Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

25Şub/120

1. Savunma Adli Tıp Akademisi TBB-ATA

Prof. Dr. İ. Hamit HANCI Adli Tıp Uzmanı (MD). Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı.

Dr. S. Sinan KOCAOĞLU Hukukçu (Avukat). LL.M. (Brussels), LL.D. (Ankara). Ankara Barosu ABR Kurulu Başkanı.

Malumdur ki son yıllarda bilirkişilik kurumlarının bağımsız olmadığı iddiaları çok sık gündeme gelmektedir. Bir tür “tekel” haline gelmiş olan Adli Tıp Kurumu (ATK), Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi (KPL) ve Jandarma Kriminal Daire Laboratuarları (JKDB), Devletin idari yapılanması içerisinde yer alan ve devlet” aygıtının veya emrinde işlev gören müesseselere dönüşmüşlerdir.

Bu yazının amacı, her gün basında karşılaştığımız ve yukarıda sayılan kurumların çalışmalarının verimlilik, etkinlik, işlev ve bağımsız bilirkişilik görevlerini tartışmaya açmak değildir.

Tarafımızca hedeflenen kısa ve öz bir şekilde silahların eşitliğini sağlamak için, konum olarak devletin değil de özgür savunmanın şemsiyesi altında örgütlenecek ama aynı anda muhakkak “özerk” bir konumda teşkilatlanması gerekecek; maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesini sağlamak için her türlü dogmanın etkisinden uzak, objektif, bilimsel, teknolojik araçlar ve yaklaşımlar ile alanında uzman yerli ve yabancı bilim adamları/teknisyenler vasıtasıyla TBB inisiyatifinde bir “Adli Tıp Akademisi” (TBB-ATA) kurulmasını sağlayacak temel bir organizasyon yapısını tartışmaya açmaktır.

Bu maksatla yazının birinci bölümünde meselenin kuramsal (hukuki) boyutu incelenirken, ikinci bölümde meselenin uygulama (adli tıp) boyutu ve tarafımızdan teklif edilen taslak örgüt yapısı ortaya konulacak ve son bölümde konu ile ilgili tespit ve önerilerimiz açıklanacaktır.

I. MESELENİN KURAMSAL (HUKUKİ) BOYUTU

Muhakeme hukukunda silahların eşitliğini sağlayabilmek için Türkiye Barolar Birliği Adli Tıp Akademisi’nin (TBB-ATA) hukuksal boyutu ülkemizde ilk olarak TBB dergisinin bir önceki sayısında elinizdeki mektubun yazarlarından Dr. iur. S. Sinan KOCAOĞLU tarafından teklif edilmiş ve bu husustaki olasılıklar tartışmaya açılmıştır.

1 Önceki makalede ceza yargılamasında silahların eşitliğini sağlayabilmek için yapılan reform tekliflerinin en önemli ikisi “Savunma Araştırmacısı” ve “Savunma Adli Tıp/Kriminal Enstitüleri” idi.

“Savunma Araştırmacısı” olgusunun ülkemizde hayata geçebilmesi için hem pek çok kanun değişikliğine ve hem de toplumda büyük bir zihniyet değişimine ihtiyaç vardır. Dolayısıyla anılan kurum sadece öğreti ve uygulamada tartışılması ve ileride şartlar oluştuğunda gerçekleştirilebilmesine zemin hazırlanması için mukayeseli hukukta araştırılmış, ülkemizin yapısına göre düzenlenmiş ve yazılmıştır.

Halbuki Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere karşılaştırmalı hukukta pek çok örneği bulunan “Savunma için Adli Tıp/Kriminal Enstitüsü” kurumunun ülkemizde gerçekleştirilmesine hiçbir kanuni ve zihni engel yoktur.

Kanuni hiçbir düzenlemeye gerek yoktur. Çünkü 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) “Uzman Mütalaası” başlığı altında cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilcinin, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alınabilmesini düzenlemiştir (CMK m. 67, f. 6).2 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ise Türkiye Barolar Birliği’ne “Avukatların meslekte gelişmelerini teşvik edecek ve sağlayacak her türlü tedbirleri almak” (Av. K. m. 110, f. 9), “Kanunların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevlerin tam ve şerefli bir şekilde yerine getirilmesine çalışmak” (Av. K. m. 110, f. 11), “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak” (Av. K. m. 110, f. 17) görevlerini yüklemiştir.

