Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

29Eyl/140

ALGI OPERASYONU – MEDYA BOMBASI – Zahide UÇAR

ALGI OPERASYONU- MEDYA BOMBASI – Zahide UÇAR

IŞİD Bahane, Kürt koridoru şahane…

ABD’nin patronu küresel çete Ortadoğu’da oynadığı satranç oyununu kendi iti IŞİD üzerinden yeni bir sürece soktu. Medya silahını kullanarak ülkelerin halkları üzerine algı bombaları yağdırıyor. Fikirler, değerler, doğrular parçalanıyor. Beyinler boşaltılıyor. İnsanlar korku dehlizlerine sürülüyor. Kimliğini kaybeden insan yön kaybı yaşıyor. Nereye koşacağını bilemiyor.

Küresel çete kendi yarattığı bir canavar olan IŞİD’e gem vurmak bahanesiyle savaş tamtamları çalıyor. Havadan ben, karadan bizim sivil oğlanlar girsin diyerek çakal tuzağını Türk Milletine dayatıyor.

İBLİS iş başında…

Suriye Şam’da yaşayan ve adı bende saklı olan bir Türk vatandaşımız olayın perde arkasını şöyle açıklıyor:

(Buradaki durumlar nedir? ABD havadan sözde IŞİD kamplarını vuruyor. Koca bir yalan. IŞİD’in boşalttığı yerleri vuruyor.

Esas hedef Suriye askeri hava savunma merkezleri... Karadan ise TSK’ nın yerine işsizlerden toplanmış maaşlı maşalar IŞİD teröristleriyle birlikte Halep -İdlip ve Lazkiye’ye saldırıyorlar. Tabi çok sayıda Türk vatandaşı teröristler de var. Hatta Türkiye’den Suriye’ye girenler arasında Fransa, İngiliz ,ABD, İsrailli silahlıların da girdiği haberini yetkililer açıkladı..

İsrail de hava saldırısı yanı sıra kara saldırısı da yaptı, belki haberiniz vardır. Kuneytra bölgesinde şuan İsrailli askerlerle Suriye askerleri savaşıyor..

Şam’a gelince, bizim bulunduğumuz merkezde de durumlar hiç iyi değil. Bugün yaşıyorsak ne mutlu diyoruz..

Suriye izin verdi diyorlar.. Evet ama şartlı verdi.. Nedeni de çok açık. Kamuoyunu yanıltmak için “IŞİD’i Esad kurdu, o yönetiyor diye” şişirme haber yaptılar.  Hem bu oyunu bozmak, hem de fırsatları değerlendirmek istedi Suriye.. Bu yüzden sınırlı izin verildi. Sınırları aştıkları an “Suriye devleti olarak savunma hakkımızı kullanırız ve savaş nedeni sayarız” diye resmi açıklama yaptılar..Bu işin şakası yok..

Ayrıca Rusya’nın deniz savunma birliği Tartus Limanına geldi.. Şayet ABD yanlışlıkla dahi Suriye hava savunmasını vurursa üçüncü dünya savaşı sebebi olacak. Rusya bu konuda çok titiz davranıyor.

Şimdi bu şer güçler milletin kafasını karıştırıyor.. Suriye ABD’ye izin verdi, sonu Irak gibi ABD’nin işgaliyle sonuçlanacak diyorlar.. Millet de inanıyor ama bu yanlış..

Şam’a Muhacirin’e teröristler tarafından füze atıldı. Şam’ı da Halep gibi yapacaklar. Füze atılan yer bizim bulunduğumuz mahalledir.

Suriye’de çocukları dinleseniz, o minicik beyinleriyle,”Tayyip bizi öldürüyor” diyorlar. İşte bu çocuklar yapılanları torunlarına kadar taşıyacaklar.. Oysaki Suriye’nin resmi adı Arap olarak geçse de nüfusun çoğunluğu ve yerleşmiş halkı Türk kökenlidir.

Çünkü biz Suud’un Türklere yaptığı katliamları, asimile edildiğimizi asla unutmuyoruz...))          

*******            ********             ********            ********

Ahmet Takan Yeniçağ Gazetesinde yayınlanan yazısında çok önemli bir gerçeği ortaya koymuş.

((Yattığınız derin uykudan uyanır mısınız? Bilemem..
Gerçeklerin sadece bir bölümünü de biz patlatalım..  “Kobani”  tiyatrosundan..
Genel Müdür Ahmet Davutoğlu’nun U dönüşü yaptıktan sonra sınırımızın içinde yerleştirilen Suriyeli Kürtlerin(özellikle ilk gelen 4 bin kişi içinden) bazıları güvenlik güçlerine giderek önemli itiraflarda bulundular. Bölge kaynaklarından ve güvenlik raporlarına da yansıyan ifadeler şöyle;

“Bizi sınıra PYD zorla sürdü. Gidin, sınıra yığılacaksınız, dönerseniz vururuz denildi. 700-800 metre arkamızda silahlarla beklediler. Biz buraya gelene kadar çatışma falan da görmedik. Geriye dönersek bizi PYD acımadan öldürür.”

