gerçek bir ülkü adamı Nihat Gürer – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drGerçek bir ülkü adamı Nihat Gürer – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

Şehrimizde sosyal olaylara,siyasete ilgisi olanların çoğunun bildiği, konuştuğu, danıştığı bir Bilge Adamdı, O 1983’de bir tanıdığının sağlık sorununu çözmek için geldiği çalıştığım İzmit SSK Hastanesinde tanışmıştık. Uzun boyu, mert fakat güler yüzü ve güven veren duruşu ile çok kolay ilişki kurulabilen ve konuşulabilen birisi idi. Daha sonra sosyal olaylara bakışımız, ülke ve toplum meselelerine yaklaşımımızdaki benzerlikler tanışıklığımızı dostluğa dönüştürmüştü.

Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın çalışmaları tanışıklığımızın sürdürülmesinde önemli bir yer tutar. Ocak milli ve manevi duyguları korumak, geliştirmek, milli birlik ve beraberliğimizin sürdürülmesi hususundaki toplumun beklentilerini karşılamak amaçlı 1985’de kurulmuştu. Konulara günlük siyasetin dışında yaklaşarak bilinçlenme-bilgilenmek temel hedef idi. Bu amaçla yüzlerce toplantı yapılmış, İstanbul’dan, Ankara’dan bilim adamları, kıdemli siyasetçiler getirilip konuşturulmuştur. Prof. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Turan Yazgan, Ahmet Kabaklı, Muzaffer Özdağ, Mahir Kaynak gibi Türk ilim ve fikir hayatından önemli isimler bunlardan bazılarıdır. Ayrıca Ahmet Özhan, Yıldırım Gürses gibi sanatçılarla konserler; hat, ebru sergileri ile şehrimizin kültür faaliyetlerine katkı verilmesinde Nihat beyin payı büyüktür. Bu toplantıların bir kısmı İstanbul’da yapılmıştır. Eşli yapılan bu toplantıların bizi bilgilendirme ve toplumda daha faydalı olma yönümüze katkıları çoktur. O yıllarda muhafazakar kesimin eşleri ile birlikte etkinlikler yapması yadırganmış iken Aydınlar Ocağımız bu konuda da örnek olmuştur. Ocağımız, yönetimi devretmekle beraber çalışmalara katkı vermeyi sürdüren üye özelliği ile diğer ocak ve derneklere de örnektir. Bu özelliği ile Nevzat Yalçıntaş hocamızın Kocaeli Ocağı BİR İNCİdir iltifatını almıştır. Bu konuda da Nihat Abi’imizin demokrat tavrının payı büyüktür.

1997’de Ocağımızın Batı Trakya’yı görmek, tanımak amaçlı bir gezisinde birlikte idik. Ailesi 1924 deki mübadele göçü ile Selanik’ten İzmit’e gelmiş olduğundan bu gezi O’nun için çok daha manidar idi. Dedesi İskeçe’nin kuzeyindeki Hüseyinli köyünün önder ve zengin birisi iken mübadelenin sıkıntılarını yaşamıştır. Bu göç ailede vatan kavramının önemini güçlendirmiştir. Devletin kötü yönetiminin hayata getirdiği felaketin, acıların yaşanmışlığının getirdiği hassasiyet onlarda çok kuvvetli bir vatanperverlik duygusu oluşturmuş ve bu duygu onun hayatında her alanda etkili olmuştur.

O, günlük siyasi olaylara daha geniş açıdan bakmasını bilir ve yorumlardı. İyi ve güzel işlerden mutlu olup huzur bulurken, yanlış bulduklarına üzülür, gerekçeleri ile izah ederdi. Ak Parti iktidarı döneminde özellikle 2010’ dan sonra artan toplumsal kutuplaşma ya, devlet garantili dış borçlanmalarla yapılan büyük yatırımlara (takdir etmekle beraber) endişe ile bakardı. Güneydoğudaki terör olaylarının bir kürt sorunu şeklindeki tariflenmesini yanlış bulur, konunun uluslar arası alanda da etnik bir sorun olarak algılanmasına zemin hazırlayacağı ve o bölgedeki devletine bağlı kürt vatandaşlarımız için sıkıntı doğuracak bir zemine taşınacağı endişesini paylaşırdı.

Nihat bey kapısı çalınan, sohbeti dinlenen, darda-zorda kalındığında akıl alınan bir beyefendiydi. İyi bir eş, şefkatli bir baba, sorumluluk duygusu yüksek bir Türk vatandaşı-aydını; Kardeşi Dr.Meral Akşener ve bizler için eksikliğini daima hissedeceğimiz, yokluğunu arayacağımız bir ağabeyimiz idi.

Nihat beyin vasıtası ile tanıştığımız iki dost insanı da burada yad etmeliyim. Av.Beytullah Uslu ve Av.Selami Çakıcı beyefendiler…. Her ikisi de şehrimizin dürüst, güvenilir ve hatırı sayılır insanlarındandır. Onlar da Nihat bey gibi 80 öncesi MHP siyasi çizgisinde olan ülkücülerdendi .Beytullah bey yalnız mesleği ile ilgilenen, akçeli işlerle pek alakası olmayan, tanıyan herkesin sevip saydığı güzel bir insandı. Selami bey ise ANAP’da siyaset yapmış, Sn. Necati Gençoğlu’nun belediye başkan yardımcılığı görevini layıkı ile yerine getirmiş, şaibesiz, lekesiz bir dostumuz idi. Avukatlık mesleğinde çok güvenilir isimler olup camiasına bizlere kendi alanlarında çok faydalı olmuşlardır.

Yakın çevreleri için AĞABEY özellikli olan bu üç dostumuzu kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. HAK ka yolcu ettiklerimize Allah’tan rahmet,sevenlerine sabır ve metanet dilerim.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.