Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

2Eki/160

1438. Hicri yılbaşını tebrik eder, Türk milletine huzur temenni ederim.

hicri_yilbasiniz_mubarek_olsun_h35939_6f7ec  Hicri yılbaşı nedir?: Muharrem ayının başlangıcı olan ve bu gece idrak edilen Hicri yılbaşı gecesinde Kur’an-ı Kerim ve ilmihal okunması gerektiğinin altı çizilirken, kaza namazlarının kılınması, ayrıca bir hadise göre Muharrem ayında tutulan orucun en faziletli oruç olduğu vurgulanmıştır. Bu gece için okunacak özel duanın ise bir yıl boyunca kişiyi kaza ve belalardan uzak tutacağı da ifade edilmiştir.

Hicri yılbaşı müslümanlar için milat

Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.

Müslümanlar için bir milat olan hicret; Allah’a ve O’nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur.

Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü; Yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milattır.

Hicret, Allah yolunda fedakârlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin zirvesidir..

MUHARREM-AYI-HİCRİ-YILBAŞI-VE-AŞURE1

MUHARREM AYI, HİCRİ YILBAŞI VE AŞURE

Sual: Hicrî yılbaşı ne demektir? Hicri kamerî aylar nelerdir?

CEVAP Hicri kamerî aylar şunlardır: 1- Muharrem, 2- Safer, 3- Rebiulevvel, 4- Rebiulahir, 5- Cemaziyülevvel, 6- Cemaziyülahir, 7- Receb, 8- Şaban, 9- Ramazan, 10- Şevval, 11- Zilkade, 12- Zilhicce.

Peygamber efendimiz, milâdî 571’de 20 Nisan’a rastlayan, Rebiulevvel ayının 12. Pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu.

622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. O yılın Muharrem ayının 1. günü, Müslümanların hicrî [kamerî] yılbaşı oldu. Muharrem ayının 1. gecesi Müslümanların yılbaşı gecesidir. Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhicce ayının son günü ve Muharrem ayının birinci günü oruç tutan, o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bu ay çok oruç tutmaya çalışmalı. Bir hadis-i şerif meali: (Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut, çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.) [Tirmizi]

İslamiyet’ten önce Araplar, Muharrem ayında savaşmak isteyince, o yıl Muharrem ayının ismini, sonraki aya koyarlar, sonraki ayın ismini, Muharrem ayına takarlardı. Böylece, haram ay, Muharrem ayından bir sonraki ay olurdu. (Bir ayın haramlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allah’ın haram kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, haram ayı bir yıl helal edip, başka yıl onu yine haram ederler. Böylece, Allah’ın haram kıldığını helal kılmaya çalışırlar) mealindeki Tevbe sûresinin 37. âyet-i kerimesi, ayların yerlerini değiştirmeyi yasak etti.

Kur’an-ı kerimde bildirilen ve dinde kullanılan Arabî ayların bir yılı, bir Güneş yılından on gün kısadır. Hicrî kamerî aylar, hicrî şemsî ve milâdî aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek gün veya geceleri, şemsî yıllara göre, her yıl on gün önce olur. Çünkü mübarek günler, hicrî kamerî aylara göre kutlanır. Âşura Günü ise Muharrem’in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.

Aşure Orucu neden tutulur..

Peygamber (s.a.s.), “Aşure günü orucunun, önceki yılın günahlarına keffaret olacağını umarım” (Tirmizî, Savm, 47) buyurarak bu günde oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Ancak Yahudiler, Muharrem’in sadece 10. gününde oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için önüne veya sonuna bir gün ilavesiyle iki gün ve yahutta hem öncesine hem de sonrasına bir gün ilave edilerek üç gün oruç tutulması tavsiye edilmiştir.

Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.

Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan “On geceye yemin olsun” ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.

Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem’in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir.(1)

Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.

Bugüne “Âşura” denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1.Allah, Hz. Musa’ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.<

2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.

3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.

4. Hz. Âdem’in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.

5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.

6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.

7. Hz. Davud’un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.

8. Hz. İbrahim’in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.

9. Hz. Yakub’un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.

10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)

Hz. Âişe’nın belirttiğine göre, Kabe’nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.

İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Kategori: Mesaj Yorum gönder.
Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.