Bölücü Kürtlerin algıyı yerleştirmek için “Kobani” dedikleri Ayn el Arap bölgesinin gerçeklerine bakalım. Burası tam 11 yerleşim bölgesinden oluşuyor; 3’ü Kürt, 4’ü Arap ve 4’ü de Türkmen bölgesi. IŞİD vuruyor, her ne hikmetse  “Kobani”den bir tek Kürtler kaçıyor, Arap ve Türkmenler’den ise herhalde rahatları çok yerinde olacak ki ses seda gelmiyor!..
Şu işe bakın ki!.. Resmi rakamlara göre  “Kobani” den kaçıp Türkiye’ye yerleşen Suriyeli Kürtlerin 40 bine yakını da  “genç nüfus”  olarak adlandırdığımız erkek yaş grubundan..
Bir de; bebek katilinin İmralı’dan, sivil uzantılarının da sınıra gelip şarlatanlıklarıyla birlikte yaptığı  “Kobani için seferberlik” çağrıları var!..

Havuz medyasının ve tüm yandaşların ortaklaşa  “sınırımızdan öbür tarafa her gün yüzlerce Kürt genci Kobani’ye savaşmaya”  gidiyor diye cilaladığı   görüntüler..
Tüm bunların aslı astarını da bölgedeki kaynaklardan sordum. Aldığım cevabı aynen iletiyorum:

“Kobani’ye günde 20’ye yakın genç geçiyor. Gözlerden biraz uzaklaşıyorlar. Sonra sessiz bir bölgede uyuyup bekliyorlar. Gece olunca da tekrar Türkiye’ye dönüş yapıyorlar. Trafik her gün böyle devam ediyor.” A. Takan))

Bu ilgiler ışığında; “IŞİD BAHANE, Kürt koridoru şahane” diyebilir miyiz? DİYEBİLİRİZ.

Türkiye Suriye’ye karadan sokulmaya çalışılıyor. Türkiye kaçınılmaz olarak Rusya’nın da içine gireceği kirli bir savaşa sokularak Rusya ile savaştırılmak isteniyor ki, AVRASYA’dan ilelebet dışlansın. Stalin’in tavukları gibi, tüylerini yolanların ayakları dibinde atılan kırıntılara mecbur kalsın.

Türk Devletine “Büyük İsrail Kürt Devleti” kurdurma oyunu atağa kalktı… Ülkemize sürülen Kürt nüfusu da hiç kuşkunuz olmasın ki bize karşı kullanacaklar.

Türkiye üzerine PKK’dan örülü bir ağ attılar. Olayları medya bombardımanı nedeniyle doğru algılayamayan Türk halkı, o ağ çekilmeye başlanınca, ağ içinde çırpınan balıklara dönecektir. O gün gelirse; “ki, hiç gelmemesini dileriz” bize partileri adına ana avrat küfreden ahlaksızların bile imdat çığlıkları kulaklarımızı tırmalayacaktır.

Irak Türkmenleri, Suriye Türkmenleri Türkiye’ye neden sokulmuyor, şimdi anladınız mı? Türkiye Cumhuriyeti Devletini Kuran KURUCU GÜÇ olan Türklere Türkiye de bile yaşama alanı bırakılmıyor. Yaşama alanları giderek daralıyor.

Irak Türkmenlerine olmayan-ulaşılamayan Türk Konsolosluklarından “vize alma” şartı koşan AK İşgal Çetesi, şimdi vizeyi dondurduğu gibi oturma izinlerini de dondurmuş. Türk vatandaşı ile evli olan Irak Türkmen’i bir arkadaşımız durumunu şöyle anlatıyor: “Türk vatandaşı bir eşim var ama kaç yıldır bana vatandaşlık verilmiyor. Sürekli oturma izni alıyordum. Şimdi oturma iznini de dondurdular. Doğu’dan biri telefonla aradı. Belli bir para karşılığında bana vatandaşlık alabileceğini söyledi. Kabul etmeyi onuruma yediremedim”.

Düşman düşmanlığını yapıyor tamam da… Ben celladına aşık olan bu milletin bir kesimini gerçekten anlayamıyorum.

Sakın bana din demeyin. İhanetin dini olmaz. Hırsızı, katili destekleyenin dini zaten olmaz. Hem Allah’ın yasaklarına karşı savaş açanların yanında yer alacaksın, sonra da kalkıp Firavun pazarında bize din satacaksın…

Hadi NAŞ NAŞ… Anca gidersin.

zahide@zahide.com

 www.zahideucar.com

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.