Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

15Şub/160

PYD VE ROJAVA – Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK

PYD VE ROJAVA - Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK

5 yıl önce Suriye savaşı başladığında Esat, Türkiye’ye kızgınlığından Suriye’nin kuzeyini Kürtlere armağan etti. Türkiye’nin güneyindeki huzursuzluğu artırmak, güney doğusundaki huzursuzluğa yeni bir huzursuzluk eklemenin önemini çok iyi görüyordu. Sonra bu bölgede kantonlar ve özerkliğe giden yapılanmalar başladı. Ülkeyi yönetenler, açılım sevdası ile C. Perver, Tatlıses ve Barzani ile kol kola yeniufuklara yelken açma düşüncesindeydiler. Herkesin kötü niyetini anlamak mümkün değildi. Hatta İŞİD denilen bir örgüt, Rojava’ya zarar vermesin, Onların elindeki Kobani zarar görmesin diye buradaki Kürtlere, basın haberlerine göre 650 kamyon insani yardım gönderilmişti. Aynı zamanda İŞİD’e karşı savaşmak için Irak’tan gelen Peşmerge’ye, ülkemizden 500 km. geçer ek Kobani’ye gitme izni verildi.

İçlerindeki PKK’lı, Amerikalı ve İngiliz destekçileri her tür ağır silahlarla Türkiye’ye girişlerinde davul zurna ile karşılandı ve 500 km. yol boyunca büyük tezahüratlarla resmi geçit yaptılar. Kobani’de Kobani’li PYD, Peşmerge, PKK, Amerikalı, İngiliz ve daha birçokları İŞİD ile savaştılar veya savaşıyormuş gibi yaptılar. Ama İŞİD hem Irak’ta, hem de Suriye’de ardı sıra zaferler kazandılar. Silahsız kaldıklarında Amerika onlara da silah takviyesi yapıyordu. İŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’nin Amerikan senatörü John McCain ile sohbet resimleri yayınlandı.

imageimage

Bir Amerikalı eski asker aktivist Kenet O Keef şöyle diyordu: “ABD’ nin amaçlarından biri de, bölgedeki tüm rejimleri, ne kadar bağımsız olursa olsun istikrardan çıkarmaktır”. “Bölgede kukla olmayan hiçbir rejim tolere edilmeyecektir. El-Kaide bizim küçük ortağımızdır. Bu gezegendeki en büyük teröristlerdir. CIA oluşumundan başka hiçbir şey değildir. El-Kaide ne ise, İŞİD ve EL-Nusra da odur. Bunları biz silahlandırıyoruz. Bunlar batının emrindeki ruh hastalarıdır. Demek ki İŞİD de, Amerika adına iş gören bir örgüttü.

Şimdi Suriye’deki savaş 5 yılı buldu. PYD de İŞİD de diğer örgütler de Suriye’yi yıkıp, yerle bir etme görevini yerine getiriyorlar. Sonra da Amerika ve diğer emperyal güçlen burayı onaracaklar. Irak’ta olduğu gibi buraya da yerleşecekler. Sömürge valileri tayin edecekler ve zenginliklerini paylaşacaklar.

Bu arada Kürtler’in Türkiye’yi kuşatma ve Hatay’ın güneyinden Akdeniz’e ulaşma gayretleri sürüyor. Amerika burada yol açma görevini süsdürürken, ortaya Rusya çıktı. Durun bakalım biz de varız. Biz tam 45 yıldır burada bekliyoruz. Lazkiye ve Tartus’ta deniz ve daha birçok yerde deniz ve hava üslerimiz ile yetişmiş savaşçılarımız var. Eğer bir şey yapacaksanız, bensiz olmaz dedi.

Asıl amaç saklanamaz hale geldi. Doğu Akdeniz’de İsrail ve Rumlar gaz ve petrol çıkarmaya başlamışlardı. Her ikisi için de, hatta emperyal güçler için de Türkiye, yani Yumurtalık güvenli değildi. O zaman yeni bir enerji dağıtım yolu ve merkezine ihtiyaç vardı. İşte bu merkez Lazkiye, dağıtım yolu Rojava, bu yolu açacak olan da PYD olabilirdi. Bu artere Mısır, Irak, İran, hatta ileride Azerbaycan, Hazar havzası ve Orta Asya petrol ve gazı bağlanabilirdi. Yalnız Türkmen Dağı, Bayır Bucak Türkleri gibi bir engel vardı.

image

Şimdi anlaşıldımı PYD ve Rodjava’nın önemi?

Bu arada Rusya’nın yerini ve gücünü koruması ve hatta artırması için bir sebep gerekiyordu. Rusya, çok geçmeden sebebi buldu. Türkiye, Rus uçakları için gelme vururuz, gelme vururuz demesine karşın, ihlallerine devam etti ve bir savaş uçağını isteyerek Türkiye’ye düşürttü. Bu bahane üzerine üslerini artırdı, güçlendirdi. Elektronik kalkanlar ve S400 gibi gelişmiş füzelerini bölgeye yığarak, kendini emniyete aldı. Ardından Akdeniz’e açılım yolu üzerindeki Türk/Türkmen’leri bombalamaya devam etti. Halen de bombalıyor ve çok özel stratejik ortağımız ABD seyrediyor. Türkiye ise müdahele edemiyor.

Özetleyecek olursak: Amerika Rusya ve Suriye ortaklığı ile Akdenize açılan yeni Rojava enerji koridoru kuruluyor. Buna Barzani, Talabani hatta İran da ortaktır. Yeni santral Lazkiye’dir. Gelecekte Ortadoğu, Nabu, Hazar havzası ve hatta Orta Asya petrolleri buradan pazarlanacaktır. Pazarlayacak olan Amerika Rusya ve İsrail olacaktır. Türkiye bu projenin dışında bırakılacaktır.

Çok önemli bir gelişme ise; Güney Doğu Anadolu bölgemiz isim değiştirmiş, “NATO Stratejik Kürt koridoru” ismini almıştır. Bütün terör örgütleri ABD patentlidir. 36. Paralel ilanından bu yana Amerika, bölgede önce PKK’yı peydahlayarak Türkiye’nin elini kolunu bağlamış, bölgede kımıldayamaz hale getirmiştir.

Türkiye 5 yıl önce büyük bir fırsat kaçırdı. Bu fırsat, yarı nüfusu Türk olan İran ile 5 milyon Türk nüfuslu Suriye birlikteliği idi. Bu orta Doğuda olduğu gibi Dünyada da çekinilecek bir güç olacak, Büyük Amerikan Projesini de engelleyebilecekti. Şimdi düşünelim, bizi kim yalnızlığa itti ve bu birlikteliği kim engelledi.

Bu yazdıklarımızı 5 yıldır tekrar tekrar dile getiriyoruz fakat ilgilenilmiyor. Bizim uluslar arası siyaset, anlaşmalar, stratejik ortaklık, işbirliği ve çıkar ilişkilerini değerlendirecek makamlarımız yok mu?

Amerika ve NATO bizi aldatıyor, farkında değilmiyiz?

Saygılarımla

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.