Bu çerçevede belirtmeliyiz ki CMK’nın 67. maddesinin son fıkrasının bu düzenlemesini gerçekleştirebilecek bir alt yapı maalesef ki ülkemizde mevcut değildir. Örneğin bir tabanca mermisinin balistik incelemesini yaptırmak isteyen, ya da bir saç telinin DNA’sının incelenmesini isteyen veya imza incelemesi yaptırmak isteyen yahut da bir hastalığın nedeni hakkında rapor almak isteyen bir avukatın bunları nereden, nasıl ve hangi şartlarda temin edebileceği bir muammadır.

Uzman raporunu temin etmeyi başarabilen bir müdafiye veya müvekkiline, bu uzman görüşü temini ne kadar büyüklükte bir mali yük yaratacaktır? Ayrıca bu uzman raporu mahkeme ya da savcılık makamlarını işgal eden kişiler tarafından ciddiye alınacak objektif bir kurumsal bir güvenceye sahip olabilecek midir?

İşte bu yüzden CMK’nın 67. maddesinin altıncı fıkrasının gereğini yerine getirilebilmesi için öncelikle TBB bünyesinde kurulacak, daha sonra Ankara, İstanbul, İzmir, Van ve Diyarbakır gibi büyük illerde şubeleri açılabilecek

özerk” bir “Savunma Adli Tıp” kurumuna yani “Türkiye Barolar Birliği Adli Tıp Akademisi”ne acilen ihtiyaç vardır. Bu kurumu acilen kurarak savunmanın hizmetine sunmak, Avukatlık Kanunu’nun 110. maddesinin TBB’ye yüklediği bir yükümlülüktür.

TBB’nin inisiyatif alarak böylesi bir adli tıp akademisi kurması, iddia karşısında kendi adli tıp enstitüsüne sahip olmayan savunmanın bu konudaki büyük boşluğunu dolduracaktır. Avukatlar, uzman raporunu nereden alabilecekleri hususunda endişelenmek zorunda kalmayacaklar; alınan uzman raporları kurumsal güvenceye sahip olacak, TBB kendi kendini finanse eden bu sistemde mali olarak herhangi bir kayba uğramayacaktır.

Ayrıca “Türkiye Barolar Birliği Adli Tıp Akademisi” ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) çerçevesinde silahların eşitliği ilkesinin gerçekleştirilmesine de bir adım daha yaklaşılmış olunacaktır. Çünkü, AİHM savunmanın bilirkişine aynen iddianın veya yargılama makamının bilirkişisi denkliğinde değer verilmemesini AİHS’nin ihlali olarak görmektedir. AİHM’in silahların eşitliğine bu şekilde yaklaşımı, ceza yargılaması sistemimizde

CMK’nın 67. maddesinin son fıkrasında öngörülmüş uygulamada “taraf bilirkişi” olarak adlandırılan “uzman”ı çok önemli bir konuma getirmektedir. Çünkü, hem AİHS ve hem de CMK bağlamında, yargılama makamı hükmü tesis ederken uzman mütalaasını gerekçesinde değerlendirmek mecburiyetindedir.

Yargılama makamının savunmanın uzmandan faydalanma talebini reddetmesi veya gerekçesinde dinlediği uzman raporunu değerlendirmemesi savunma hakkının ihlâli olacaktır. Bu durum hukuka kesin aykırılık hallerini meydana getirerek, birer mutlak temyiz ve bozma nedeni oluşturacaktır (CMK 289, f. 1, b.g ve b.h).

Halbuki TBB-ATA’nın ihdası ile müdafiler tarafından kolay, hızlı ve uygun bir mali yükümlülük ile uzman mütalaasına ulaşabilecek; adli tıp/jandarma kriminal/polis kriminal gibi kurumlarda uzun zaman sıra beklenilmesi engellenerek adaletin yerine getirilmesinde yavaşlık ortadan kaldırılmış olacak; zaman içerisinde evrensel hukuk nosyonunu özümsemiş savcılar veya hakimler tarafından uzman mütalaası ya da bilirkişi raporları için dahi tercih edilen bir enstitü olacaktır.

Zira, nasıl ki savcılar cumhuriyeti yani devleti/toplumsal iddia makamını temsil eden birer devlet memurudurlar; aynı şekilde Adli Tıp, Jandarma ve Emniyet Kriminal kurumları da devletin idari yapılanması içerisinde ve çalışanlarının hepsi devlet memuru olan kişilerden oluşmuş birer aygıttırlar.

