Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

8Ara/130

TÜRK YOKMUŞ – Halil Altıparmak

halil altıparmakTÜRK YOKMUŞ - Halil Altıparmak

Gazetemizin sahibi Savaş ÇOKDUYGULU kardeşimin annesi rahmetli oldu. Kendisinin şahsında tüm geride kalanlara başsağlığı diliyorum. Geçirdiğim göz ameliyatı nedeniyle bir süreden beri evden ayrılamıyorum. Yazı yazmakta bile tereddüt ettim. Ama, gündemin önemi nedeni ile yazma kararı aldım.

Bir kere şu TÜRK YOKMUŞ konusunu mutlaka yazmalıyız.

Şaşıranlara soruyorum; sıranın buna geleceğini bilmiyor muydunuz?

Ne var bunda, sanki?

Zaten, yapılan işler, söylenen sözler bu anlayıştan hareket edildiğini göstermiyor muydu?

Ben, hiç şaşırmadım, doğrusu. Hatta, cevap vermek gerekir mi, gerekmez mi diye tereddüt ettim. Ama, yazmazsan ve cevap vermezsen, bu sefer de herkes susmuş gibi olacak kamuoyunda. Bu nedenle, bu emirerine cevap veren herkese teşekkür ederim.

Bu beyninde soy sıkıntısı olan şahıs, sonradan sözlerini değiştirdi. Onun için beyninde soy sıkıntısı olan kişi diyorum. Ben dedi yanlış anlaşıldım. Ben de TÜRKÜM dedi.

“Hadi git işine” derler adama.

Bu kişiyi konuşalım, konuşmasına da. Gelin bir başka pencereden daha bakalım konuya.

AKP içerisinden bir tane itiraz yükseldi mi?

AKP içerisinde bu sözlerden rahatsız olan bir kişi bile yok mu?

Parti en üst yöneticilerinin bu sözlerden alınmayacağını biliyoruz. Kimin derseniz… Meselâ, Tayyip ERDOĞAN’ın, Bülent ARINÇ’ın, Hüseyin ÇELİK’in vesaire.

Bunları anladık ve biliyoruz da, bu parti içerisinde bu sözlerden alınacak, gocunacak ve rahatsız olacak kimse kalmadı mı?

Bırakın Ankara’yı, Genel Merkezi, Adana’da kimse yok mu?

Bu kadarı da fazla, bu sözleri kabul etmemiz mümkün değil diyecek bir kişi bile mi yok?

Kendisini Türk hissedip de bu sözlerden alınacak, rahatsız olacak bütün beyinler dümura uğradı, bütün gözler kapandı ve bütün diller kesildi mi? Neden? Neden? Neden?

Siz bundan haber verin.

Yoksa, bir emperyalist uşağı kişi çıkmış, Türk’e düşman odakların emrini yerine getiriyor, güler geçeriz. Ama, bu kişinin temsil ettiği ve mensubu olduğu kurumda buna dur diyecek kimse yok mu? Vazgeçtik, itiraz edecek kadar cesareti olan kimse yok mu?

Bu sözleri duyan yok mu? Ey, Türk Milliyetçiliği yapmış kişiler, ey, Türk olduğunu hâlâ zanneden kişiler, bundan böyle TÜRK lafını ağzınıza nasıl alacaksınız? Bundan böyle nasıl TÜRKÜM diyeceksiniz? Çocuklarınız baba, anne Türkiye’de TÜRK YOKMUŞ derse, hayır sen TÜRK çocuğusun nasıl diyeceksiniz?

Vah ki vah… Yazıklar olsun!

Bu sözleri yazmamak için uzun yıllardan beri HERŞEYE RAĞMEN DİRENİYORDUM. Bu sözlerin kırıcı olduğunu biliyorum. Kendi kırılmalarıma rağmen, bu sözlerin muhataplarının kırılmamaları için kan tükürdüm, soranlara, kızılcık şerbeti içtim dedim. Çünkü, nihai noktada, gerekli itirazı yaparlar diye düşündüm. Ama, bu nihai nokta idi. Türk’e düşmanlığın en son noktası idi. Bu noktada sessiz kalınacak ise, babamın oğlu olsa, bu sözleri söylerim. Aksi takdirde, ben de kendimi aynı kefede görürüm ve bunu da affedemem.

Eğer, hâlâ bu sözleri söylemezsem, Millî Mücadele kahramanlarına ne diyeceğim? Mustafa Kemal ATATÜRK, Kâzım KARABEKİR, Fevzi ÇAKMAK Paşalar başta olmak üzere bu yiğitlere, silah arkadaşlarına ve bunlara inanan Türk Milletine bu dünyada ve öbür dünyada nasıl hesap verebilirim?

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.