Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

1Ara/130

KOCAELİ AYDINLAR OCAĞI MENSUPLARI’NIN ÇANAKKALE SEYAHATİ / 4 Musa ORDU -32

001_thumb12KOCAELİ AYDINLAR OCAĞI MENSUPLARI’NIN ÇANAKKALE SEYAHATİ / 4 Musa ORDU -32

Bundan önceki yazımızda araba vapuru ile Çanakkale den karşı sahile geçtiğimizden bahsetmiştim.

Karşı sahile geçince, hayırlısı ile İzmit’e dönüş yolculuğumuz başlamış oldu. İzmit’ten hareketimizde olduğu gibi yine Kafile Başkanı Mustafa Bey yolculuğumuzun hayırlara vesile olması ve kazasız belasız bir yolculuk yapabilmemiz için El Ezher Mezunu Cemal Barış Bey kardeşimizden bir Aşrı Şerif okumasını rica etti.. Cemal Bey de bu defa her Yatsı Namazından sonra okunan ve halk arasında Amenerrasülü olarak bilinen BAKARA Suresinin son iki ayeti olan 285 ve 286 Ayetlerini o güzel sesiyle okudu. Kendisine teşekkür edildi.

Keşan istikametine doğru yolumuz devam ederken yeni sürprizlerle ile karşılaştık. Şöyle ki, araç komutanı Mustafa Kemal Cerrahoğlu ve arkadaşları kafilenin “EN“lerini seçmek için kendi aralarında gezi boyunca bir çalışma yapmışlar. Mustafa Bey bir ara mikrofona gelip, arkadaşlar size bir sürprizimiz var deyince tabi ki herkes merak etti. Nedir diye sorduğumuzda Mustafa Bey, gezi boyunca bir çalışma yaptıklarını ve çalışmanın neticesinde de kafilenin “EN” lerini tespit ettiklerini söyledi.. Yerimiz dar olduğu ve ekip de kalabalık olduğu için açıklanan isimlerin hepsini buraya yazmama imkanı olmadığı için örnek olması bakımından sadece birkaç kişinin isminden bahsedeceğim. Bu bakımdan buraya ismini yazmadıklarım sakın alınmasınlar.

-Av. Ruhittin Sönmez ve Ailesine Jüri özel ödülü,

-Ahsen Okyar’a, Hanımından her an telefon beleyen Adam ödülü,

-Cemal Barış’a en kalabalık aile ödülü,

-Ali Kahraman ve eşine en uyumlu çift ödülü

-Cengiz Aslan’a bilge Adam ödülü

-İdris Türkten’e de Başkanına en çok sahip çıkan Adam ödülü verildiği açıklandı. Arkasından da “EN” seçilenlerin her birine küçük birer hediye verildi. Tabi ki buda ekip arasında hoş bir durum meydana getirdi.

Bu arada arabamız da Keşan sathı mailine girmişti. Araç Komutanı Mustafa Bey yakınlarda yolumuzun üzerinde Yenimuhacir diye Belde var oraya sapacağız dedi. Sebebini sorduğumuzda ise, burada beş yıldızlı ÖZ – EN Satır Et lokantası var, öğle yemeğini orada yiyeceğiz dedi. Biz önce böyle küçük bir kasaba da beş yıldızlı lokantanın ne işi var diye düşündük. Zira, Yenimuhacir Beldesi tam bir köy manzarasını andırıyordu. Fakat lokantaya varıp içini görünce, hele birde içerisinin müşteri ile dolu olduğunu görünce bir hayli şaşırdık. Mustafa Bey burayı biliyormuş. Belediye Başkanı da arkadaşı imiş ve onunda soyadı Ordu imiş. Belediye Başkanı başka bir yerde olduğu için görüşme imkanımız olmadı. Şayet görüşebilseydik Musa Ordu’yu tanıyıp tanımadığını soracaktım. Mustafa Bey önceden buraya telefon edip yerlerimizi ayırtmış ve yiyeceğimiz yemeklerin siparişini dahi vermiş. Üstelik yemeğin pazarlığını yapıp indirim bile yaptırmış.

Esasen öğle vakti bir hayli geçtiği için karnımız acıkmıştı. Ellerimizi yıkayıp hemen masalara oturduk. Kısa bir süre içerisinde Sıcak sıcak satır et köfteleri geldi. Köfteleri yemeye başlayınca gözümüz gönlümüz açılmaya başladı. Hakikaten köfteler harikaydı. İkram edilen yoğurt, turşu ve tatlılar da çok güzeldi. Dr. Gülden Hanım turşuyu o kadar çok beğendi ki, bir kilo da eve götürmek için aldı. Yediğimiz yemeklere göre fiyatı da çok uygundu Meğer oralarda satır et köftesi çok meşhur imiş. Bu sebeple Kasabasının girişinde oldukça büyük olarak “ Satır Et Diyarı Yenimuhacire hoş geldiniz” tabelası asılmıştı. Geçtiğimiz yol güzergahında da sıkça satır et lokantalarını reklamlarını gördük,

Yemek sonunda burada benim ile alakalı çok hoş bir sürpriz ile karşılaştım. Benim nüfus cüzdanımdaki tarihe göre üç Kasım doğum günüm idi. Bunu bilen arkadaşlar önceden lokantaya telefon edip doğum günü pastası hazırlatmışlar. Pasta mumlarıyla beraber masaya gelince benim Hanımla birlikte pastayı kestik. Fakat pastayı keserken acemi olduğumuz her halimizden belli oluyordu Zira, ömrü hayatımda ilk defa doğum pastası kesiyordum. Öğrendiğime göre doğum günü pastasının siparişini veren Ali Kahraman imiş. Bunun için hem Ali Beye, hem de diğer arkadaşlara teşekkür ederek yemek faslını tamamladık. Buradaki cami de İkindi Namazını da kıldıktan sonra yolumuza deva ettik.

Malkara civarında kaliteli yöresel Şarküteri maddeleri satan bir yer olduğu söylendi. Orada durduk. Buradan bir hayli alışveriş yaptıktan sonra yolumuza devam ederek Allah’ın izniyle akşam saat 21.oo sıralarında İzmit’e avdet ettik

Böylece, Kocaeli Aydınlar Ocağı Mensuplarının 39. Şura münasebetiyle tertip etmiş olduğu Çanakkale gezisi hayırlısı ile sona ermiş oldu. Öyle tahmin ediyorum ki, geziye iştirak eden arkadaşlar ziyadesiyle memnun kaldılar. Zira, bu kadar uzun bir yoldan gelmiş olmamıza rağmen, hiç birisinin yüzünde yorgunluk alameti görünmüyordu.

Bu vesile ile geziyi tertip eden ve gezi boyunca her türlü kahrımızı çeken başta Ocak Başkanı Av. Ruhittin Sönmez’e, Ocak Sekreteri Hasan Uzunhasanoğlu’na, tarafsız bir şekilde kafile başkanlığı yapan Mustafa Kemal Cerrahoğlu’na Yolculuk esnasında okuduğu güzel şiirler ile hoş bir vakit geçirmemize vesile olan Cengiz Aslan’a, bizim bulgur meselesini tatlı üslubuyla çok güzel takdim eden Yunus Özen’e, Çanakkale de bizi ağırlayan Ocak Başkanı Abdullah Sarıca’ya, bizimle beraber yolculuk eden bütün arkadaşlara ve bizi kazasız belasız götürüp getiren araç kaptanı Yunus Emre’ye ayrı ayrı hasetsen teşekkür ederim.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.