Konusu devlet ya da devletin menfaatleri olan veya herhangi bir dönemdeki iktidar partisinin menfaatleri ile çatışan davalarda bu kurumların tarafsız, objektif, adil ve hızlı olmaları tartışma konusudur.

Güçlü devlet (iddia) ile zayıf birey (savunma) arasındaki çelişkiyi giderecek; terazinin öteki kefesini yani avukatların elini kuvvetlendirecek bağımsız bir adli tıp akademisine acilen ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı da gidermek ve CMK 67/son düzenlemesinin gereğini yerine getirmek bizatihi savunmanın şemsiye örgütü olan TBB’nin sırtına kanun koyucu tarafından dolaylı olarak yüklenilmiş bir yükümlülüktür. Aksi takdirde “Kainat boşluk kabul etmez” darb-ı meselinde anlatılmaya çalışıldığı gibi TBB’nin doldurmadığı bu gereksinim muhakkak ki bir takım özel teşebbüsler tarafından doldurulacaktır.

Bizce, ülkemizde savunma adli tıp kurumu özel sektör güdümünde değil; öncelikle ve ilk elden bir kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan TBB’nin inisiyatifinde kurulmalıdır.

II. UYGULAMA (ADLİ TIP) BOYUTU VE TARAFIMIZDAN TEKLİF EDİLEN TASLAK ÖRGÜTSEL YAPI

A. ADLİ TIP BOYUTU

Meselenin hukuki boyutunun ötesinde, adli tıp kurumlarının ve kriminal enstitülerinin mali açıdan ve emir-komuta çerçevesinde bağımsızlıklarının gerekliliği, yurt dışından ülkemize bilimsel amaçlı ziyarete gelen hukukçular ve adli bilimciler tarafından çok sık olarak vurgulanmaktadır.

Hakim ve Savcıların başvurdukları KPL, JKDB ve ATK gibi bilirkişilik laboratuarlarının yanı sıra, silahların eşitliği ilkesi uyarınca Avukatların, Mağdurun ve Katılanların bağımsız olarak başvurabilecekleri bağımsız bir bilirkişilik kurumunun kurulması adaletin sağlıklı işleyişini hızlandıracaktır.

Bu bölümde konu tamamen tarafsız bir şekilde ele alarak bir beyin fırtınası yapılıp, bir bilirkişilik kurumu modeli oluşturulmaya çalışılmıştır.

Bu modelin oluşturulmasında hiçbir kurum ve kuruluş örnek alınmamış, önerilere, eleştiriye, konuya geliştirmeye ve desteğe açık bir sistemin ön hazırlığı yapılmıştır. Yine taslak örgütün kadroları etkinlik ve verimlilik esası ile “olması gereken” soyut uzmanlık alanları düşünülerek tasarlanmıştır.

Zaten yazının amacı, içerikteki bütün konuların daha iyiye ve doğruya ulaşmak amacı ile kurulmasını teklif ettiğimiz örgüt yapısı çerçevesinde tartışılarak, organizasyonun son halini almadan önce meslektaşlardan gelecek değişiklik teklifleri ile hedefe uygun bir şekilde değiştirilebilmesini sağlamaktır.

B. TARAFIMIZDAN TEKLİF EDİLEN TASLAK ÖRGÜT YAPISI

Türkiye Barolar Birliği - Adli Tıp Akademisi (TBB-ATA) ile ilgili olarak tarafımızdan teklif edilen taslak örgüt yapısı konunun özünden uzaklaşmamak maksadı ile “ana hatları” ile aşağıdaki şekildedir:

1. Kuruluş Gerekçesi: Bilirkişilik Kurumlarının Bağımsız Olmadığı, Yöneticilerin Siyasi Atamayla Geldiği, Bu Nedenle İdareye Karşı Bağımlı Olduğu İddiaları ve Silahların Eşitliği İlkesi Göz Önüne Alınarak Özerk Bir Bilirkişilik Kurumu Oluşturmak.

2. Kuruluş: TBB tarafından kurulacak ve ileride üniversiteye dönüşebilecek bir vakıf üzerinden ya da iktisadi teşekkül üzerinden kurulacak bir bilirkişilik yapılanması olacaktır (İleride TBB Üniversitesi’nin kurulabilmesi ihtimaline binaen “vakıf” daha uygun bir hukuksal yapı sağlayacaktır. Vakıf senedi TBB Yönetim Kurulu tarafından hazırlanacaktır).

