Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

19Şub/150

Cihat Meselesi / Asıl Olan Hayat ve Barıştır – Prof. Dr. Hasan ONAT

hasan onatCihat Meselesi / Asıl Olan Hayat ve Barıştır – Prof. Dr. Hasan ONAT

İslam’da en çok yanlış anlaşılan, en çok istismar edilen hususlardan birisi cihattır. Bazı Müslümanlar birbirlerini yok yere öldürürken cihat yaptıklarını zannederler. Çoğu zaman da, siyasi ihtirasların ve çıkarların kör ettiği gözler, cihat kavramına sarılarak yapılanın meşru olduğunu göstermeye çalışırlar.

Cihat, “Allah uğruna savaşmak” şeklinde, herkesin içeriğini istediği gibi doldurabileceği bir hale de dönüştürülebilir. İslam’a saldırmak isteyenler de, onu, din adına yapılan savaş olarak anlar ve anlatırlar.

Oysa, cihat, İslam’ın en kapsamlı kurucu ilkelerinden birisi olan “adalet”in, hayatın bütün alanlarında hakim kılınması için bilinçli çaba harcamaktır. Cihat sözcüğünün kök anlamı, çalışmak, bilinçli ve kararlı bir şekilde mücadele etmek, bir işi başarmak için çaba sarf etmektir. Yeni fikirler üretmek, farklı bakış açılarından yeni görüşlere ulaşmak anlamına gelen içtihat da aynı kökten gelir.

Onurlu bir hayat mücadelesi cihattır. İnsanın kötü olandan uzaklaşarak, daima iyiden, doğrudan yana tavır alması cihattır. Aklı etkin kullanmak cihattır. En genel anlamda cihat, esasta Allah’ın istediği gibi bir insan olma; Allah’ın insana verdiği yaratıcı yetileri etkin kılarak iyiyi, güzeli ve doğruyu gerçekleştirme; yeryüzünü yaratılışın yasalarına uygun olarak imar etme faaliyetidir.

En büyük cihat, Kur’an’la yapılır (25/52); Kur’an, ”insanlık için bir bilinç kaynağı/ kavrayış aracıdır; tereddütsüz bir inanca ve emniyete ulaşanlar için de bir rahmet ve hidayettir” (45/20). Kur’an’ın, insanla ilgili olarak bireysel ve toplumsal planda öne çıkarttığı en temel kurucu ilke adalettir. Bu konuda Kur’an bizi şöyle uyarmaktadır:  “Ey iman edenler! Allah hakkı için dosdoğru, adaletli şahitler olun. Sakın bir topluluğa olan öfkeniz sizin haksızlık yapmanıza yol açmasın. Evet daima adaletli olun. Böyle olmanız, Allah’ın emirleri ve yasakları konusunda sorumlu, duyarlı, bilinçli olmanız bakımından en uygun olanıdır. Öyle ise bu bilinçte olun, Allah’ın azabından sakının. Çünkü Allah sizin yapıp ettiklerinizden daima haberdardır.” (5/8)

Diğer taraftan, Türkçe’deki “savaş” da, cihadın, temel hak ve özgürlükler tehdit edildiğinde, sadece barış için öne çıkması gereken bir türü olarak karşımıza çıkar. Bu konudaki belirleyici ayetlerden birisi Hacc suresinin 39. ayetidir: “Haksız yere saldırıya uğrayan Müslümanlara, düşmana karşı savaşmaları için izin verilmiştir. Allah onlara her zaman yardım edip onları muzaffer kılmaya kadirdir.” (22/39)  Bir sonraki ayet, “haksızlığa uğrama”yı açıklığa kavuşturmaktadır: “Onlar ki, sadece ‘Rabbimiz Allah’tır dedikleri için yurtlarından sürülüp çıkarılmışlardır.” (22/40)

Buradan çıkan en önemli sonuçlardan birisi, Müslümanların ancak zorunluluk halinde savaşabilecekleri gerçeğidir. Zorunluluğu belirleyen de, can, mal, ırz ve namusun tehlikede olması, özgürlüklerin ve temel hakların toplumun elinden alınmak istenmesi gibi durumlardır. Ancak burada bile ilkeli olunması gerektiğini belirtir Kur’an: “Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez”. (2/190).

Müslüman insandan, hiç kimse, insan onurunu zedeleyecek davranışlar karşısında sessiz kalmasını bekleyemez. Ancak İslam, savunma amaçlı savaşın bile, insanı insan yapan ilkelere uygun olarak yürütülmesini ister. Bu bağlamda, bırakın cihadı, savaş hiçbir şekilde terörle özdeşleştirilemez. Hiçbir gerekçe, savaşmayan, masum insanların hunharca öldürülmesini haklı kılamaz. Hele “canlı bomba” türü eylemleri din adına meşrulaştırmak hiç mümkün değildir.

Eğer savaş, sadece ve sadece onurlu bir şekilde yaşamak için, barış için yapılıyorsa, hiçbir şeyin, “bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir; bir insanın hayat bulmasına sebep olan, bütün insanlığa hayat sunmuş gibidir” (5/32)  ilkesini gölgelememesi gerekir.

İslam’da asıl olan hayat ve barıştır; ölüm ve savaş değildir.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.