Ezeli düşmanların işbirliği – Bilal DÜNDAR
Ezeli düşmanların işbirliği - Bilal DÜNDAR
1990 yılında Azerbaycan’ın özgürlüğünü yok etmek amacı ile “20 Yanvar (Ocak) Faciası”, Azerbaycan Halkı için bir “Matem Günü” olmanın yanı sıra aynı zamanda bir “Onur Günü- Ulusal Bağımsızlığa Doğru Gitme Günü”dür.
**
Nedir bu “20 Yanvar Faciası?”; Söz konusu facia, 1990 yılı Ocak ayının 19’unu 20’sine bağlayan gece, Azerbaycan halkını, Ulusal Kurtuluş Mücadelesinden vaz geçirmek ve onurunu kırmak için, Sovyet Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve KGB tarafından tasarlanıp, doğrudan Gorbaçov tarafından yönetilen bir gözdağı saldırısının sonucu idi.
**
Sözü edilen gece, adı geçen kurumların tasarladığı ve “Udar” (Darbe) ismini verdiği, otuzbeşbin askerin (bu asker eşkıyaların büyük çoğunluğu Ermenilerden oluşmuştu) katıldığı ve her türlü savaş mühimmatına sahip bir ordunun saldırısı, Azerbaycan’da ve onun Başkenti Bakü’de gerçekleşti.
Bu saldırı sonucu olarak 134 sivil vatandaş şehit olmuş, 600’den fazlası da yaralanmış.
**
Şehit olanlar arasında beş milletin mensupları var idi.
Şehitler arasında 20’den fazla bayan ve çocuk vardı.
Bakü halkı gafil avlanmıştı. Gece kulakları sağır eden tankların paletlerinden çıkan sese ve tank mermilerinin her tarafı delik deşik eden sesleri birbirine karışmıştı. Neler oluyor?
Merakı ile evinin balkonuna veya sokağa çıkan sivil insanlar mermilerin hedefi oldular.
**
Gece serseri kurşunlar ile yok edilen insanların cesetleri hemen toplanıp kan izlerini su ile yıkadılar.
Bu hareket planlı ve sinsi yok etme hareketiydi.
Bu gece başlarında amaçlarını gerçekleştiremeyen eşkıya sürüleri 1991- 1992 yıllarında da planlı ve programlı katliamlarına ara vermeden devam ettiler.
Nitekim bu işbirliği sayesinde Rusya’nın 266 mekanize birliği öncülüğünde stratejik öneme sahip Hocalı Kasabasında 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece 613 insanı katlederek soykırım uyguladılar.
Bugün Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si işgal altındadır.
Bu yüzden bir milyon insan kaçkıncı duruma düşmüştür.
**
Bu insanlar bir gün doğup büyüdükleri yerlere dönecekleri umudu ile yaşamaktalar.
Bütün bu katliamlar dünya devletlerinin gözü önünde gerçekleşti.
Bir kaşık suda fırtına koparan hür dünya ülkeleri hem kör, hem sağır olup çifte standart içindeler.
Sözü edilen 20 Yanvar (ocak)’da Bakü’de sıkıyönetim olmasına rağmen, Azerbaycan’ın yüz binlerce vatandaşı kendi şehitlerini büyük saygı ile “Şehitlikte” toprağa emanet etti.
Yapılan saldırı Azerbaycanlıların mücadele azmini kıramadı, aksine daha da alevlendirdi, gücüne güç kattı.
Bugün yapmakta olduğumuz bu anma toplantılarında Azerbaycan’ın özgürlüğü ve geleceği için, tarihe ve atalarına karşı görevlerini yaparak, şehit düşmüş olanları rahmetle ve minnetle anıyoruz.
Onları yüreğimizde saklayıp ömür boyu unutmayacağız.
Bir millet iki devlet olmamız düşmana korku, dosta sevinç ve güç vermektedir.
Yaşasın Türkiye Azerbaycan kardeşliği ve dostluğu.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.