3. Tanımlar:

a. Akademi: Türkiye Barolar Birliği Adli Tıp Akademisi’ni (TBB-ATA),

b. Genel Kurul: TBB-ATA Genel Kurulu’nu,

c. Yürütme Kurulu: TBB-ATA Yürütme Kurulu’nu,

d. Denetleme Kurulu: TBB-ATA Denetleme Kurulu’nu,

ifade eder.

4. Genel Kurul:

a. TBB Başkanı, TBB Genel Sekreteri ve TBB Genel Kurulunca seçilecek 7 coğrafi bölgeden birer Baro Başkanı,

b. Anayasa Mahkemesi temsilcisi (üye düzeyinde bir kişi),

c. Yargıtay temsilcisi (ceza ve hukuk dairelerinden üye düzeyinde birer kişi olmak üzere toplam iki kişi),

d. Danıştay temsilcisi (üye düzeyinde bir kişi),

e. Sayıştay temsilcisi (üye düzeyinde bir kişi),

f. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) temsilcisi (bir kişi)

g. Ankara’da konuşlu tıp fakültelerinin adli tıp ana bilim dallarından birer temsilci (en az Doç. Dr. düzeyinde) (Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ufuk Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi),

h. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı temsilcisi (en az Bşk. Yrd. Düzeyinde bir kişi),

i. Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü temsilcisi (en az Gn. Müd. Yrd. düzeyinde bir kişi),

j. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü temsilcisi (en az Gn. Müd. Yrd. düzeyinde bir kişi),

k. Yüksek Öğretim Kurumu temsilcisi (üye düzeyinde bir kişi),

l. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı temsilcisi (bir Kişi),

m. Kriminal Polis Laboratuarları Daire Başkanlığı temsilcisi (en az Daire Bşk. Yrd. düzeyinde bir kişi) ve Jandarma Kriminal Laboratuarları Daire Başkanlığı temsilcisi (en az Daire Bşk. Yrd. düzeyinde bir kişi),

n. Ulaştırma Bakanlığı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu temsilcisi (en az Yönetim Kurulu düzeyinde bir kişi)

o. Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü temsilcisi (en az Gn. Müd. Yrd. düzeyinde bir kişi),

p. Sağlık Bakanlığı Hıfzıssıhha Başkanlığı temsilcisi (en az Daire Bşk. Yrd. düzeyinde bir kişi),

q. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanlığı temsilcisi (en az Daire Bşk. Yrd. düzeyinde bir kişi),

r. Jandarma Genel Komutanlığı Trafik Daire Başkanlığı temsilcisi (en az Daire Bşk. Yrd. düzeyinde bir kişi),

s. Emniyet Genel Müdürlüğü Bilişim Suçları ve Sistemleri Daire Başkanlığı temsilcisi (en az Daire Bşk. Yrd. düzeyinde bir kişi),

t. Jandarma Genel Komutanlığı Daire Başkanlığı temsilcisi (en az Daire Bşk. Yrd. düzeyinde bir kişi),

u. Türkiye Uluslararası Uyuşturucu ve Organize Suçlar ile Mücadele Akademisi (TADOC) temsilcisi (bir kişi),

v. Türk Tabipleri Birliği temsilcisi (Yönetim Kurulu Üyesi düzeyinde bir kişi),

w. Türk Diş Hekimleri Birliği temsilcisi (Yönetim Kurulu Üyesi düzeyinde bir kişi),

x. Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) temsilcisi,

y. İşçi Sendikaları Konfederasyonlarından temsilci (bir kişi), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu temsilcisi (bir kişi); Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) temsilcisi (bir kişi); Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) temsilcisi (bir kişi).

z. TBB-ATA Yürütme Kurulu.

5. Genel Kurul Toplantıları: Seçimli genel kurul altı senede bir toplanır. Mali genel kurul, üç senede bir toplanır.

Olağanüstü genel kurul, Denetleme Kurulu’nun iki farklı bağımsız denetim kurullarının Akademi’nin mali yönetimi hakkındaki olumsuz raporlarının neticesinde TBB Yönetim Kurulu’nun üye tam sayısının ¾ nitelikli çoğunluğu ile gerekli görmesi halinde teklifi veya TBB-ATA Yürütme Kurulu’nun üye tam sayısının ¾ ‘ünün çağrısı ile bir ay içerisinde yapılır.

