Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

27Ara/130

BİR İLKOKUL ÖĞRENCİSİNİN GÖZÜYLE 1952-1953’te KANDIRA AYDINLIK MAHALLESİ ve TANIDIKLARIM –1 / Prof. Dr. Atilla ÇETİN

atilla çetin profBİR İLKOKUL ÖĞRENCİSİNİN GÖZÜYLE 1952-1953’te KANDIRA AYDINLIK MAHALLESİ ve TANIDIKLARIM –1 / Prof. Dr. Atilla ÇETİN –Tarihçi/Arşivci

Devlet memuru olan babam Mehmet Tevfik Çetin, uzak bir kasabada görevli olduğundan 1952-1953 yılında ilkokul 3. Sınıfın 2. Yarısını ve 4. sınıfı Kandıra Akçokoca İlkokulunda okudum.

Evimiz Aydınlık Mahallesinde idi. Annem Ferhunde’nin doğduğu evdi. Dedem Şaban Öztuğ kunduracı idi. Teyzem Şükran Kandıra’nın en iyi kadın terzisi idi. Sadece Kadife, ipek ve yün kumaşları dikerdi. Güzel gelinlik yapardı. O yıllarda birçok genç kızın gelinliğini teyzem Şükran dikmiştir.

Dayım Saffet Öztuğ önceleri Kamil ustanın yanında kunduracılık yapardı.. Sonra kurslara gitti, Sıtma savaş memuru oldu. Haymana, Kırıkkale ve Kandıra’da görev yaptı. “Sıhhiye Saffet” derlerdi. Motosikleti vardı.

Benim Kandıra, ilkokul arkadaşlarım, Aydınlık mahallesi, mahalle arkadaşlarım, oyunlarımız gözlemlerim hakkındaki 60 yıl öncesine ait anılarım bu yazımın konusudur.

O yıllarda Kandıra’ya İzmit’ten Kışınbay Şirketinin tombul, mazotlu kokusu bol arabaları ile gidilirdi. Tek şeritli, her iki tarafı ağaçlık ve çalılıklarla dolu kıvrım kıvrım yolları insanın içini bulandırırıdı. Kusanlar olurdu. Beni de otobüs tutardı.

İzmit’te garajlar şimdi Merkez Bankası’nın binasının bulunduğu yerdeydi. Otobüsler fazla sürat yapamazdı. Kandıra’ya gelince ilk göze çarpan Arnavut kaldırımı döşeli yollardı. Girişte sol tarafta Jandarmayı hemen geçince, park olan yerde Belediye binası iki katlı yapısıyla göze çarpardı.

Mahallemizden hammal Bayram ağabey hemen bavullarımızı alır ve bizi annemizin baba evine götürürdü. Aydınlık mahallesinde otururdu. Bayram ağabey bizim mahallede Deli Halide abla ile evliydi. Turgut ağabeyin kız kardeşiydi. Üvey anne yüzünden babası onu çocukluğunda balkondan atmış. Biraz sakatlığı vardı. Halide abla, mahalle kızı annem Ferhunde’yi pek severdi. Bayram abi sonra tekrar evlenmiş. Çocukları vardı ikinci eşinden.

Akçakoca İlkokulunda 3. Sınıfın 2. Döneminde sınıf öğretmenimiz Kaymakamın eşi olan bir bayandı. Teyzem terzi Şükran’a dikiş diktirirdi. 4. Sınıfta ise bir erkek öğretmen derslerimize girdi. Sınıf arkadaşlarımın arasında bir manavın oğlu. Kalfalar ailesinden Özen adlı bir kızı, bazı memur çocuklarını hatırlarım.

Bizim mahalleden okula gidenler arasında Eşref ağabeyin kızları Aynur (5.Sınıf) ve Yıldız, Ahçı Kemal’in kızı Hatice, Belediye çavuşu Mehmet Çetin ağabeyin kızı Ayla, Kahveci Cihat ağabeyin oğulları Ahmet ve Öz, Mecdi(sonra Deniz Kuvvetlerinde Filotilo Komutanlığından emekli olan), Kuytuoğlu Saffet’in oğlu Reşat ve başkaları vardı. Bir imamoğlu(Hafız Mehmet’in) Veysel vb. maalesef sınıf anısı bir fotoğraf çekilmediğinden bir kısmını zamanla unutmuşum.

