YAPILAŞMA ANLAYIŞIMIZDAKİ YANLIŞLARIMIZDAN BİRİSİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
YAPILAŞMA ANLAYIŞIMIZDAKİ YANLIŞLARIMIZDAN BİRİSİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
Bu başlığı kullanmamın sebebi bir tanıdığımın bana gönderdiği aşağıda gördüğümüz fotoğraftır. Bu arkadaşım bana fotoğraftaki yapının kaç kat olduğunu sormaktadır. Gördüğünüz bu yapı ticareten 4 kattır. Ama imardan verilen ruhsat ve uygulamadaki mimari bilgilere göre ise iki buçuk kattır. Bu yapı sebebiyle şehirlerimizdeki yapılaşma anlayışımızı sorgulamak istedim.
1990 yılında, şehrimizin o günlerdeki çevre şartlarının olumsuzluğu sebebi ile İzmit merkezde oturulamaz olduğu düşüncesinde idim. Arabalarımızın park sorunu, denizin kokusu, kışın daha da aratan hava kirliliği, çocuklarımızın ve bizlerin istifade edeceği sosyal alanların çok azlığı, E 5 deki aşırı gürültü gibi durumlar bize daha uygun bir yere taşınmamızı düşündürüyordu.
Hangi mahallede, beldede yerleşebileceğimizi araştırır iken imdadımıza o yıllardaki Bahçecik Belediye Başkanı Sn. İbrahim Gencer yetişmişti. Beldesi, şehrimizin doğal güzellikleri bakımından cazip, şehre yakın, çevre sorunları olmayan, doğal zenginliği çok bir belde idi. Bahçecik beldesinin doğal dokusuna uyumlu, bahçeli evler yapmamız şartı ile yardımcı olabileceğini bildirdi. Bizim istediğimizde buna uygun olduğu için 27 arkadaşımızla Bağevleri Kooperatifini kurduk. Damlar mahallesinden 28 dönüm arazinin satın alınmasında onun teşviklerini şükranla hatırlarız.
Üyelerimiz içinde emekli valimiz rahmetli Sn. İhsan Dede, İzmit’imizin sevilen hekimlerinden rahmetli Dr. Şefik Postalcıoğlu, uzun yıllar SSK Hastanesi başhekimliği yapmış olan Dr. Kemal Cebeci gibi şehrimizin bilinen, sevilen 27 arkadaşımız ile, o günler için, o mahallede örnek olabilecek 27 ev yaptık. O güne kadar mısır tarlası olan mahallemiz, şimdi her birimizin diktiği ağaçlar sayesinde bölgenin en yeşil dokusu olan güzel bir yerleşim yeridir. Sosyal donatıları ile çocuklarımız güvenli oyun ve oyalanma alanlarına kavuşmuştu. Gelen misafirlerimizin arabaları dahil her birimizin arabaları için de otopark sorunu da yoktu. Yani hem yeşili koruyup, çoğaltan; hem de çevreye örnek olan bir yerleşim yerini ortaya koymuştuk. 1995’lerden beri orada oturmakla ve 99 depremini de sorunsuz bir şekilde orada yaşadık.
1999 depreminden sonra bu bölgemiz, şehrimiz insanları için yerleşim yeri arayışında cazibe merkezi haline geldiğinden gerek yerli halkın kendileri ve yakınları, gerekse bu arayıştaki insanların yaptığı bahçeli 1-2 katlı evlerin bulunduğu bir alan olmuştur.
Daha sonraki belediye Başkanımız Sn. Doğan Erol ve şimdiki Başiskele Belediye Başkanımız Sn. Hüseyin Ayaz Bey de özellikle Bahçecik-Yeniköy bölgesindeki yapılarda bu özelliğin korunmasında gerekli titizliği bu güne kadar göstermişlerdir.
Son dönemlerde ise bölgemizde, arsa fiyatlarının artmasından dolayı, maliyetleri düşürmek için yapılan evler de bitişik evler, çatı dubleks ve zemin dubleks evler, şimdi de bu fotoğraftaki gibi ev mi-apartman mı olduğu belli olmayan inşaatlar yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Bu yapılar arasında ilçemizde bağımsız ev tipinde Defne Evleri, Yakut Evleri, Bahçeada evleri gibi çevre ile uyumlu; çok katlılarda da Kullar bölgesindeki Evimiz Pekdemir, Alan inşaatın Yuvacık Beldemizdeki Panorama siteleri gibi sosyal imkanları oldukça iyi ve çevre ile uyumlu güzel örnekler olduğu gibi, sosyal donatıları çok yetersiz zorlamalar ile daha çok ev projelendirildiği için otopark-oyun alanı ve yeşili yeterince olmayan yerler de yapılmış ve yapılmaktadır.
Şehirlerin gelişip güzelleşmesinde, sosyal amaçlı alanların kullanılabilir olmasında, doğal güzelliklerin korunup muhafaza edilmesi ve arttırılmasında tabiidir ki yöneticilerin sorumluluğu önceliklidir. Ama bu yetmez. Bölge halkının ve bu bölgeye gelen-gelecek olmalarında bu duygu ve düşünceye uyması, katkı vermesi gerekir. Yalnız güzel bina yaparak bunu sağlayamayız. Yapılarla birlikte otopark, oyun alanları, dinlenme yerleri gibi diğer ihtiyaçları da önemseyen, doğal dokuyu olabildiğince koruyan ve çevreye uyumu olan bir yapılaşma anlayışında olmalıyız.
İlçemizin Başkan ve yerel yönetiminin ‘7 yıldızlı ilçe-Başiskele’ iddiası çerçevesinde güzel işler yapıldığını biliyor, görüyor ve ilgilileri takdir ve tebrik ediyorum. Ama bu fotoğraftaki gibi ve daha başkalarının da olduğu, ilçemizdeki yapılaşma anlayışına uymayan, çoğalmaları halinde 8-10 yıl sonra, halkımız için pişmanlık sebebi sayılabilecek ve bölgemizdeki cazibeyi yok edecek gelişmeler de maalesef mevcuttur. İlgililerin biraz daha dikkatli ve dirayetli olması yanında yapılaşma işi ile uğraşan mimar, mühendis ve ilgili iş adamlarımızın da bu konulardaki hassasiyeti önemlidir.
İyi ve güzelliği de; kötü ve çirkinliği de biz insanların yaptığını unutmadan mutlu bir geleceği hep beraber inşa edelim.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.