6. Yürütme Kurulu: Yürütme Kurulu, kuruluş aşamasında, TBB Yönetim Kurulu tarafından akademik ve özgeçmiş özellikleri ile seçilerek teklif edilecek ve dördüncü maddede belirtilen kurum ve kuruluşlardan katılan temsilcilerden oluşturulacak Genel Kurul tarafından ¾ nitelikli çoğunluk ile yapılan atama ile altı (6) yıllığına seçilecek;

a. Adli Tıp Uzmanı bir Başkan (Prof./Doç. Dr.),

b. Adli Tıp alanında uzman üç adet Başkan Yardımcısı (her biri en az Doç. Dr düzeyinde),

c. Kamu Hukuku (Ceza ve Ceza Usul Hukuku) alanında uzman bir adet hukukçu Genel Sekreter (Dr düzeyinde),

d. İki adet avukat (kamu veya özel hukuk alanlarının birisinde en az doktora derecesi sahibi),

oluşur.

Müteakip genel kurullarda, Yürütme Kurulu üyelerinin vakıf senedinde belirlenmiş kadrolara aday teklifleri, TBB Yönetim Kurulu’nun tarafından belirlenmiş üç kat sayıdaki aday arasından Genel Kurul tarafından seçilerek gerçekleştirilir.

7. Yürütme Kurulu’nun Yetkileri: Akademi, Yürütme Kurulu tarafından yönetilir. Yürütme Kurulu, kurumda çalışan bütün personelin işe alınma, işten çıkarılma, tayin, terfi, atama, maaş, ödül, disiplin cezası, özlük hakları vb. bütün konularda tek yetkilidir. Kurumun bütün personeli yürütme kuruluna karşı sorumludur.

Yürütme Kurulu 6 (altı) seneliğine seçilir. Genel Kurul tarafından ibra edilmek kaydıyla, Yürütme Kurulu’nun işleyişi özerktir.

Yürütme Kurulu’nun, çalışma usulü ile görev ve yetkileri genel kurul tarafından kabul edilecek bir iç yönetmelikle gösterilir.

Yürütme Kurulu, bütün kararlarını ¾ nitelikli çoğunluk ile alır. Kararlar gerekçeli olmak zorundadır.

8. Akademik Kurul: Akademik Kurul, Yürütme Kurulu, Bilim Daire Başkanları’ndan oluşur. Bu kurul, akademik anlamda en yetkili organdır.

Akademik Kurul’un, çalışma usulü ile görev ve yetkileri Genel Kurul tarafından kabul edilecek bir iç yönetmelikle gösterilir.

Akademik Kurul, bütün kararlarını ¾ nitelikli çoğunluk ile alır. Kararlar gerekçeli olmak zorundadır.

9. Denetleme Kurulu: Genel Kurul, mali işlerini denetlemek üzere beş yıllık süre için kendi üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek denetçi seçer. Seçim gizli oyla yapılır.

Denetleme Kurulu, gerekirse, en fazla iki farklı bağımsız denetleme kuruluna mali denetleme raporu hazırlatabilir. Bu raporları, genel kurula gerekçeli olarak sunar.

Denetleme Kurulu’nun, çalışma usulü ile görev ve yetkileri genel kurul tarafından kabul edilecek bir iç yönetmelikle gösterilir.

10. Müşavirler: Müşavirler, Yürütme Kurulu’na danışmanlık yaparlar. Ayrıca Genel Kurul’da seçilemeyen Yürütme Kurulu üyeleri, müşavir olarak vazifelerine devam ederler.

Müşavirler, Yürütme Kurulu’na danışmanlık yaparlar ve Yürütme Kurulu’nun kendilerine tevdi ettiği görevleri yerine getirirler.

11. Başkan Yardımcıları: Başkan Yardımcıları, Başkan tarafından verilecek görevleri yapar ve yetkileri kullanırlar. Başkan’ın bulunmadığı zamanlarda veya Başkanlık herhangi bir sebeple boşalmışsa, yenisi işe başlayıncaya kadar Başkan’a ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi akademisyenlik kıdem sırasına göre Başkan Yardımcıları’na aittir.

