Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

26Şub/150

SUFİ GÖZÜYLE KADIN – Av. Zeki HACIİBRAHİMOĞLU

SUFİ GÖZÜYLE KADIN – Av. Zeki HACIİBRAHİMOĞLU

Elime bir kitap geçti. Süleyman Uludağ’ın “Sufi Gözüyle Kadın” kitabı.

Yazar bu kitabı niye yazmış? Maksadı nedir? Vermek istediği mesaj nedir? bir kaç kez okuduğum halde bu soruların cevabını bulamadım. Çünkü benim niyet okuma gibi bir maharetim yoktur.

Öncelikle sufi kelimesinin manasını araştırdım. İslam Ansiklopedisinde şöyle bir tarif buldum;

Sufi, tasavvufi hayat tarzını benimseyerek hakkın yakınlığını kazanmaya çalışan kimse, diye tanımlanmış.

Kitaptan bazı bölümler; “Otuz sene aralıksız oruç tutan şeyh Abdullah Zaid Ahmed Cam Namekiyi ziyaret etmiş, Ahmet Cam Nameki ulu bir zatmış, on iki senedir eşine karşı görevini yerine getiremeyen Abdullah Zaid’e bir ilaç tarifi vermiş Zaid de bu tarifi uygulamış ve erişmişlik mertebesine ulaşmış. Zaid tarif edildiği şekilde hareket etmiş ve otuz sene ibadet ederek ulaşamadığı evliya derecesine bir cinsi ilişki neticesinde ulaşmış.”

“Hz. Peygamber, belki de erkeği arındıran ve yücelten bu özelliklerden dolayı kadınları seviyordu. Ünlü Zaid İbn Ömer’in cinsi ilişki ile iftar ettiği cimadan sonra akşam namazını kıldığı, yatsıdan evvel de dört cariyesi ile ilişkide bulunduğu rivayet edilir. “

“Ünlü Şeyh Ahmed Cam Nameki, Sabura Reisinin on dört yaşındaki kızıyla evlenmek ister fakat annesi seksen yaşındaki şeyhe ihtiyar olduğunu söyleyerek kızını vermez. Anne ve baba rüyada kızlarını şeyhe nikâhlamaları gerektiği aksi halde başlarına büyük felaketlerin ve korkunç belaların geleceğini anlarlar ve kızı verirler. Şeyh ilk gece kızla tam altmış kere cinsi ilişkide bulunur ve eğer sana acımasaydım bu sayıyı yüze çıkarırdım.” Görüldüğü gibi cinsi güç ve çok ilişki keramet sayılmaktadır.

“Hz. Peygamberle Hz. Ayşe arasında da böyle bir olay olmuş. Hz Ayşe Hz peygamberin kendisine yeterince cinsi yakınlık göstermediğini düşünmüştü. Bir kere Hz. Peygamber ile iken yakınlarına ikişer serçe konmuş. Üst üste çiftleşmeye başlamışlardı, Hz. Ayşe şaka yollu bu manzarayı eşine gösterip hislerini anlatmak istemiş bunun üzerine Hz. Peygamber doksan defa ard arda onunla cinsi birleşme gerçekleştirmiş ve “Ey Ayşe az ilişkide bulunmamız iktidarsızlığımızla ya da yetersizliğimizden değil, daha büyük daha önemli ve daha yüce manevi hazlar ve ruhi zevkler arzu ettiğimizdendir.” Demiştir.

“120 yaşında iken bir kızın bekaretini izale eden ünlü Zahid Hubeysin evliyanın cinsel güce verdikleri önemi gösterir.”

“Hz. Süleyman’ın bin karısı olduğu bir gecede hepsini hamile bıraktığı rivayet edilir.”

“Evliya denilen hak erenler ve Allah dostları cinsi güç itibariyle de tam ve mükemmel erkektirler. Ama yüksek ruhi zevkler ve içinde olmaları cinsi hayata zaman ayırmalarına engeldir.”

Şimdi bu yazılardan sonra sormak gerekiyor, özellikle Hz. Peygamberimiz için anlatılan ilişkide kim saymış doksan kere olduğunu? Hz. Peygamber ilişkide bulunduğunu kendisi mi anlatmış? Hele Hz. Süleyman’ın bir gecede bin karısını hamile bıraktığını anlatmak akla ziyan bir olay. Hz. Süleyman bu karılarını stadyumda mı topladı? Bin karısı ile bir gecede beraber olması insanın varlığına sığmayan çok ters bir anlatım. Bunun için daha çok söz söylemek gerekir ancak biz sadece bunları değerlendirdik. İslam dinini seks dini gibi gösteren bu zavallılar neye hizmet etmektedirler?

Bu zavallılara sadece şunu hatırlatalım; manevi tokadın yoktur sedası, bir de geldi mi yoktur devası…

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.