İlkokul 5.sınıf’ı ve ortaokul 1.sınıfı, babamın tayin olduğu Akyazı’da 1954-1955 yıllarında okudum. Kandıra’ya arada bir tatil zamanlarında gelirdik, ziyaret ederdik.

Annemin doğduğu ev, Aydınlık mahallesinde çarşıdan gelen yolun devamında İbrahim ve İsmail Ağanın evlerinin bitişiğinde, geniş 400 m2 üzerine iki katlı, dışı altı taştan üst tarafları tahta kaplı büyük bir evdi. Evi 1865’lerde Kandıra’nın sayılı zenginlerinden Yamalı Ahmet Bey Rum ustalara inşa ettirmişti. Girişte geniş bir taşlık alan, merdivenle çıkılan trabzanlarla 1. Katta bir mutfak, bir oda ve bir kiler odası vardı.

Üstte 4 oda her köşede, bir geniş salon vardı ki adeta at koştur. Ev ihtiyaca fazla geldiğinden, dedem Şaban Efendi üstte 2 oda ve salonun bir kısmı ile alttaki bir odayı kalın kalaslar ile böldürerek ayrı bir kapı ile kiralık olarak 1930’lu yıllarda düzenlemişti.

Birçok kiracı oturmuşlar, bazı memur kiracıların güzel anılarını annem anlatırdı. Belediye doktoru askeri tabip annesi, eşi ve kızı, ilkokul öğretmeni Bursalı Hamit Bey ve annem yaşında İhsan Teyze vs.

Evin ana kapısı iki taraflı kanatlı ve büyük bir kapıydı. Arkasında kalastan dört köşe, uzun, kalın, büyük bir kalas vardı. Geceleri bu kalası boydan boya sürerler, diğer tarafa duvara da sokarlar, kapı güvenceye alınırdı. Ayrıca çekilen bir ip ile geleni duyuran bir zil vardı. Evin önünde mermerden büyük bir kuyu vardı. Suyu soğuktu. Kuyuyu Ahmet Bey açtırmıştı. Bütün komşular kuyunun suyundan yararlanırlardı. Zaman içinde her eve su gelince, kuyunun hükmü geçti, kapatmışlar. Son zamanlarda Belediyenin tarihi kuyuları tekrar ihya ettiğini duydum. Bilmem bu tarihi kuyu da tekrar hizmete açıldı mı?

Bu tarihi evde ailemizin büyüğü Ahmet Bey, damadı Emin Ağa ve kızı Emine Hanım, tek oğulları Nazmi Bey ve Müveddet hanım ile onların tek kızı olan anneannem Remziye, dedem iç güveysi Şaban Usta (Efendi) ve üç çocukları annem Ferhunde, teyzem Şükran ve dayım Saffet Öztuğ ve Nazmi Bey’in İzmit’ten gelin gelen eşi Müveddet Hanım yaşamışlardır.

Rum ustalar evi o kadar sağlam yapmışlar ki bu ev 200 sene dayanır demişler. Temel taşları ve kalas bölümleri çok kuvvetliydi. 1985’te evi yıkan ustalar sağlamlığına şaşmışlar.

Ev 1985’te “mail-i inhidam”(eğilmeye yüz tutmuş, yıkıla yazmış, yıkılmak üzere olan) olduğu gerekçesiyle Kenan Evin’in Belediye Başkanlığı zamanında yıktırıldı. 1986’da teyzemin kızı sudan ucuz bir fiyata Kirecçii Ali’ye satmış. Biz İstanbul’dayız haberimiz olmadı. Her yerde ağa evleri, konakları ihya olunuyor. Tamir ile ayakta tutulsa bir müze yapılsa fenamı olurdu? Halkın parası ile yapılan “Halkevi”’ni yıkan zihniyet bir ağanın evine mi sahip çıkacaktı? Yıkmak kimilerine göre en kestirme yoldur. Alt katta büyük su küpleri vardı. Çenesuyu doldurulurdu. Odunlar yerleştirilirdi.

Diş Hekimi eski Kandıra Belediye Başkanı Turan Sarı dostumuzun rahmetli annesi Halkevi binasının yıkılmasına çok üzülürdü. Birçok kentte ve ilçede Halkevi binaları ayakta duruyor. İşte Adapazarı ve İzmit örnekleri ortada. Onlar o kentte birer gurur ve şeref kaynağıdır. Fotoğraflarını gördüğümüz Kandıra Halkevi güzel bir bina. Merdivenleri, balkonu ile. (devam edecek)

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.