12. Genel Sekreter: Genel Sekreter, Yürütme Kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler, iç çalışmaları ile yazı işlerini yönetir, çalışanlara gerekli direktifleri verir ve Akademi’nin çalışmasını denetler.

13. Sayman: Sayman, Akademi’nin mallarını Yürütme Kurulu’nun kararları gereğince yönetmeye ve para alıp vermeye, bütçenin uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir ve Yürütme Kurulu’nun avukat üyeleri arasından seçilir.

14. Akademi’nin Sunacağı Hizmetler: Akademi, avukatlardan, yargı mercilerinden veya kolluktan gelecek talepleri karşılamak için bilimsel bilirkişilik ve uzmanlık hizmetleri verir. Verilecek uzmanlık hizmetlerinin muhakkak ki ceza ve hukuk yargılaması ile ilgili olması gerekmemektedir. Bütün gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri ile birlikte tüm kamu kurum ve kuruluşlarından gelen talepler de TBB-ATA tarafından karşılanır.

Akademi, hizmetleri ücretlidir. Ücretler, Yürütme Kurulu tarafından belirlenir. Avukatlara, hizmetleri TBB Yönetim Kurulu’nun da görüşü alınarak Yürütme Kurulu tarafından öngörülecek indirim ile verilecektir.

Bunların yanı sıra, Akademi tarafından hizmet içi eğitimler, konferans ve seminerler, ileride TBB Üniversitesi kurulması halinde yüksek lisans ve doktora programlarıyla, adli bilimlerin çeşitli alanlarında eğitim verilecektir.

15. Akademi’nin Taşra Şubeleri ve Daireler: Yürütme Kurulu tarafından gerekli görülen hallerde, TBB Yönetim Kurulu’nun da görüşü alınarak, uygun görülen şehirlerde ve konularda lazım gelen şubeler ve daireler açılabilecektir.

16. Eğitim ve Rutin Hizmetlerin Yürütülmesi: Bütün gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri ile birlikte tüm kamu kurum ve kuruluşları, ek görevle eğitim ve rutin hizmetler için personel talep edebilir.

Bu taleplerin gereği ve eğer kabul edilecek ise kabul şartları, Yürütme Kurulu tarafından incelenir ve karara bağlanır.

17. Daireler:

A. Bilim Daireleri

a. Adli Tıp.

b. Belge İnceleme.

c. Adli Biyoloji ve DNA.

d. Adli Toksikoloji/Doping.

e. Adli Fizik.

f. Adli Hemşirelik.

g. Adli Diş Hekimliği.

24 Adli Tıp ve Ceza Hukuku

h. Adli Patoloji.

i. Adli Entomoloji ve Adli Palinoloji.

j. Adli Psikiyatri ve Adli Psikoloji.

k. Adli Antropoloji ve Adli Arkeoloji.

l. Adli Veterinerlik.

m. Trafik ve Adli Otomotiv.

n. Kriminoloji.

o. Adli Toprak/Taş Analizleri.

p. Adli Meteoroloji-Adli Astronomi.

q. Adli Bilişim.

r. Yangın İncelemeleri.

s. Bina ve Metal Dayanıklılık.

t. Malpraktis.

u. Olay Yeri İnceleme ve F2K.

B. İdari Daireler:

a. Eğitim, Dış İlişkiler ve Bilimsel Yayınlar Daire Başkanlığı.

b. Mali İşler Daire Başkanlığı.

c. Personel İşleri Daire Başkanlığı.

III. SONUÇ

Devleti değil de bireyi merkeze alan çağdaş özgürlükçü hukuk anlayışının sonucunda, Anayasamızın ve özellikle Anayasa’nın 90. maddesinin beşinci fıkrası bağlamında taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkına ait düzenlemeleri; bu sözleşmenin nihai yorumlayıcısı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu husustaki kararlarının; ayrıca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 67. maddesinin son fıkrasının gereğini yerine getirmek için bu makaledeki önerilerimiz sunulmuştur.

Bu yüzden, avukatlık/müdafilik yani savunma mesleğinin şemsiye örgütü olan Türkiye Barolar Birliği, zaruret olan bu girişimi gerçekleştirmelidir düşüncesindeyiz

Böylece, Toplumsal iddia makamı karşısında denk güçlere sahip olmayan toplumsal savunma makamını tahkim etme, yani silahların eşitliği ilkesini gerçekleştirilmesi vazifesi yerine getirilmiş olacaktır.

 

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.