Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

18Haz/140

Şirket Ortaklarının SGK Borçlarından Sorumlulukları – Osman Özbolat

Şirket Ortaklarının SGK Borçlarından Sorumlulukları - Osman Özbolat 

Bilindiği üzere şirketlerin de ayrı bir tüzel kişiliği olup, hukuki anlamda borç ve alacaklar hususunda her bir tüzel kişiliğin kendi durumuna özgü sorumluluğu vardır. Ancak şirketlerin ortaklığı/sorumluluğu/yetkililiği şeklinde yürütülen görevler nedeniyle sorumluluklar çeşitli kanunlarda düzenlenmiştir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 35’inci maddesinde;Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.

Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.” hükmü yer almaktadır.

Görüldüğü üzere Buna göre, limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan Kurum alacağından dolayı sermaye hisseleri oranında şahsi mal varlıkları ile doğrudan doğruya sorumlu tutulmuşlardır. Şirket ortağının paylarını devretmesi de bu borçtan kurtulmalarını sağlamıyor, devreden ve devralan borçtan birlikte sorumlu tutulmaktadır.

Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait olan ve devir tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumludurlar. Ancak bu sorumluluğa başvurulabilmesi için Kurum alacağının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememiş veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış olması gerekmektedir.

Şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin şirket ortağı olması halinde, söz konusu kişilerin bu amme alacağından müteselsilen sorumlu tutularak 6183 sayılı Kanunun 35’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sermaye hisseleri oranında takip edilmesi gerekmektedir.

Bu hükümler çerçevesinde limited şirket ortakları hakkında yapılacak takipte aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.

1) Öncelikle şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan Kurum alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların sermaye hisseleri, şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit edilmekte,

2) Her bir ortağın sermaye hissesine göre takip konusu olan Kurum alacağından sorumlu olduğu tutarlar dönem bazında belirlenmekte,

3) Şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan Kurum alacağının ödenmesinden sermaye hissesi oranında sorumlu tutulması gereken ortağın hissesini devredip devretmediği araştırılacak, hisse devrinin söz konusu olduğu hallerde, devralan şahsın devir tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş şirket borçlarından sorumlu tutulacağı tutar tespit edilmekte,

4) Ortaklar hakkında takip işlemlerine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliği suretiyle başlanılmaktadır. www.osmanozbolat.com

Şirket üst düzey yetkilileri SGK borçlarından sorumlu mudur?

Bu çerçevede SGK açısından suruma baktığımızda ise, 5510 sayılı Kanunun 88’inci maddesinin yirminci fıkrasında; “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacaklarıhaklı bir sebep olmaksızın Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen (birlikte) sorumludur” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, tüzel kişiliğe ait işverenlerin ödenmeyen prim ve prime ilişkin borçlarından dolayı üst düzey yöneticileri, yetkilileri kanuni temsilcileri (yönetim kurulu üyeleri, limited şirket müdürleri ve diğerleri) görev yaptıkları dönemlere ait borçlardan tüzel kişilik ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.

Öte yandan, Türk Ticaret Kanununun 540’ıncı maddesinde, “aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları” hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip, 35 inci madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Söz konusu ortakların hepsi hakkındaki takip, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin yirminci fıkrasının “… tüzel kişiliğe haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.”hükmüne istinaden tüzel kişilikle birlikte yürütülecektir.

Bu durumda; süresinde ödenmeyen sigorta primi, idari para cezası, işsizlik sigortası primi, genel sağlık sigortası primi ve katılım payı alacaklarından dolayı tüzel kişiliğin mal varlığı ile birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, mesul muhasip ve saymanları ile diğer tüzel kişiliklerin yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzey yöneticileri şahsi malvarlıklarıyla da müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.

Diğer taraftan, Türk Ticaret Kanununun 317’nci maddesine göre, anonim şirketler idare meclisi (yönetim kurulu) tarafından idare ve temsil olunur. Bu idare ve temsil yetkisi müdüre veya üst düzey yönetici ortaklardan herhangi birine verilmiş olsa dahi, 5510 sayılı Kanunun 88’inci maddesinin yirminci fıkrasına istinaden yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere anonim şirket üst düzey yöneticileri görevde bulundukları dönemde tahakkuk eden borcun tamamından sorumludurlar. Söz konusu yöneticilerin bu görevleri sona ermiş olsa dahi görevde bulundukları dönemde tahakkuk eden borçtan dolayı haklarında takip yapılmaktadır. Üst düzey yöneticilerin bu görevlerinin sona erdiği tarihten sonra tahakkuk eden borçtan sorumlu tutulmaları ise mümkün bulunmamaktadır.

Osman ÖZBOLAT İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Uzmanı

KAYNAK : http://www.osmanozbolat.com/17/06/2014/sirket-ortaklarinin-sgk-borclarindan-sorumluluklari/

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.